Çılgın Başbakanın Çılgın Proje Çılgınlığı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Aslında, başlık sadece ‘Başbakan’ın, Çılgın Projesinin Çılgınlığı’ olacaktı. Fakat Kars’ta yapımı süren, tarihte ki Ermeni-Türk kardeşliğine atıfta bulunularak, bugünkü ayrılığı görselleştiren “İnsanlık Anıtı”nı ucube olarak nitelemesinden sonra, yaklaşık 3-4 ay öncesine kadar Azeri bayraklarını yasaklayarak, Ermeni açılımı yapmaya kalkışan birisinin, tıpkı ‘one minute’ şovundan sonra İsrail’in OECD’ye katılımını onaylamakta olduğu gibi, bir iç politika çelişkisi ve dış politika çılgınlığı olması nedeniyle, bu niteleme tarafımdan kendisine uygun görülmüştür.

 
Tüm Türkiye’nin, Hıncal Uluç’un sayesinde öğrendiği, Başbakan’ın çılgın projesine gelirsek, şu an ki bilgiler ışığında, projenin maliyetinin 20 milyar doları bulduğu ve projenin ABD’de de Michigan Üniversitesi’nde, tamamen yabancı mimar ve tasarım ekibi tarafından hazırlandığı iddia edilmektedir. Haydarpaşa’yı Manhattan’a çevirme çalışmalarından sonra, Karadeniz kıyılarına kurulması düşünülen bu projeyle de, İstanbul’u ne hale getireceklerini şimdiden tahmin etmek, güç olmasa gerek.
 
Biz şimdi, bu projeyi eleştirmeye başladığımızda, Çılgın Başbakan’ın söyleyeceği sözleri duyar gibiyim.. ‘CHP zihniyetindekiler, Türkiye için iyi olan tüm gelişmelere tarih boyunca karşı çıkmıştır.’ ‘Onlar zaten koyun bile güdemezler.’ ‘3. Köprüye karşı çıkanlar, 1. köprüye de karşı çıkmışlardı’ gibi cümleler kulağımda yankılanmaya başladı bile..Gerçi her ne kadar kendisi geçmişte “3. Köprü İstanbul’a karşı işlenebilecek en kötü cinayettir” demiş olsa da, biz zaten biliyoruz, Başbakan olmadan önce ve sonra ki Recep Bey’in düşüncelerini.
 
Biz de o zaman şöyle yapalım eleştirilerimizi;

Renklerin ustası olarak anılan, büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş.
Üzüntüyle ustasına gitmiş. Usta ressama üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş.
Öğrenci denileni yapmış.. Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş. Usta ressam şöyle demiş:
"İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.’’
 
Biz de, yapıcı olmaya çalışalım. Mimar ya da şehir planlamacısı olmadığımız için projenin içeriğiyle ilgi eleştiri yapmak doğru olmaz. Ancak, bir yurttaş olarak, muhafazakâr partilerin de sık sık slogan yaptığı, ‘yeter, söz milletin’ icazetiyle ve ülkenin sorunlarıyla az çok ilgilenen birisi olarak, bu konuda beğenmediğimiz şeyleri, doğru yapmaya yönelik tavsiyelerde bulunabiliriz.
Bu çılgın olarak nitelendirilen projenin, maliyetinin 20 milyar dolar olacağı söyleniyor. Gelin siz ülkenin onca sorunu arasında, hazinenin borçları Cumhuriyet tarihinin en yüksek borç rakamlarına ulaştığı bir zamanda, illa bir şeyler yapmak ve para harcamak istiyorsanız, 2010’da bitireceğinizi iddia ettiğiniz, bugüne kadar 20 milyar dolara yakın para harcandığı söylenen ve kalan kısmı için bir o kadar daha gereken GAP PROJESİ için harcayın bu parayı. Yaklaşık 1 buçuk yıl önce başlattığınız, Kürt Açılımı projenizin de en önemli ve vatana millete fayda getirecek adımı da bu olur böylelikle. GAP projesinin tamamlanmasıyla, yaklaşık 5 milyon kişiye iş imkânı sağlanacak. 9 şehir refah ve zenginlikten payını alacak, tarım ve sanayi potansiyeli, bölgede ki ekonomik hâsılayı beşe ona katlayacak. Terörün psikolojik baskısı, toprağın suyla bereketlenmesi karşısında azalacak. Düşünsenize, GAP projesi tamamlandıktan sonra ki bu tablo mu, İstanbul için düşündüğünüz proje mi ‘İnsanı yaşat ki devleti yaşatasın’ anlayışına uygundur?
Bu yapıcı eleştiri ve öneriden sonra, GAP Projesinin ülkeye kazandıracaklarının bilincinde olan birisi olarak, bu çılgın proje karşısında başka bir öneriye de gerek kalmıyor zaten. Yapıcı üslubu bozmamak adına, yapıcı bitirelim yazımızı da. İstanbul’un Karadeniz kıyılarına yapılması düşünülen bu çılgın projeyle, ‘Karadeniz bal olsa da, o kıyılarda fakirin kaşık bulamayacağını’ hatırlatarak, kendi kaşığını kendi çorbasına katacağı, kendi toprağının ekininden faydalanıp, ele güne muhtaç kalmadan yaşayabileceği, projeleri desteklemeniz temennisiyle..
 
 
Oğuz Kemal ÖZKAN

Yorumlar

Merhaba Oğuz bey,

Bence önerilerinizi ABD deki bazı malum kuruluşlara yapın. İktidarın tek dinlediği onlar var. Saygı ve selamlar...

Cem Bey, maalesef haklısınız,

Cem Bey, maalesef haklısınız, ama elden başka birşey gelmiyor şimdilik...Size de Saygılar selamlar...

Çok güzel bir yazı.. AKP

Çok güzel bir yazı.. AKP döneminde kaç işsize istihdam kapısı açıldı yada bunu sağlayacak sanayide açılım yapıldı kendiniz yapmadınız kaç sanayiciyi desteklediniz.. Bu projenin bizlere bir faydası olmayacak sonuçta kendi dostları faydalanacak işsizlik yine aynı kalacak.. Sizden istediğim et konusunda bir yazı yazmanız bildiğiniz üzere banvit ve koç grubu kendi etlerini üretmekten vazgeçti ithal et alımına başlayacaklarını duyurdular..
İnsanlar hayvancılığa dönüş yaptı bir çok kişi kredi alarak yeniden bu işe yöneldi bence bankacılıkta 2 yıl faizsiz kredi verilmeside planlı bir durumdu insanları bankaya bağlayıp et ithalatına mahkum ederek bir çok kişiyi zor durumda bırakmak.. Ekonomi ve işsizlik tabi eğitimide katmalıyız şuan Türkiyenin en büyük sorunu bence... Teşekkürler yazınız için..

Ömer Bey öncelikle ilginiz ve

Ömer Bey öncelikle ilginiz ve beğeniniz için teşekkürler...Uyarılarınızda ve hatırlatmalarınızda haklısınız, maalesef et konusunda gelinen durum belirttiğiniz gibi...Ancak yine maalesef ki bizim halkımız bu konulara göre değil, sağ sol din iman ölçülerine göre yargılarını ve partilerini seçiyor..Herhalde dünya da karnına ve cebine girene göre değil, bu şekilde tercihini yapan başka bir halk yoktur.....

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.