Alican Sınır Kapısı İçin Yine Bildik Senaryo Sahnede Hedef Çağdaş, Laik Türkiye!

Ergenekon senaryosunun 12. dalgası ile “terör evlerine” yapılan baskından farksız bir biçimde evleri “didik didik” edilerek içeri alınan aydınlar. Bu bir tesadüf mü yoksa Türkiye-Ermenistan sınır kapısının açılması tartışmaları sürerken, tartışmanın hızını biraz azaltmak mıydı operasyonun amacı?

Henüz haklarında ki iddiaları bilmiyoruz, diğerlerini bilmediğimiz gibi. Bildiklerimizi de içeri tıkılmalarından bir yıl sonra öğrenmiştik.    

Dün içeri alınan birçok akademisyenlerden biriydi Saylan.  

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Ergenekon safsatası ile içeri alınması çok şaşırtmadı aslında. Saylan’ın bilimsel çalışmaları, akademik başarıları ve ödüllerinden bahsetmeyeceğim. Kendisini eğitime ve çağdaşlığa adamış bir aydının suçu ne olabilir ki onu bulmaya çalışıyorum.

Belki de Saylan’ın suçu;

1989’da, bir grup Atatürkçü aydın tarafından devrim yasalarını ve laik düzeni koruyup geliştirmek amacıyla oluşturulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (ÇYDD)  kurucularından olması ve halen Genel Başkanlığını yürütmesidir. Ayrıca, 14 Nisan 2007 Ankara-Tandoğan ve 29 Nisan 2007 İstanbul-Çağlayan Cumhuriyet Mitinglerinin  organizasyonunda ve icrasında bulunması da cabası.

Yıllardır Doğu illerimizde kızlarını okutmayan, onları satılık bir mal gibi gören üç beş kuruşa satan, bazen aile içi cinsel istismara maruz bırakılan ve eğitimsizliğinden bunları dile getiremeyen kızlarımızı okutmaktı Saylan’ın amacı. Bu uğurda birçok kardelen’e burs imkânı sağlayarak hatta cehalet kuyusundan çıkmak istemeyen anne babaları ile anlaşmak için onlarla anlaşabileceği dili dahi öğrenerek çalışmalarını sürdürüyordu.

Şimdi buradan yola çıkarsak;

İzmir’ halkı da Ergenekoncu…  Zira, Cumhuriyet Mitinglerinde sokakları Ay-Yıldızlı bayraklarla doldurarak Çağdaşlığı-Laikliği savunmuşlardı.

Antalya’nın durumu farklı değil.

Çağlayan,

Ankara,

Her kim Cumhuriyet mitingine katıldıysa parmak kaldırsın, hapishanelerin kapasitelerini şimdiden hesaplamak lazım.

Günlerdir “Azeri kardeşlerimizin kırgınlığını ve öfkesini” dile getirirken yine aynı masaldan söz etmek sizler kadar beni de üzüyor.

Neredeyse iki yıldır Ergenekon senaryosu ile oyalanıyoruz. Madem darbe hazırlığı bu kadar geniş çaplıydı, madem her şey hazırdı neyi beklediler?

Buna çocuklar bile güler…

Ne zaman bu ülkenin altına dinamitlerin yerleştirildiği haberleri gündeme bomba gibi düşüyor o zaman Ergenekon sahne alıyor. Türkiye-Ermenistan sınır kapısının açılması olayını perdelemek adına hedef şaşırtmak için uygulanan bu operasyon, olayın gerçekliğini adeta teyit ediyor.

Türkiye-Ermenistan sınır kapısı açılırsa,

Bizler Azeri kardeşlerimizi kaybettiğimiz gibi Asya’da hiçbir dostumuzun ve kardeşimizin kalmayışına seyirci kalacağız. ABD’nin amacı; Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Azerbaycan derken ilerleyen ABD sömürgesine hız kazandırmak değil mi?

Tüm bu soruların cevaplarını bilerek de “üç maymunu” oynamak bize yakışmaz.

Atatürk’ün göstermiş olduğunu “çağdaş medeniyet seviyesine” ulaşma hedefine Çağdaşlığı ve Laikliği baltalayarak mı ulaşacağız?

Hatırlarsanız, AKP oy istediğinde yaşlı kadıncağız sormuştu Deniz Feneri ne oldu, Deniz Feneri dediğinde susturmaya çalışmışlardı.

O kadın gibi milyonlar var bu ülkede ve susmayacaklar.

  nuran.talay@politikadergisi.com