Darbe mi? Devrim mi? Demokrasi mi? Siz Karar Verin!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Celal ŞEKERCİ

             Öncelikle tüm Politika Dergisi okuyucularına selamlar...İlk yazım olması sebebiyle heyecanımı maruz görün. İlk yazımda tarihten  bir kesit sunmak istedim sizlere. Yazımın kahramanı Oliver Cromwell. Vakt-i zamanında İngiltere'de - hani medeniyetin beşiği,kültür mozaiği,demokrasi merkezi vs - köhne düzene el koyan ve gerçek bir ulus kahramanı bana kalırsa. En azından yaptığı icraatlar bunu yansıtıyor. Şimdi gelin üçyüzyıl geriye dönelim ve İngiltere parlemantosu salonuna geçelim. Tarihin koridorlarında yolculuk edelim.

 
              Yer: İngiltere   Yıl: 1653
 
              Meclis oturum halindeydi, meclis üyeleri her zamanki gibi kendi çıkarlarını koruyan bir kanun maddesini tartışıyorlardı. Generali salonda görünce kakofoni durmuştu, ağır adımlarla meclis başkanının kürsüsüne yaklaşan general tane tane seçilmiş kelimelerle konuşmaya başlamıştı:

              "Oturumunuzu sonlandırmaya geldim, meclisi yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim, siz ki fitneci, fesatçı, meclis üyeleri, siz ki iyi bir hükümet olmak dışında ki her şey! Kiralık sefil yaratıklar,zavallılar, ülkenizi en küçük şahsi çıkar adına satılığa çıkaranlar, Judas gibi birkaç kuruş için Tanrı'ya ihanet edenler,içinizde bir parça da olsun erdem kalmadı mı? Bir parça vicdan da mı yok? Atım kadar bile dindar değilsiniz! Altın sizin yeni Tanrı'nız olmuş!"
 
 

                Satılığa çıkarmadığınız bir değerde mi kalmadı?Ulusunuzun adına iyi bir şey düşünemez misiniz? Sizi çıkarcı sürüsü,bulunduğunuz bu kutsal meclisi varlığınızla kirletiyorsunuz! Tanrı'nın kutsadığı bu meclisi ahlak yoksunu davranışlarınızla hırsızların ini haline çevirdiniz! Halkın size verdiği yetkiyi kötüye kullandınız, siz ki halkın umutsuz dertlerine çare olmalıydınız, kendiniz halkın en büyük dert kaynağı oldunuz! Ama ülkeniz beni bu asırlardan beri temizlenmemiş ahırı temizlemeye çağırdı! Ve bu gücü de bana Tanrı verdi, bu şeytan ocağını yönetmeye geldim, ki vay halinize! Şimdi derhal defolun! Acele edin rüşvetin köleleri! Acele edin gidin! Süslü saltanat eşyalarınızı alın ve gidin!'
 
                  Bu hitabetten sonra bazı senatörler 'halkın iradesi' 'meclisin üstünlüğü' gibi kelamlar etselerde Generalin mağrur duruşu ve kararlı bakışları karşısında susmuşlar ve senatoyu terk etmişlerdi!

                  Gördüğünüz gibi tarih bazı kesitlerle bizlere ışık tutuyor.Lakin bizim bu ışığı nereye tuttuğumuz tartışılır.Dini milletin iradesi yerine kullanıp kendilerine rant sağlayanlar gün gelir aynı rant uğruna bu halkın gözleri önünde yitip giderler.Tabi şimdi bazı okuyucular benim darbe taraftarı olduğumu düşünebilir.Kesinlikle darbe karşıtı bir insanım....Ben millet iradesinin temsilciler tarafından sömürülmesine karşıyım.Sömürenlerinde en ağır şekilde cezalandırılmasına taraftarım.
 
                  Son olarak din adına ülkeyi yobazca yönetmenin bedeli bir süngünün veya kılıcın  ucunda bertaraf edilmektir.Bu dün nasıl böyle ise bugün de öyledir,yarında böyle olmaya devam edecektir.
 
                                                                                                                                                      celal.sekerci@politikadergisi.com

 

Yorumlar

'Ben millet iradesinin temsilciler tarafından sömürülmemali...

Selam
Öncelikle tebrikler seçtiğin konu gerçekten muhteşem.Çünkü anlatığın konu bize ışık tutsa bile yüzyıllar önce yaşanan konuları yeniden yaşamak gerçekten üzücü...
'Ben millet iradesinin temsilciler tarafından sömürülmesine karşıyım.Sömürenlerinde en ağır şekilde cezalandırılmasına taraftarım.'anlayana geçekten çok özel sözler bunlar...Daha fazla söyleyecek söz yok...
Başarılarının devamını dilerim...

İlle de demokrasi

Celal kardeşim, affına sığınarak Cromwell ile ilgili birkaç bilgi sunmak istiyorum... Yorumum bunun sonunda:

Cromwell koyu bir Püriten'di. Tanrının, isteklerini yeryüzünde ye­rine getirmek için kendisini seçtiğine, bu nedenle var gücüyle bunları gerçekleştirmek için çalışması gerektiğine inanıyordu. Yani tam bir psikopat...

Kral I. Charles'ı yargılayan Yüksek Adalet Divanı'nın 135 üyesi arasında yer aldı ve kendini savunmayı reddeden kralın ölüm kararını imzaladı. Yani eski patronunu ölüme gönderecek kadar vefasız...

Cumhuriyetin ilk yılları İrlanda ve İskoçya' daki kral yanlılarıyla savaşarak geçti. Nisan 1649'dan başlayarak bir yıl boyunca başko­mutan olarak İrlanda'da bulunan Cromwell bu süre içinde İrlandalılar'ı boyun eğmeye zorladı. Drogheda ve Wexford kentlerini savunan İrlandalı askerlerin tümünü, teslim olmalarına karşın öldürttü. Yani vicdansız, merhametsiz ve insana saygıyı esas alan tüm kuralları reddeden biriydi...

Eylül 1658 günü ölen Cromwell Westminster Abbey'e gömüldü. Kral II. Charles tahta çıktıktan sonra, I. Charles'ın idamının yıldönümü olan 30 Ocak 1661'de, Cromwell' in mezardan çıkarılan cesedi suçluların idam edildiği Tyburn'de darağacına asıldı.

Yorum: Aslında kendi oluşturduğu parlamentoyu lağvedip yaptığı ihtitalin üstüne 2.sini yapan bu zat, ihtilalci mantığın idolü olabilir ancak devrimler ve ihtilaller kısa yoldan iyi sonuçlar verebileceği gibi, tam tersine ülkeyi bataklığa da götürebilir.

Çare; demokrasi-özgürlük ve buna koşulsuz uyan devletler ve vicdan sahibi vatandaşlar...

Gözlerinden öperim...

Tarih,tarih içinde tartışılır...

Sedat Abim;
Öncelikle değerli vaktini ayırıp yazımı okuyup ve değerli bilgilerini aktardığın için çok teşekkür ederim.
Verdiğin bilgilerin hepsi doğrudur.Bunların hepsinin yaşandığı gerçektir.Bu yuzden yazımın başlığı Darbe mi?Devrim mi?Demokrasi mi?Siz Karar verin?
Bana kalırsa Genaralin bu davranışı halk iradesi için.En azından yola bunun için çıkmış ve ileriki zamanlarda yoldan sapmalar olmuştur belki de.
Son sözüne gelince çare kesinlikle aktardığın gibidir.
Ellerinden öperim.
Saygılarımla...

ille de demokrasi

Celal kardeşim, yeni yönetim yöntemlerinin çok ileri noktalara gittiği bu çağda hala askeri ihtilallerin konuşulması, hatta beklenti içine girilmesi zannımca çok üzücü. Gözlerinden öpüyor, başarılar diliyorum...

Paradoks

Aslında Cromvell açısından bakarsanız yapılan eli baltalı bir despotizm! İngilizlerin bile hakkında hiç hoş şeyler düşünmediğini hesaba katarsak riskli bir karakter olmuş ilkyazı için.

Ulus kahramanı olduğunu düşünmenizden olsa gerek, henüz ilk yazıda, Cumhuriyetçi-demokrat olamayacak kadar radikal-dinci eski bir darbeci komutanı yad etmişsiniz.

''Dediğim yapılır ise ne ala, karşı gelen olur ise derhal boynu vurula'' ekseninde ülke yönetmiş, muhalefetin 'm'sine bile tahammül göstermemiş birinin demokrasi anlayışı ancak ki buradan sesinin ulaşabildiği yere kadardır. Oradan ötesi asmak kesmek kelle uçurmak!

‘’Eee peki yaptığı şu alengirli konuşmaya ne buyrulur’’ diyen olur ise cevabım tarihin sayfalarındakiyle aslında aynıdır. O dönem kralın karşısında tek muhalefet olarak duran parlamentoyu, darbeye motive etmek içinde benzeri söylevlerde bulunmuş, kralı ve etrafındakileri sürekli dini sapkınlıkla suçlamış, diğer milletlerden olan vatandaşlara ifade ve temsil bakımından kolaylıklar sağlayacağını vaat etmiş; lafın kısası köprüyü geçene kadar din, özgürlük, adalet gibi tüm vicdani değerleri kullanmıştır. Tahta geçer geçmez de tüm vaatlerini unutup şer-i diktatörlüğü halkına dayatmıştır. Zaten yukarıda alıntılanmış söylevinde de iki lafın başının 'din' olduğu görülmektedir.

Keşke daha az tartışmalı bir lider seçseydiniz.
Ancak şunu da söylemeliyim ki 'kahraman' muhakkak görece bir sıfattır. Abdülhamit'i, Menderes'i, Napolyon'u, Hitler'i sevende vardır nefret edende.

Sömürme konusuna dileğinize katılmak dışında 'burada' diyeceğim fazla bir şey yok. O ciltlerce kitap konusu.

Son cümlede ki ön görünüze de katılıyorum. Gidişat; çarkları ilkeler, değerler, yargı ve geleneklerin gözünün yaşına bakmadan kendi menfaatlerine döndüren fırsatçı simsarların, dramatik sonlarını hep beraber göreceğimizin mesajlarını vermekte.

Karar sizin...

Sevda Hanım;
Yorumunuz için teşekkürler.Tarih biliminin temel koşulu tarihi,tarih içinde tartışmaktır.Bunun için Genaralin yaşadığı dönemi göz önünde bulundurursak biraz daha objektif yaklaşacağımızdan eminim.Çünkü o yıllarda İngiliz parlementosunun nasıl bir anlayış ve yönetimde olduğu aşikardır.
Tavsiyeniz için teşekkürler.Ama tartışmasız liderlerin ıspatlanacak fazla bir şeyi kalmamıştır kanaatindeyim.
Son cümleme katıldığınız için tekrar teşekkürler.Neticede aynı sonuç için bu yazı kaleme alınmıştır.
Saygılarımla...

Ne olduğunu bilemeyeceğim ama.......

CROMWELL denen şahıs PÜRİTEN de olabilir,DİKTATÖR de olabilir hatta DESPOT ta olabilir.Bunlara bir sözüm veya bir yorumum yok.Ancak yaptığını şekil olarak beğenmesek de,böyle bir şeyin bir şekilde yapılması gerekiyordu demek ki.Bizim ülkemizde bunu yapabilecek CESARETTE biri olabileceğine inanmıyorum ama böyle olmasa da bir şekilde bu veya bu tarz İKTİDAR'lara " DUR " demenin sizlerce de zamanı gelmedi mi? Lütfen bana bunu OY'larımız ile yapabileceğimizi söylemeyin.Benim bu masallara artık karnım tok.Hele de bu ülkede sadece iktidarda kalabilmek için,ALZHEIMER hastalarına bile çeşitli sandıklarda OY kullandırttırılıyor ve OY'ların aleyhine çıkacak olanları imha edilebiliyorsa,demek ki artık böyle bir ÇIKIŞ yapmanın zamanı geldi de geçiyor.
Saygılarımla....Murat BAHADIR

:))

Ne kadar dolansak da arka bahçelerinden sebeplerin
kıvrılsak bükülsek nedenleri bulmak için
Kah yumsak gözümüzü, kah bağlasak ayaklarımızı
yahut başkaları bizim adımıza tıkasa kulaklarımızı tutsa ellerimizi bükülmez bileklerden
Gerçek orada bir yerde ise
çaresiz bulunacak
hiç çaresiz görülecek
Birde o hakikat umutla beklenen sonlardan ise
yepyeni başlangıçları müjdeleyen
İster dağlardan, ister denizlerden aş
ister doğudan dolan ister batıdan
Ha Hasan kel, ha Kel Hasan
sonunda vardığımız yer bir ise
emeği saygı ile takdir etmektir bizlere düşen.

amaca ulaşmak için araclar ortaktır:)))))

güzel bir şiirmiş....teşekkürler ....:))))

Celalcim okunmaya, önermeye

Celalcim okunmaya, önermeye değecek nitelikte bir konuya değinmişin. Tebrikler.

Güzel bir konuya değinmişin.

Güzel bir konuya değinmişin. Tebrikler Celal. Başarılarının devamını diliyorum.

teşekkürler...

teşekkürler nurettin kardeşim...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.