19 Mayıs… Doğum günüm…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Kendini Türk hisseden, vatan ve ulus bilincine sahip her yurttaş gibi benimde gerçek doğum günüm 19 Mayıs, 29 Ekim, 23 Nisan, 30 Ağustos. Ülkenin kurtuluşuna aklınla, kol gücünle, imanınla, cesaretinle, ortak olan, Osmanlının kokuşmuş külleri içinden genç Türkiye cumhuriyetini çıkaran Mustafa Kemal ve arkadaşlarının oluşturduğu Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği bu bayram günleri tabii olarak bizlerin doğum günleridir.  Bu vesile ile o günleri anmak ve görkemli biçimde kutlamak hakkımız, ileriki nesillerin bir daha devlet kurma mücadelesi yaşamaması için de ödevimizdir.

Bu vesile ile kendini Türk olarak hisseden herkesin doğum gününü kutluyorum. Gönül, bu cümlede “kendini Türk hisseden” bölümü nün olmamasını isterdi. Ancak maalesef bu gün ülkemizde kendini Türk olarak hissetmeyen büyük bir bölüm yaşadığı ortadadır. Daha da acısı bunların bu gün devletin en üst kademelerini ele geçirmiş olmalarıdır.

Bayramlar milletin moralinin yükselmesini olaylara karşı daha dik durabilmesini sağlayan en önemli unsurlardır. Dolayısı ile hiçbir şekilde kutlanmasından vaz geçilmemelidir. İnsanların birlik beraberlik duygularını pekiştiren bu günler özellikle zor günlerden sonra daha büyük anlam taşır ve daha güçlü kutlama ister.

Ne yazık ki “ben Türk’üm” diyemeyenlerin sahip olduğu yönetim sebepler üretip bayramların kutlanmasını engellemektedir. Kimsenin kendini Türk hissetmesini isteyemeyiz. Ama şunu istemek hakkımızdır.

Mademki burası Türkiye Cumhuriyeti, yani Türklerin Cumhuriyeti... O zaman kendini Türk hissetmeyenler yönetimde falan kalmayacaklardır. Vatandaşlıktan dolayı yönetimde iseler Türklerin bayramları dâhil her türlü haklarına saygı duyacaklardır.

Bu gün yapılan yabancı güçlerin Türk’leri asimile etme operasyonudur ki buna Türk halkı muhakkak dur diyecektir.

Emperyalistler doymaz iştahlarını tatmin için küresel ekonomi diye bir şey uydurmuşlardır. Ne garip ve düşündürücüdür ki biz dâhil birçok onlar ile aşık atması söz konusu olmayan ülke, içlerinde barındırdıkları küresel cellatların taşeronları sayesinde emperyalistlerin sömürü alanları haline getirilmiştir.

Son raporlar on yıl önce ülkemizde her çocuğun 3200 dolar borçla doğduğunu söylerken bu gün bu yakam 7900 dolar civarına çıkmıştır. Bu da nasıl iştahla sömürüldüğümüz hakkında iyi bir örnektir. Ayrıca mevcut hükümetin de öğündüğü ekonomi başarısının açık göstergesidir.

Yukarıdaki düşüncelerim sakın kimseye ırkçı olduğumu düşündürmesin. Ben, Mustafa Kemal'in tanımladığı Türk milliyetçisiyim. Yani “bu ülkeye gönül bağı ile bağlı olanlara Türk denir” tanımlamasına uyanlardanım. Bu tanımın doğru ve isabetli olduğuna da gönülden inanıyorum. Eğer bir millet vatan sahibi ise o milletin adı vatanı ile özdeşleşir ve beraberlik kazanır. Yani gönül bağı ile Fransa’ya bağlı olana Fransız, Türkiye’ye bağlı olana da Türk denir.

Gönül bağı ile bu vatana değil de başka birilerine bağlı kişilerin ise yaptıkları bu çerçevede düşünüldüğünde anlam kazanacaktır.

Canlarımız, kanlarımız bahasına kurduğumuz bu ülkede isminden bu gün T.C. mizi kaldırmaya, yapacakları bölünme anayasasından Türk ismini silmeye, doğum günlerimiz olan bayramlarımızı yasaklamaya kalkanların en kısa zamanda hesabını vereceğine inancımla hepimizin doğum gününü kutluyorum.

 

İzmir 2013

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.