Mart 2009

Mart'09 Sayısı

 

   Değerli okuyucularımız,

Gençliğe Hitabenin Satırlarına Gizlenmiş Şifreler

 
Mersin Zeki Sabah İlköğretim Okulu öğretmeni Gülay Tatar Özkaya hakkında, sınıfta "Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Başbakanı ve mensup olduğu siyasi parti aleyhine konuşma yaptığı" gerekçesiyle 27 Ekim 2008 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından soruşturma açılmış.
 

Güle Güle Hayaloğlu

"...

Ne varsa bu gençliği yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm büyümüştüm.

..." Yusuf Hayaloğlu

Büyüyüp göçenlere, göçmeden bende bir dörtlük bırakana, güzel bestelerin güftelerinin sahibine

Güle Güle...

Sen De Mi Leyla?!

Yazar: 
Sabahattin TALU
Yazının Yazıldığı Tarih: 
03.03.2009

 

   Merak ettim, yerel seçim öncesi olduğu hâlde şu aralar sesi pek çıkmayan Zana; ne yapıyor, ne ile uğraşıyor, nerelerde diye.

   Bir öğrendim ki Zana, meğer işkadınlığına soyunmuş; eşi Mehdi Zana’ya ticari aracılık yapıyormuş.

Ölüm adın kalleş olsun.

1980 darbe sonrası. 20-25 yaş arasında yüz binlerce genç insan geceler, günler boyu işkencede onlarcası idam sehpasında. Kimilerinin hayatları yok edilircesine yıllarca hapis cezalarına çarpıtılmış. Hayaller yok edilmiş umutlar sönmüş koca bir kuşak emparyalizm ülkeyi isteği gibi sömürsün diye yok edilmiş. İşte o günlerde genç bir adamın sesi yükseldi. Hani benim gençliğim diyordu. Hani benim umutlarım, hani benim sevdam. Söyleyen Ahmet KAYA, şiirin sahibi Yusuf Hayaloğlu

Padişahım Sen Çok Yaşa

 

Rant Yönetimleri ve Acil Reform

Yazar: 
Aylin SAPAZ

   Yerel yönetimlerde yaşadığımız teslimiyet, sahiplenme olgusu ve merkezi yönetim arasındaki görev paylaşımı kargaşasından önce yerel yönetimlerin ne kadar yerel yönettiğinin belirlenmesi gerektiğini savunuyorum.

ADALET DENETİMİNDE BİR ADALETSİZLİK VAR!

Yazar: 
Kemal Mert BEZDAN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
04/03/2009

Türk yargı sisteminin denetimi bilindiği üzere Adalet Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.Adalet Bakanlığı'nın asli görevi;Türk yargı sistemindeki olmuş veya olabilecek aksaklıkları gidermek,bunlara karşı tedbirler almak ve yargı sistemini denetlemektir.Kuvvetler ayrılığı ilkesinden dolayı Adalet Bakanlığı yürütmenin içinde yer alır ve Türk yargı sisteminin karar organı olan mahkemelerin kararlarını etkilemek değil onları sadece denetlemekle yükümlüdür.Çünkü kuvvetler ayrılığı ilkesine göre yargı bağımsızdır ve hiç bir şekilde yürütmenin etkisi altında kalamaz.

Nasyonal Sosyalist Türk İşçi Partisi

Yazar: 
Bilgin Türk

   YAZIMIN BAŞLIĞI size çok tanıdık gelebilir. Tarihle ilgisi olsun veya olmasın, herkes bu isme tanıdıktır. Adolf Hitler’in de üyesi olduğu, 1933’ten sonra Almanya’yı yönetecek ve dünyada görülmemiş bir vahşete imza atacak olan partinin adıdır. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi, kısaca Almancada “Nasyonal Sosyalizm” (National sozialistische Deutsche Arbeiterpartei) kısaltması olan Nazi Partisi. Üyeleri de Naziler. Bu partinin ideolojisi, saf arî Alman ırkını üstün kılmak ve Yahudileri Almanya sınırlarından sürüp yok etmek. Bunu hemen hemen hepimiz biliyoruz. İşte ben de ülkemizde böyle bir parti kuracağım. Neden diye sormayın ve hayıflanmayın; çünkü, özellikle bugünlerde Davos’taki Battal Gazi edasıyla esip gürleyen Başbakan’dan sonra dinci basın da Nazilerden bile daha fazla Yahudi düşmanlığı yapıyor. Kesinkes, böyle bir parti kurarsam başa gelirim diye düşündüm.

12 Eylül’ün Ardından (3)

Referans İçerik: 
12 Eylül’ün Ardından (1)
Referans İçerik: 
12 Eylül’ün Ardından (2)

   YAZI DİZİMİZE kaldığımız yerden devam edelim. 

   Bir önceki yazımı şu sözlerle bitirmiştim: Sendikaların kapatılması, 24 Ocak Kararlarının uygulanması, ücretlerin dondurulması, işçi sınıfının taleplerinin bastırılmasını ancak faşist bir diktatörlük sağlayabilirdi. 12 Eylül günü faşist cunta, 24 Ocak kararlarının uygulanmasını sağlamak amacıyla yönetimi ele geçirdi.