“Huzurlu ve müreffeh yaşam!
AB Genel Sekreterliği’nin hazırladığı taslak hutbede şu ifadelere yer veriliyor:
“Aziz müminler, yaratılmışların en seçkini olan insana büyük değer veren dinimiz, daha huzurlu bir hayatın arayışını öğütlemektedir. Avrupalılar, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, kıtaya barış ve istikrar getirmek üzere bir birlik oluşturma kararı almışlardı. Bugün yarım milyara yakın Avrupalı, Avrupa Birliği sayesinde daha huzurlu daha müreffeh bir yaşam sürmekte. Hürriyet, akıl, bilim, eşitlik, insanlık onuru ve insan hakları gibi evrensel değerlere dayanan Avrupa Birliği bir Hıristiyan Birliği değildir. Avrupa Birliği ülkelerinde Hıristiyan nüfus çoğunluktadır; ama başka dine mensup insanlar da vardır. 18 milyon Müslüman yaşamaktadır. Avrupa’daki evrensel değerlerin hayata geçirilmesinde, İslam filozoflarının büyük katkısı olduğunu unutmayalım...”
Avrupalı bize işte böyle şirin gösterilmeye çalışılacak. Tabii yersek…
“Anayasasında Hristiyan köklerine vurgu yapmaya hazırlanan AB’nin, Türkiye’ye yerleştirmeyi planladığı “Ilımlı İslam” safsatasında çok önemli bir adım daha atılıyor. İktidar, daha önce “Allah katında tek hak din İslam’dır” ayetini hutbeden kaldırtan, nüfus cüzdanından din hanesini çıkarttıran AB aşkına hutbe okutacak”.
Oysa dini, hayatının eksenine oturtanlar şu ayeti gayet iyi bilirler:
“Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hristiyanlar asla senden razı olmazlar. Eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır. Bakara-120”
Hatta şu ayeti de:
“Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Mâide-51”
Yoksa bu ayetleri Kuran’a AKP iktidarının muhalifleri gizlice mi koydular?
Hatta aklımıza Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Refah Partisi Kayseri Milletvekili iken TBMM’de yaptığı konuşmada, AB’nin Hristiyan birliği olduğunu söyledikleri geliyor.
Gül’ün 8 Mart 1995’teki konuşması özetle şöyle:
“Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği çerçeve anlaşması bildiğiniz gibi 6 Mart’ta imzalanmıştır. Cumhuriyet tarihinin en önemli dış anlaşmalarından biridir. Böyle önemli bir anlaşmanın bu şekilde imzalanmasına biz Refah Partisi olarak metot, usul ve esas yönünden karşı olan tek grubuz, tek partiyiz. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giremeyeceği kesindir. Bunu Avrupalılar söylemektedir. Çünkü Avrupa Birliği bir Hristiyan birliğidir. Bunu biz söylemiyoruz, Avrupa’da herkes söylüyor, herkes biliyor.”
Şimdi lütfen bir bilen varsa cevap versin. O taraftan bakınca çok mu aptal görünüyoruz?
cem.tamturk@politikadergisi.com
Yorumlar
Yahudi veya hristiyan
Yahudi veya hristiyan düşmanlığı yapmak veya öyle ayetleri kaynak göstermek başlıbaşına bir yanılgıdır.1400 yıl öncesinin sözlerini kaynak edindğimizde dini sömürünün dışına mı çıkmış oluyoruz.yazınız büyük çelişki taşıyor tıpkı eleştirdğiniz abdullah gülün söylemleri gibi.Bugünün ilişkilerini anlamak ve bunu biz okuyuculara anlatmak istiyorsunuz biraz sherlock holmes okuyun ve tarihsel materyalizm ile diyalektiği kullanınınız
Merhaba
Yazımın amacı yahudi, hıristiyan veya herhengi başka birilerine düşmanca bakmak değil. Kaldıki yazılarımı takip edenler en kabul edemediğim konuların başında dini günlük yaşama payanda etmek olduğunu bilir. Kısa süre içinde yaşanan bu kara mizah türünden durumları, seçimden seçime oy vermekten başka hiçbir politik yaklaşımı olmayan kesime yaklaşan seçimlerde oylarını verirken karşıdan bakışta nasıl algılandıklarını bilmeleri açısından bir yardımda bulunmaktı. Saygı ve selamlar...
Yeni yorum gönder