AKP Halkı Yine Kandırdı…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

AKP yi tebrik etmek lazım. Öyle sabır ve kararlılıkla Goebels in teorisini uyguluyorlar ki, Goebels hayatta olsa kesin gelir bizzat tebrik ederdi. Pkk ve sivil uzantısı olan partiyi de yanlarına alarak yıllardır terörle yapılmayan, ama yapılıyor gibi gösterilen mücadelenin adına savaş dediler durdular. Sonuçta bu sakat fikre halkı inandırdılar. Tabii savaşın karşısında barış vardır. Bu gün iktidarın terörle yaptığı ülkeyi bölme, itibarsızlaştırma girişimlerini maalesef halk da barış sanıyor. Yarın gerçek ortaya çıktığında halk bu işe çok kızacak ama muhtemelen ortada ne bu iktidar ne de bu günkü Türkiye kalmış olacak.

Genar araştırma şirketinin emperyalist tuzağı olan  "Devlet, terör sorununu savaş yoluyla mı yoksa görüşmeler ve barış yoluyla mı bitirmeli" sorusuna başka bir söylemle iktidarın “barış süreci” masalına bakın halk ne yanıtlar vermiş.

Dindar: Yüzde 84.4
Muhafazakâr: Yüzde 84.1
İslamcı: Yüzde 82.7
Demokrat: Yüzde 63.1
Sosyal demokrat: Yüzde 62.1
Milliyetçiler: Yüzde 57.5
Sosyalistler: Yüzde 52.9
Atatürkçü: Yüzde 52.6
Kemalist: Yüzde 50.8
Laik: Yüzde 49

“Olumlu” cevabı vermişler. Bu da halkın beyniyle düşünmeyip, birilerine körü körüne itaat yani “biat” ettiğini gösteriyor. Bu da gösteriyor ki, iktidar yandaş basını ile birlikte bu halka yeterince hangi gerçek dışı durumu anlatırsa anlatsın halk onu doğru olarak kabul edecektir. Bu itibarla yarın Türk sözünden arındırılmış, bölünme anayasası önlerine konduğunda da hiç düşünmeden dedelerimizin kanı ile alınmış bu toprakları ona buna peşkeş çekmeye ortak olacaklardır. Uyarıyoruz; Son pişmanlık fayda etmeyecektir. Aslında büyük usta Nazım halkın bu zafiyetini çok güzel dile getirmişti. Yazımızı onun o mükemmel dizeleri ile bitirelim.

Akrep gibisin kardeşim,

 korkak bir karanlık içindesin akrep gibi. 
Serçe gibisin kardeşim, 
serçenin telaşı içindesin. 
Midye gibisin kardeşim, 
midye gibi kapalı, rahat. 
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim. 
Bir değil, 
beş değil, 
yüz milyonlarlasın maalesef. 
Koyun gibisin kardeşim, 
gocuklu celep kaldırınca sopasını 
sürüye katılıverirsin hemen 
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye. 
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, 
hani şu derya içre olup 
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf. 
Ve bu dünyada, bu zulüm 
senin sayende. 
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer 
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak 
kabahat senin, 
— demeğe de dilim varmıyor ama — 
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim! 
NAZIM HİKMET RAN.

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.