Ayıbı Ayıp ile Örtmek

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Özcan NEVRES

   Deniz Feneri rezaleti ayyuka çıktığı halde, bunu gözlerden uzak tutmak için yeni rezaletler halen ortaya saçılıyor. İnsana “haydaa” dedirtecek kadar çok yeni tutuklama var. Nurseli İdiz ve Sisi, Ergenekoncu imişler. İlk Ergenekoncuların tutuklamalarının üzerinden neredeyse bir yıl geçti; ama henüz ne yargıya çıkarılan var, ne de haklarında bir iddianame. Bu davalar sonuçlandığı gün, mağdur edilmiş olanlar, soluğu İnsan Hakları Mahkemesi’nde alırlar. <?xml:namespace prefix = o />

   Yıllardır, Bergama’daki altın madeni arama rezaletiyle ilgili yazılar yazdım. Bergamalı kadınlar için, “yürekten alkışlanacak kadınlar” dedim. Yazdıklarıma, çok ağır tepkiler aldım. Ben, ülke yararına olan altın madeni çıkarılmasına karşı olduğum için cehalet ile suçlandım. Bana; satılmış, sözde bilim adamlarının olumlu raporlarını gönderdiler; oku da cehaletten kurtul, diye. Yalnızca ben miydim cehalet ile suçlanan? Altın madeni işletilmesine karşı çıkan tüm yürekli insanlar da -onlara göre- olabildiğine cahilmişler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar, bu ithamları yapanların suratlarında bir tokat gibi patladı. Bakalım bundan sonrası ne olacak? Ülkeyi yönetenlere ağır bir ders olacak mı? Olması gerekir. Zira Bergama’nın aydın insanları, hak edecekleri tazminatı devletten değil; o altın madenine izin veren devlet yöneticilerinden, altın madeni işletilmesine olumlu rapor verenlerden ve yürütmeyi durdurma kararını uygulamayan bürokratlardan almak istiyorlar. Bunu başardıklarında ise Türkiye’de yepyeni bir dönem başlayacaktır.

   Bergamalıların yıllardır sürdürdükleri altın madenine karşı eylemlerini büyük bir başarı ile noktalamış olmaları, bana da yol gösterici oldu. Bayram sonrası Menemen’e gidip kanserojen etkili ve çevresine zarar verici, -sözüm ona- ÇED raporlu Organize Plastik Sanayisine karşı mücadele başlatacağım. İlk işim olarak, yürütmeyi durdurma kararı almak için mahkemeye başvuruda bulunacağım. Daha sonra da Menemen halkının desteğini almak için bildiri yayınlayacağım. Yöneticilerin, Menemenli işsizlere iş kapısı açılacağı yalanına karşı halkımızı uyaracağım. Zira bu sanayi, Menemen’de yeni kurulmuyor. Yeni kuruluyor olsaydı, Menemenliler için iş olanağı sağlardı. Bu organize sanayi sitesi; İzmir’i kirleten, İzmirlilere sağlık sorunları yaşatan ve bu nedenle İzmir’den kovulacak olan İzmirli plastik sanayicileri için kuruluyor. Bu nedenle, o sanayiciler, İzmir’den taslarını taraklarını toplayıp işçileri ile gelip Menemen’e postlarını serecekler. Bu nedenle, Menemenlilere iş kapısı açmalarından söz bile edilemez. Bu durumda, bu tesislerin Menemenlilere vereceği, kanser hastalığından ve kirlilikten başka bir şey olamaz. Bu nedenle, değerli Menemen halkının bu organize sanayi sitesine şiddetle karşı çıkmaları ve Bergama’nın aydın insanlarını örnek almaları gerekir.

 

                               ***

 

   Değerli okurlarım, alın size “haydaa” dedirtecek bir olay daha: Bir film çekimi için, Kayseri kalesine, olmayan devlet Bizans’ın bayrağı çekilince kızılca kıyamet kopmuş. Kayserililer, büyük bir kahramanlık örneği göstererek, bayrağı kaleden indirtmişler. Şimdi akla bir soru geliyor: Kayseri’nin güzide evladı olan Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, var olan ve halen ülkemize karşı yontulmamış kini olan Ermenistan’a futbol maçını izlemeye gittiğinde Sayın Gül’ü neden alkışladınız da tepki göstermediniz? Bu ziyaretin Bizans bayrağı kadar önemi yok muydu? Vardı ve hem de çok daha fazlasıyla. O Ermenistan ki halen vatan topraklarımızdan hak talep etmektedir. O Ermenistan ki halen Ermeni soykırımı safsatasını dünyaya gerçekmiş gibi kabul ettirmeye çalışmaktadır. O Ermenistan ki hiçbir günahı olmayan nice diplomatımızı katlettirmişti. Ne yazık ki dünya, bu vahşeti kınamaktansa, Ermeni yalanı soykırım iddialarına destek vermektedir. İşte, Sayın Abdullah Gül’ün maç izlemek için gittiği ülke, bu Ermenistan’dır. Sayın Gül’ün Ermenistan ziyareti, alkışlanacak bir ziyaret değildir; ama siz Kayserililer yürekten alkışladınız. Ben de sizi yürekten alkışlıyorum…. Anlarsınız ya….

 

iletisim@politikadergisi.com

 

 

Bu yazı; Politika Dergisi, Sayı 8’de yer almıştır. Tüm fazladan özellikleri ile orijinal sayıyı indirmenizi öneririz. Sayı 8’i indirmek için buraya tıklayınız.  

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.