Mart 2014

Teneke

Yazar: 
Fikretcan UYAR

“Ey aşı ekmeği bol Çukurova/Üç beş kişiye mi verdiler seni/Kimi çeltik eker bozulur hava/Cilis batırdılar kırdılar seni/Sivrisinek aşılıyor sıtmayı/Ayırt edemez baylar ile dutmayı/Çor çocuk ne bilsin kinin yutmayı/Bir kara cehennem ettiler seni”
Kozanlı Hakkı Tandoğan

Kaymakam vekili Resul’ün emekliliğine 1.5 yıl kalmıştır.Son 35 yılda 43 kaymakamın çeltik ağaları tarafından gönderildiği bir kasabada doğmuş,büyümüştür. Tek derdi bir an önce emekli olmak,etliye sütlüye bulaşmamak. Çünkü bilir başına neler geleceğini bu çeltik ağalarına bulaşırsa. Ağalar istedikleri imzayı atması için sıkıştırır Resul’ü,döverler hatta. Tehdit ederler, o ise ısrarla yeni kaymakamı beklemelerini söyler ve bir gün o kaymakam gelir kasabaya.

(Son 35 yılda 43 kaymakam kasabadan gönderildi dedik. Sebebi malum. Bu kaymakamlar o kasabada kendilerini hükümet diye gören çeltik ağalarına karşı durdular. Neden mi? Çünkü insandan ve doğadan yanadırlar. Çeltik yetiştirmek bol su ister. Bol su kullanıldığında bataklıklar oluşur. Bataklıklarda oluşan sivrisinekler sıtmaya neden olur ve kasaba halkını öldürür. Genç,yaşlı,bebek.. Ama çeltikten gelecek paranın yanında nedir ki bu ölümler? Zaten ağalar için kurşunun fiyatı “50 kuruş” değil midir? İnsanın değeri 50 kuruş.. Oyunda tehdit ettikleri için bu sözü söylüyorlar.)

Onuncu Yıl Marşı Takıntısı ve İsmet İnönü Alerjisi

Yazar Adı: 
Prof. Dr. Kemal ARI

Her ulus, kendi ulusunun geçmişiyle övünç duymak ister.

Bu övüncü de ya ünlü bir söylevle, ya bir anıtla ya da marşlarla ve buna benzer başka bir şeyle tarihe not düşmek ister…

Cumhuriyetin onuncu yıl marşı böyle bir tutkunun ve coşkunun eseridir.

Yazarı, cumhuriyet döneminin en önemli şairlerinden iki kişiye aittir:

Behçet Cemal Çağlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel…

Bestesi de Türk Müzik Tarihi’nin unutulmaz abidelerinden Cemal Reşit Rey…

1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin onuncu yılı olan 1933 yılına girilirken, ülkenin her yanında cumhuriyet on yaşını doldurdu diye büyük bir coşku yaşanıyordu. Piyesler ve şiirler yazılıyor; bunlar okullarda değişik gösteri ve müsamerelerde okunuyor; izci yürüyüşleri yapılıyor; değişik spor etkinlikleri düzenleniyor; cumhuriyet coşkusu toplumun her kesiminde büyük bir coşkuyla terennüm ediliyordu.

30 Mart Notları / Sararıp Solan Türkiye

Yazar: 
Alp Giray
Yazının Yazıldığı Tarih: 
31 Mart 2014

Mahir Çayan ve dokuz yoldaşını kaybedeli 42 sene oldu. Anılarına ve mücadelelerine saygıyla…

***

En başta söylemek elzem ki, seçimin galibinden ziyade kaybedenleri önemlidir. Yarışta geride kalan partilerle beraber, ne yazık ki, bizler de kaybetmiş bulunuyoruz.  Muhalefet örgütlerine mensup olalım ya da olmayalım, oyumuz, düşüncemiz, eylemimiz bir yerde temsil edilmiyorsa; bu böyle. Eskiden sandığa gitme oranı hayli düşükken, toplumun hızla politize edilmesi sonucu, artık neredeyse herkes oy kullanıyor ve bir zaman sadece sosyalistlerin yaşamak zorunda kaldığı psikolojiyi, şimdilerde ülkenin yarıya yakını, dörtte üçü belki de, yaşıyor.