Bu Ülkede Güzel Şeyler de Oluyor...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

Geçenlerde bir arkadaşım mail ile bir link göndredi. Linki aşağıda aynen yayınlıyorum; http://www.youtube.com/watch?v=JiDKqtUMtHo
Kardeş Türküler, 1993 yılında Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü'nün müzik birimi tarafından hazırlanan bir konser çalışmasının adı olarak gündeme geldi. Anadolu halk şarkılarını, kendi kültürel yapılarını baz alarak orijinal dilleriyle yorumlamaya çalışan bu proje, ana olarak dört bölümden, Türk, Kürt, Azeri ve Ermeni şarkılarından oluşuyordu. Bu çıkış, politik anlamda 'kardeşlik içinde bir arada yaşama' ilkesine dayanarak, halklar arasında yaratılmaya çalışılan kutuplaşma ve gerilime müzikal düzlemde cevaplar geliştirmeye çalışıyordu.
Grup, coğrafyamızın çok-kültürlü, çok-etnisiteli yapısını, ilk kez çektiği bir Türkçe-Kürtçe kliple de gündeme getirmeye çalıştı. Kültürler arasındaki alışverişin müzikal alanda bir örneği olarak düşünülen bu şarkının klibi, bir 'ilk' olması itibariyle ana haber bültenlerine konu olduysa da, ulusal kanallarda pek yer almadı; ama kardeşlik ve barışı önemseyen çevrelerden olumlu tepkiler aldı.
Ve şimdi bu kardeşlerin babası Neşet Ertaş ile yaptıkları bu düet, bana göre tam bir halkların kardeşliği örneği... Bu vesile ile Kardeş Türküleri kutluyor, Neşet ağabeye de saygılarımı sunuyorum.
İkinci olarak beni çok mutlu eden olay ise Muş'un Varto İlçesi'ne bağlı Buzlugöze Köyü'nden;
“Kız çocuklarını 4 kilometre uzaklıktaki okula göndermekte güçlük çeken 8 çocuk babası 40 yaşındaki Şamil Şener, 12 yaşındaki kızının okul yolunda dişi kırılınca, 20 ineğini satarak mezraya okul yaptırdı. Muş'un Varto İlçesi'ne bağlı Buzlugöze Köyü'nün 10 hane, 80 nüfuslu Ziyaret mezrasında oturan Şamil Şener, çocukların okuması için 20 ineğini sattı ve elde ettiği 40 bin lira ile köye tek derslikli bir okul yaptırdı. Okul yaptırdaktan sonra Milli Eğitim Müdürlüğüne başvuran Şamil Şener, okula bir de öğretmen atanmasını sağladı. Buzlugöze Köyü Ziyaret Mezrası İlköğretim Okulunda dördü Şamil Şener'in olmak üzere toplam 12 öğrenci eğitim-öğretim görüyor.” (gazetevatan 10.12.2010)
Bu haber de beni çok yönden sevindirdi, geleceğe dair umutlarımı yeşertti;
Güneydoğu’da artık babalar kızlarını okula gönderiyor. Hem de Güneydoğu toplum yapısına göre evlilik çağı gelmiş kızlarını... Güneydoğu’lu bir baba, bırakın kızını önemsememeyi, dişinin kırılmasına bile üzülüp, kızı için okul yaptırabiliyor... Ve nihayet artık Güneydoğu halkı herşeyi devletten beklemiyor...
Tabii ki bu baba Güneydoğu halkı için istisna olabilir. Ancak bu tür davranışlar alkışlanır, teşvik edilirse, inanıyorum ki bir kaç sene sonra bu davranışları yapmayanlar istisna durumuna düşecektir... Bu baba karanlık için bir mum yakmıştır ve bize düşen görev o mumun zamanla eriyip sönmesini seyretmektense, o mum ile başka mumları yakmaktır...
Ve beni sevindiren-duygulandıran en son şey de bir etkinlik...
Etkinliğin adı “ONSUZ ON YIL”
Bu etkinlik için hissettiğim duygular birkaç paragrafa sığmayacağı için bu konu hakkında ki duygularımı diğer yazıma bırakıyorum...
Esen kalın...
umit.minel@PolitikaDergisi.com

Yorumlar

KÖYLÜ BABA OKUL YAPTIRDI , ANGUSLAR MAL MAL BAKTI.

para yok pul yok.
üstte yok başta yok.
yol yok , okul yok.
yok allah yok.
ben böyle yokluğun gelmişini geçmişini.

çocuklar okula gitmeli , okumalı.
merkez köyde okul var.
ama servis yok.
taşımalı eğitim varda , kim taşıyacak ki.
kamyonetin kasasında gitmeli.

kamyonetin kasasında giderken ,
sarsıntıdan kızının dişleri kırılır.
dişleri yaptırılmalı.
sigorta yok , yeşil kart yok.
derdini dinleyecek , çare bulacak mercih yok.

diğer kızların dişleri kırılmasın der baba.
parmak hesabı yapar , toplar çıkartır.
elde yok avuçta yok.
bir damı akan kerpiç ev var.
birde damı teneke olan ahır.
angusu yoktur ama.
20 öküzü ineği vardır.
babalar gibi satıyorlardı ya.
benim köylümde , benim neyim eksik.
bende babaların babasıyım der.
kurban gelince satar ineklerin hepsini.

5 yerine 3 verdi ustalara.
15 yerine 10 verdi malzemeye.
ne yaptı etti okulu bitirdi.
gitti şehre.
koltuk ve makam sahibi angusların huzuruna çıktı.
ben okul yaptırdım , bari öğretmen gönderin der.
makam sahibi anguslar anlamadı ilkin , mal mal baktılar.
ne olur ne olmaz diye , öğretmen atadılar.

öğretmenin ilk işi bayrak direği dikmek oldu.
ordan burdan kitaplar topladı , rafların hepsini doldurdu.
ama bir eksik daha vardı.
çocukların tuvaleti unutulmuştu.
demokrasilerde çare , pardon pardon.
köylü babada çareler tükenmez.
aldı eline kazma küreği.
gece gündüz demedi tuvaletide bitirdi.
bizim anguslar bütün bu olan bitene ,
hala mal mal baka kaldı.
_____(üçbeş_köyün_tiriviri_yazarı)_______ÇOBAN_KUBİ.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.