Dünya

Bu Film “Orta Doğu”

Yazar: 
SADULLAH BAKIRTAŞ
Yazının Yazıldığı Tarih: 
16.09.2013

Vizyona Giriş Tarihi : 14 Mayıs 1948

Filmin adı : Son Firavun ve Askerleri

Senarist : İsrail

Yönetmen : ABD

Başrol : Sisi - Esed

Seyirci : Ümmet-i Muhammed

Sponsor : Suudi Arabistan ve BAE 

Orta Doğu ve dolayısıyla İslam Coğrafyası kan içinde.

Suriye'de Çatışan Kimler

Suriye'de perde önünde çatışanlar belli.

Esad'ın hükümet güçleri, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Partiya Yekineya Demokratik (PYD), Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvanü'l-Müslimin) ve diğer daha küçük boyutlardaki silahlı muhalif taraflar.

Özgür Suriye Ordusunun hedefi, 1970 yılında baba Hafız Esad'ın bir askeri darbe ile ele geçirdiği ve 2000 yılında ölümünden sonra oğlunun devraldığı Esad monarşisine son vermek ve Suriye'de 1949'lardan beri devam eden darbe ile işbaşına gelmek alışkanlığına son vererek ülkeye demokrasiyi getirmek. Hangi anlamdaki demokrasinin geleceği ise Suriye halkının idare edilme alışkanlığı doğrultusunda olacağı kesin.

Koma Civakên Kurdistan (KCK) yani Kürdistan Topluluklar Birliği (KTB) içine Partiya Yekineya Demokratik (PYD) ve Partiye Karkeren Kürdistan (PKK)'yı da alan çatı örgütü. Hedefi Kuzey Irak, Kuzey Suriye ve Güney Doğu Anadolu'da duruma ve dünyanın değişik dönemlerindeki siyasi konjonktürüne göre birleşik veya da ayrışık otonom veya özerk bir Kürt Yönetimi kurmak ve bu bölgeler üzerinde söz sahibi olmak.

Psikolojik Savaş ve Küresel Güçler

Türkiye ve bölge ülkeleri üzerinde; psikolojik savaş, topyekün savaş, psikolojik savaş ve teknikleri, psikolojik harekat yürütülmektedir.
 
Savaş, savaş yöntemleri; farklı odaklarca ve görevlendirilen farklı kişilerce, dile getirilir. Kimisi bu psikolojik savaşın kaynağı, kimi ise hedefi, kimileri de farkında olmadan aletidir.
 
Psikolojik savaş; her şeyin mubah olduğu, her kesimin iddia ettiği kansız bir savaş türüdür.
 
Psikolojik savaş; her zaman yapılan, yapılabilen karşı tarafın sinir sistemine, düşünce yapısına yönelen mücadele yöntemidir. Çoğunlukla uzun dönemli olarak planlanır.
 
Psikolojik savaş; düzenli orduların ilgili birimleri, sivil emniyet güçleri, siyasi partiler, hükümetler tarafından kullanıldığı gibi tek bir kişinin olarak uygulaması şeklinde de olabilir.
 

Algı, Cehalet ve Ego

İnsan; ego, gurur ve kibirle toplumu doğayı katlediyor. Her siyasi akımın, her dinin, her ideolojinin; yaşam felsefesi, bilim, adalet, güvenlik, ahlak, paylaşım anlayışı farklıdır.
 
Bu farklıkların bir arada barış içinde olması için varılan temel gerçeklik, evrensel değerler, hukuk devleti, sosyal devlet anlayışı ile özgürlüklerin temel insan hakkı olduğu kabulüdür.
 
Farklılıkların bir arada yaşaması huzur güven içinde bir arada yaşaması için yer alan temel gerçeklik budur. Peki dünya geneli böyle bir düzen içinde mi?
 
Kendini değil de başkasını sorgulama, ben ve öteki ayırımcılığı genlere işlemiş durumda. Bu da kin, nefret, öfke, beğenmeme, yoketme içgüdüsünü harekete geçiriyor.
 

Sykes-Picot Can Çekişiyor (4)

Referans İçerik: 
Sykes-Picot Can Çekişiyor (1)
Referans İçerik: 
Sykes-Picot Can Çekişiyor (2)
Referans İçerik: 
Sykes-Picot Can Çekişiyor (3)

ABD'nin yeni müdahale stratejisi eskilerden çok farklı.

ABD Genel Kurmay Başkanı Martin Dempsey'in, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler komitesi üyesi Demokrat Partili Eiot Engel'e, Suriye'ye müdahale edilmesi konusunda gönderdiği mektubun son paragraflarında yer alan ABD'nin yeni stratejisi, manasal değil ama içerik çevirisi olarak aynen aşağıdaki gibi.

"Suriye'de çatışan ve bizim taraf olarak seçim yapabileceğimiz iki güç yok. Çok fazla taraf var ve bazıları da yeni oluşmuş durumda. ABD'nin destek vereceği taraf, müdahaleden sonra güç dengesi kendi lehlerine döndüğü vakit,  kendi çıkarları doğrultusunda icraatlarını yaparken, bizim çıkarlarımıza da hizmet etmelidir."

Sykes-Picot Can Çekişiyor (3)

Referans İçerik: 
Sykes-Picot Can Çekişiyor (1)
Referans İçerik: 
Sykes-Picot Can Çekişiyor (2)

II. Dünya Savaşından sonra dünyanın jandarmalığını ABD İngilizlerden devralırken, Fransızlar da Rusya’ya devretmek üzereydi… Avrupa'nın aslanları Almanya ve Avusturya askeri güçlerini tamamen yitirirken, İtalya da yok olmaktan kıl payı kurtuldu. Savaştan hemen sonra uzun yıllar sürecek olan iki kutuplu dünya dönemi ve Soğuk Savaş çatışmaları başladı.

Sömürgeler birbiri ardına özgürlüklerini kazanıp Cumhuriyetlerini ilan ettikleri esnada, iki kutuplu dünyada taraf seçmek zorunda kaldılar. Ya Batı yanlısı olacaklardı ya da kısaca Rusya olarak anılan "Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği"nin yandaşı…

Türkiye-Suriye Savaşı Kaçınılmazdır

Yazar: 
Efe Sönmez
Yazının Yazıldığı Tarih: 
31 Ağustos 2013

Suriye’de Esad rejimine başlayan ve başta emperyal güçler olmak üzere de birçok ülke ve şirketten destek gören muhalif ayaklanma, git gide iç savaşa dönüştü ve ülkeyi uzun yıllar peşini bırakmayacak bir felaketin başlangıcı oldu.

Bu iç savaşta ve her savaşta olduğu gibi yine dezenformasyonlar havada uçuştu. Ve her gün savaşın en acı yüzü bebek cesetlerinin fotoğrafları, insanların acı içinde bir yerlere kaçıştığının, çeşitli güçlerce katliamlar gerçekleştirildiğinin haberleri gelmekteydi.

Bu iç savaşın doğal olarak bir sonucu da mülteci akımıdır. Bugüne kadar ölümün kol gezdiği Suriye’den milyonlarca insan haklı olarak çevre ülkelere kaçtı. Suriye’nin kuzey komşusu Türkiye’ye de yüz binlerce Suriyeli akın etti.

Efendilerle, Köle Başları Arasındaki Fark…

İletişimin sınır tanımadığı günümüzde hiçbir şey gizli kalmıyor. Öyle el altından insanları kandırmak pek de mümkün değil.

Ekonomik gücü ile ülkesine büyük katkılar sağlayan çok zengin bir o kadar da kendine güvenen insanların bir karar alırken gösterdikleri davranış biçimi, kendini köle olarak kabul etmiş ve o felsefe ile düşünen kesimde şaşkınlık yaratıyor.

Bakıyorsunuz çok önemli bir holdingin sahibi konumunu ve gücünü çok de etkilemeyecek bir karar aşamasında bile yönetim kuruluna veya ailesine danışıyor. Alacağı kararın kendine inanan toplumda hayal kırıklığı yaşatmasını istemiyor.

Son örnek ABD başkanı Obama.

Öldürmeyeceksin!

Bütün dinlerin ortak emridir bu. İnsanların bir kısmının hayvan ötesi duygularını frenlemek için verilmiş bir emirdir. Hayvan ötesi diyoruz. Çünkü hayvanın en yırtıcısı, en acımasızı bile sadece karnını doyurmak için öldürür.

Allah insana neden akıl vermiştir? Hiç düşündünüz mü? Muhakkak pek çok nedeni olabilir ama en önemli nedenlerinden birinin hemcinslerini öldürmeden yaşamak için olduğu kesindir. Maalesef hayvan hakları diye çırpınan sözde gelişmiş batı hükümetleri gelişmemiş toplumların gelişmesine yardım edecekleri yerde onları acımasızca öldürmektedirler.

Müslümanların trajedisi ise çok daha büyük. Öldürmek için manevi gücü “öldürmeyeceksin” diyen dinden alıyorlar. Tekbir getirerek insanları doğrayan canilerden ne beklenebilir ki?

Savaş Severlerin Tatil Günü; 1 Eylül Dünya Barış Günü

Yazar: 
Ufuk Emre Bektaş
Yazının Yazıldığı Tarih: 
01/09/2013

Türkiye ve KKTC’de her yıl 1 Eylül’de kutlanan Dünya Barış Günü bildiğiniz üzere BM’nin aldığı kararla tüm dünyada 21 Eylül’de kutlanmaktadır. Tabi ki niyetim 1 Eylül mü, 21 Eylül mü kavgası değildir. Evvela barışı yalnızca 1 güne sığdırıyor olmak zaten kabul edilebilir değildir.

Suriye ile savaş arefesinde olduğumuz bu günlerde savaş çığırtkanlığında üstüne tanımadığım yandaş Türk medyası görevini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye devam ediyor. Bizler de Dünya Barış Günü’nü Suriye’ye atılacak olan bombaları beklerken geçiriyoruz.

Kapitalist küreselleşmenin halklar arasında nefret ektiği, ölüm biçtiği, silah sattığı, yeni pazarlar oluşturduğu bu günlerde mazlumların bir gün de olsa umutlandığı bir gündür Barış Günü.

İçeriği paylaş