Aralık 2010

ABD Bağırsaklarını Temizliyor !

Yazar: 
Serhat KUŞDOĞAN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
02.12.2010

 

  
   Ülkem de herkes o meşhur soruyu soruyor ve komplo teorileri üretiyor.
“O belgeleri neden yayınlıyorlar?” ona bakmak lazım mış mış mış.
Daha temiz bir dünya için,
Sahte yüzler, kirli ilişkilerle dolu üst düzey iletişim,
Devlet yöneticileri ve devletlerarası kurumlar da yaşanan sahte diyaloglar, gözler önüne seriliyor.

Restaurant

Yazar: 
Hasan BAŞDEMİR
Yazının Yazıldığı Tarih: 
15,11,2010

 

  
   Bugün size sadece bir hikâye anlatacağım. Merak etmeyin sınav falan yapmayacağım. Ana fikrini, konusunu falan da çabuk kavrayacağınızdan eminim. Hem çok kısa hemen bitecek zaten. Belki sonrasında biraz da düşünürsünüz hepsi o. Hem siz buna isterseniz masal da diyebilirsiniz. Çünkü öykü kurallarından farklı olarak –miş’li geçmiş zamanda anlatacağım. Ancak yaşanma ihtimali yüksek hatta belki de şu anda bile yaşandığı için öykü de diyebilirsiniz.

Benim Demokrasim, Senin Demokrasin, Onun Demokrasisi

 

  

   “Demokrasi” neydi bir hatırlayalım. Daha doğrusu yaygın kanıyla “demokrasi”nin ne olduğuna bir bakalım;

 

   Ne demiş wikipedia “demokrasi” için;

 

   “Tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir.”

Wikileaks Hikayesi 1: Görünenler

 

   Diplomasinin 11 Eylülü hikâyesi.
   Başlık İtalyan Dışişleri Bakanı tarafından ortaya konan bir durum tespitinin adıdır. Dünyaca ünlü savaş karşıtı site olan Wikileaks uzun zamandır ellerinde Irak savaşına ilişkin belgeler olduğunu, bu belgelerin açıklanması durumunda dünya ülkelerinin özellikle de Amerika’nın zora düşeceğini her fırsatta dillendirmişti.

Saygınlık Siyaseti; İletişim ve Dış Siyasa İlişkiselliği

Kaynak Yazarı: 
Emine Yavaşgel

İki Anayasa İki Tarz-ı Demokrasi: Avrupa Anayasası ve Türk Anayasası Üzerine Notlar

Kaynak Yazarı: 
Zühtü Arslan

Oyuncak ve Maşa Olmak

 

  
   Türkiye’de bir süredir Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş günü kutlamaları yapılıyor…
   Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu”nun kültürel mirası üzerinde yeşermiş modern bir Cumhuriyettir. Dolayısıyla bir devletin, kültür köklerini anımsaması ve o kültürel mirasla arasındaki ilişkileri tazelemesi kadar doğru ve anlamlı bir şey olamaz.
Ama gelin görün ki, bu “tazeleme” etkinliklerinin kökünde eski düzene dönüş özlemleri ve bu yöndeki faaliyetlerin kışkırtılması stratejisi yatmaktadır.

ABD Elçiliği

  

Geçen hafta Amerika Birleşik Devletleri Lefkoşa Büyükelçiliğinin bir davetine katıldım. Organizasyonu, sunumu ve ikramı kusursuzdu diyebilirim.
Bu davetin gerekçesi göreve yeni atanan üst düzey bir Amerikalı diplomatın, benim davete katılan Kıbrıslı Türklerin kimliğini dikkate alarak kurguladığıma göre, Kıbrıslı Türk diplomatlara, siyasilere, gazetecilere ve dış ilişkiler ile ilgili halen görev yapmakta olan veya emekli olmuş bürokratlara tanıtılması ile ilgiliydi.
İlk kez ABD Elçiliğini ve diplomatlarını bu denli yakından tanıma ve onlarla kişisel olarak birebir konuşma fırsatım oldu. İstediğim soruyu sormak, istediğim konuda konuşmak ve Amerikalı diplomatları daha da yakından tanımak olanağım oldu bu davette.
ABD Elçiliği ile daha evvelki ilişkilerim hep akademik içerikli olmuştu. Başvurduğum yerler ve görüştüğüm kişiler ya Fulbright bölümü ile ya da vize alımı ile ilgili kişilerdi. Daha farklı ve üst düzey diplomatlarla hiç görüşmemiştim.
Yıllar önce, milletvekilliği dönemimde KKTC pasaportumu geçerli kabul ederek vize vermeleri beni çok mutlu etmiş, bayağı da heyecanlandırmıştı.
Bu davet benim için ikinci büyük deneyim oldu.

Wikileaks Kime Hizmet Ediyor?

Yazar: 
Mustafa YEŞİLDAL
Yazının Yazıldığı Tarih: 
04.12.2010

 

  
   Wikileaks skandalı bana göre 2 aşamada değerlendirilmelidir. İlk olarak üzerinde durulması gereken belgelerin gerçekten sızdırıldığı mı yoksa ABD tarafından servis mi edildiği konusudur. Bu aydınlığa kavuşturulmadan belgelerin içeriğini tartışmak bana göre boştur. Eğer belgeler ABD tarafından servis edildiği düşüncesine varılırsa bu durumda ikinci olarak tartışılması gereken konu elbette değişecektir. Eğer belgeler gerçekten sözlendiği gibi ABD kaynaklarından çalınmış ve bu şekilde paylaşılıyorsa o zaman şuan medyada tartışılanlar, yani belgelerin içeriği tartışılmalıdır. Eğer belgelerin servis edildiği düşüncesi ön plana çıkarsa bu durumda tartışılması gereken şey toplumda hangi algıların yaratılmak istendiği olur.

En Büyük Güç; Moral ve Ahlak Gücü

 

  
    Demokrasi adı altında oynanan oyunları, cebren ve hile ile kalelerin zapt edildiğini görmek, özellikle, kendisini bu vatanın doğal sahibi olarak gören Türk Milleti’nin fertlerini, umutsuzluğa ve geleceğe yönelik endişelere sevk etmektedir. Elbette, bu endişe ve kaygıların, haklı pek çok yanı bulunmaktadır. Ancak, mevcut tablo karşısında, sessiz kalmak, karamsarlığa kapılmak, halkı aşağılamak, ‘bu devran böyle gider’ diye düşünmek, yenilgiyi kabullenmek, bu ülkenin kurucusunun çizdiği ve açtığı yola, ters şeritten girmek demektir. Ayrıca, bu devletin, 3–5 hain ya da çapulcunun konuşmasıyla, faşist kuklaların dağa çıkmasıyla yıkılacağını ya da iktidarda hangi zihniyet bulunursa bulunsun, bu rejimi değiştirebileceklerini düşünmek, Türk Tarihini ve Atatürk’ün yaptıklarını ve düşüncelerini ‘eksik anlamak’ demektir. Bu arada belirtmem gerekir sanırım, 3–5 çapulcudan kastım, televizyonlarda demokrasi adı altında etnik milliyetçiliği körükleyenlerdir, rahmetli Turgut Özal gibi, dağa çıkan teröristleri kastetmedim!