Eylül 2014

KKTC'nin Bıktıran Bürokrasisi (7-Son)

KKTC'nin bıktıran bürokrasisine, iş üretmeyen memurlarına, ikamet izni için bu ülkeye gelip kalmak zorunda olanlara ve ülkemizde çalışarak ekonomimize katkı koyan insanlara çalışma izni ile ilgili çıkarılan zorluklara değindiğim 7 serilik bu yazı dizisini umarım devleti yönetme erkine sahip kişiler dikkate alırlar ve bir dizi çözümler serisi üretirler.  

Bu yazı serime yorum olarak gönderilen ve yaşanmış olayları dile getiren bir kaç iletiye daha yer vermek istiyorum bu serinin son yazısında.

Lapta-Girne Minibüsleri

İngilizler 1878-1960 yılları arasında Kıbrıs adasında, portakal ihracatını dikkate alarak Güzelyurt-Mağusa limanı arasında tren sistemini kurdular ancak toplu taşımacılık sistemini tek yöntemli olarak başlatmış olmalarına rağmen, otobüs ile taşımacılık yapılmasını pek desteklemediler. Buna karşın o dönemde ada İngiliz toprağı olduğu için İngiltere'de üretilen taşıt araçları gümrük harcı ödenmeksizin ithal edilebilmekteydi.

 

Size Bir Çağrımız Var: Nerede Kalmıştık?

2007 yılında, memlekette demokrasiyi hem niceliksel hem niteliksel açıdan daha “katılımcı” bir yola taşımaya “niyet ettiğimizde”, Uludağ Üniversiteli birkaç gencin açtığı bir blogduk topu topu.

Boyumuzdan büyük laflar etmekten hiç geri durmadık; çünkü bize göre “genç” bu demekti.

Omurgamızı her zaman korumaya özen gösterdik; ancak bir o kadar da düşünce özgürlüğünden yana tavır aldık.

Bizim farkımız, yanılmaktan ve yenilmekten korkmadan yürüyebilmekte saklıydı. Birçok arkadaşımız kitap yazdı, birçoğu aktif siyasette önemli görevler üstlendi. En önemlisi de dünyayı hangi açıdan seyredersek seyredelim, umudumuzu hep taşımamız oldu.

Sözü fazla uzatmadan sadede gelelim.

[Politika Dergisi] Politika Dergisi - Size Bir Çağrımız Var!..

Category: Politika Dergisi

Roles: authenticated user

[Yazarlara Haberler] Politika Dergisi - Size Bir Çağrımız Var!..

Category: Yazarlara Haberler

Roles: Yazar

Messages to Greek Cypriots from President Erdoğan

The 12th President of Republic of Turkey H.E. Recep Tayyip Erdoğan made his maiden overseas visit to Turkish Republic of Northern Cyprus (TRNC) on Monday, September 1, 2014.

 

Hundreds of happy and a cheerful Turkish Cypriots greeted him warmly wherever he stepped in or visited.

 

During his visit to TRNC he addressed to the public and gave messages also to the 

Greek Cypriot Administration, United Nations and European Union.

Stratejiyi IŞID'dinimiz mi?

Yazar: 
SADULLAH BAKIRTAŞ
Yazının Yazıldığı Tarih: 
25.09.2014

Kaynayan ve kanayan Ortadoğu’da strateji savaşları aslında ABD’nin Irak işgaliyle başlamıştır. İzlenen yol, asker ve mühimmat lojistiği ve taktiği aslında kimsenin bilmediği yollarla ilerletiliyordu. Amerika’nın Ortadoğu’da savaşmaya askeri yeterlimiydi? Asker takviyesi nasıl gerçekleştirildi?  Kaçımız bilgi sahibi. İşte bunu konuşalım ama perdenin önünde ki sesi IŞİD’ diniz hepiniz; Ya arkası!

ABD Irak işgalinde kısa süreli bir taktikle çok da çatışma yaşamadan bölgeyi teslim almayı düşünüyordu. Ancak bir yıl bile olsa bölgede operasyon düzenleyecek askeri yoktu. Nasıl yoktu diyorsunuz şuan; Amerikan askeri iklimi Ortadoğu iklimi ile uyuşmuyordu. Uzun vadede bir operasyon yapabilmek iklimsel olarak zordu.

Dokuz Yaşında Başörtüsü

Yazar: 
Gökhan Cebeci

Güzel bir deyiş vardır Türkçemizde: ‘Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma.’ Aslında son yıllarda çok da hayatımıza yansımayan bu söz artık önemini tamamen yitirmiş durumda.

Neden böyle bir giriş yaptım, anlatayım.

Dört ay süre ile ve özel koşullarda geçirdiği hapis hayatını 12 yıl boyunca her fırsatta dile getiren bir Tayip Erdoğan izledik. Mağduriyetini, uğradığı haksızlığı onlarca kez anlattı, dinledik.

Ama başbakanlığının ikinci yarısında yaşanan hukuksuzluklar sonucu yıllarca özgürlüklerinden yoksun kalan insanlar için yapıcı tek kelime ettiğini duymadık. Yetmedi, bu davaların savcısı olduğunu öğrendik.

Rumlar Ezeli Hedeflerine Ulaşmış

Avrupa Komisyonu Başkanlığına  Jean Claude Juncker seçildiği vakit, söz konusu kişinin tescilli bir Türk düşmanı olduğunu yazmıştım. Kağıt üzerinde tanıdığım ve yakından takip ettiğim bir politikacı olduğu için bizlerle ilgili neler düşündüğünü de az çok biliyorum. Düşündükleri pek de hayrın şeyler değil.

Kıbrıslı Türklerle ilgili Özel Grubu (Task Force) AB'nin Genişleme Genel Müdürlüğü uhdesinden alıp, Bölgesel Politika Müdürlüğü’nün uhdesine verdi ve daha ayağının tozuyla, biz Kıbrıslı Türklere güzel bir siyasi tokat atıp, çirkin bir de mesaj gönderdi.

Kimileri bu değişiklikle ilgili iyimser olmaya çalışıyor ancak işin doğrusu Junker,  "Eylem Grubu"nu AB’nin Genişleme Genel Müdürlüğü uhdesinden alıp, Bölgesel Politika Genel Müdürlüğü uhdesine vermekle biz “Kıbrıslı Türklerin" statüsünü değiştirdi.  Junker'in bu kalleşçe uygulaması ile artık biz Kıbrıslı Türklerin, AB üyesi Kıbrıs (Rum) Yönetiminin içinde bir azınlık olmanın dışında AB'ye girmemizin kapıları kapatılmış oldu.