Cumhuriyet Cumhuru, Cumhur ise Cumhuriyeti Kurtaracaktır

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

29 Ekim 1923… Türkiye Devleti artık bir cumhuriyet, yani Türkiye Cumhuriyeti. Bizler, Anadolu Uygarlıklarının mirasçıları olarak, bu topraklarda ilerlemeci bir devrime tanıklık edip, bu topraklarda yaşamış ve yaşamakta olan tüm halklar adına tarihe önemli bir not düştük. 

Çünkü bu cumhuriyete layık olmak demekti… Ben şu anda bu yazıyı, cumhuriyete layık olma isteğimin, naçizane bir parçası olarak görüyor ve tarihe tanıklık ediyorum.

Tüm politik çağrışımlarını bir yana bırakıp, anlam saflığını koruduğumuzda, cumhuriyetçiliğin ve özel anlamda cumhuriyetçi bir kişiliğin, tarihe çok da gülümseyerek bakmadığını göreceksiniz. Tarih, Ortaçağ’da beri, kurulan cumhuriyetlerin, “iktidar” ve “güç”ten gelen hırslarla sekteye uğradığını göstermektedir.

İnsan, doğası gereği, gelişim potansiyelinin tümünü içinde barındırır. Onu geriye çeken ise, önyargıları ve ona dayatılanlardır. Bu noktada kimse ilkçağ insanının, günümüz insanından daha “geri” olduğunu söylemez. En ilkel koşullarda dahi, maalesef ki, günümüzden daha modern ve hatta “ilerici” gelişmeleri, gene bize tarih göstermektedir. Genelde, elbette ki, tüm cumhuriyetlerin, monarşik yönetimlerin devrilmesi sonucu oluştuğu düşünülür. Fakat unutulmamalıdır ki, imparatorluklar da günümüz cumhuriyetine daha yakın rejimlerin dönüştürülmesi sonucunda kurulmuşlardır. Sadece bu örneğe bağlı kalmamakla birlikte, örneğin ne kadar ilkel de olsa, Roma Cumhuriyeti’nin (MÖ 509 – 27) insanları, en azından birilerinin cumhuriyeti lağvedip, Roma’da bir imparatorluk kurulacağını öngöremeyenler, kendilerinden yaklaşık 2500 yıl sonra, birilerinin cumhuriyeti yeniden kurmak için bu kadar uğraşacağını düşünmemiş olmalıdırlar. Sonuç itibariyle, insanın, tarih boyunca ileri ve geri adım atma konusunda, kimi zaman şaşırdığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. 

Bugün de buna benzer şeyler yaşamaktayız. Maalesef öyle gelişmeler oluyor ki, 1918 yılından itibaren kaydettiğimiz gelişmeleri unutur hale geliyoruz. Çünkü aslında bugün cumhuriyete özgü kurumlarda oturup da, cumhuriyetin ruhuyla bağdaşmayan kişilerin egemen olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Şimdi onların harekât zamanı…

Cumhuriyet demek ilerlemeciliktir; hukukun üstünlüğü, aklın egemenliğinin garantisidir. Cumhuriyet laiktir, devrimciliği gerektirir… Cumhuriyet, halkın kendini yönetmesinden çok, yönetebilmesidir; cumhuriyetlerde devlet, halkın ta kendisidir.

Bugün Türkiye’de ilk defa, cumhuriyet bayramını kutlayanlar ve kutlamayanlar gibi bir ayrım var ortada. Belki de fikir birliğinde olmamız gereken yegâne konuda bile millet olarak gücümüzü birleştiremiyoruz. “İlerlemeci” olma konusunda hala şüphelerimiz var… Bugün bunları yenmek için uğraşıyoruz. Bunlara ihtiyacımız olduğunu, sabaha karşı 4’e doğru kapımız çalınmadan anlamak istiyoruz. Bunu artık ilerlemek için istiyoruz…

Cumhuriyeti, cumhur; cumhuru ise cumhuriyet koruyacaktır

Edgar ŞAR

Edgar.Sar@PolitikaDergisi.com 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.