Demokrasi Denen Çarşaf

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Özellikle son elli yıldır geleneksel kavramlar da değişti. Artık öyle bir zamanda yaşıyoruz ki insanlar en kesin ve güvenilir bildiği kavramlardan dahi şüphe eder oldular. Dünyanın iki kutupluluktan çıkıp tek kutuplu hale dönüşmesi ile başlayan üçüncü dünya savaşı süreci ile birlikte demokrasi en etkili silahlardan birine dönüştürüldü.

Öncelikle üçüncü dünya savaşı olgusuna kısaca değinelim. Birinci ve ikinci paylaşım savaşının baş aktörleri olan büyük şirketler, insanları silahla, bombayla karşı karşıya getirdiler. Ancak sonuçta fark ettiler ki, özellikle küresel ölçekli savaşlar kendi potansiyel gelirlerini de yok ediyor. Sovyetler birliğinin de kutup olma özelliğini kaybetmesinden sonra artık küresel savaşlar yerine bölgesel işgallere yer veren bir üçüncü dünya savaşı süreci başladı. Mısır eski devlet başkanının ABD nin çok yakın dostu olduğunu bilip devrilmesine anlam veremeyenler konuya bu pencereden bakmalıdırlar.

Küresel çetenin baş aktörleri olan şirketler bir ülkeyi işgal etmek istediklerinde bıkmadan kullandıkları silah demokrasidir. O ülke hedef haline getirildi mi en önce orada demokrasi olmadığından bahsedilir. Sonra ne hikmetse bir kısım muhalif hükümete başkaldırır. Tabii ki küresel çete ve silahlı güçleri olan kuklaları o ülkeye karşı cephe alır ve muhalifleri destekler. İçerde sözde ölümler ve trajediler yaşanmaya başlar. CİA ajanı televizyon lar sözde katliam görüntüleri yayınlar. (Katar adeta büyük bir stüdyodur ve dünyaya görüntülerin çoğu burada hazırlanır. Her türlü televizyon hilesi ve satın alınmış muhabirler kullanılarak dünyaya o ülkede demokrasi olmadığı ve trajedilerin yaşandığı, üstün ırklar olan (!) batılıların gidip canları bahasına o trajedilere son vermeleri gerektiği pompalanır. Batı, ağzından salyalar akıtarak saldırır. Sözde demokrasi getirilir. Özde ise o ülkenin kaynakları bu saldırının finansörleri tarafından yeniden paylaşılır.

Her şeyin üzerine bir demokrasi çarşafı örtülür.

Bizim ülkemizde de maalesef bu gerçekler ışığında bakıldığında demokrasi yoktur. Demokrasi, özgür irade ile yapılan seçimlere işaret eder. Bizde seçimlerin özgür yapıldığını iddia etmek olası mıdır? Ekonomik ve sosyal olarak bir şeyhe, ağaya, cemaate bağlı olan kişilerin özgür iradeleri ile oy kullanabileceğine inanılır mı? PKK nın tehdit ettiği bir kişi onların istemediği bir partiye oy verebilir mi?

Daha da kötüsü uzun yıllardır dizilerle, yarışma programlarıyla, evlilik programları ile sadece tüketime alıştırılmış, borç batağına düşmüş insanlar, ya yeni yönetim borçları ödeyin derse korkusu ile özgür oy kullanabilirler mi?

Sadakaya, yardıma alıştırılmış insanlar bu yardımlar kesilir korkusu yaşadık ça özgür oy kullanabilirler mi?

O zaman bizde de demokrasiden söz etmek ne kadar doğru olur? Aslında Atatürk reçeteyi vermişti ama bu gün onu belleklerden silmeye çalışan düşmanları tabii ki onun söylediklerini görmezden gelecektir.

“İktisaden bağımsız olmayan devletler asla gerçekte bağımsız olamazlar” Hele hele ülkenin nerde ise milli gelirinin dörtte üçü kadar borcu olan ülkelerdeki demokrasi kavramı sadece halkın üzerine örtülmüş ve dünyayı görmesini engelleyen bir çarşaftır.

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Demokrasi herşeye rağmen önemli bir kavramdır!

 

Sayın Cem Osman Tamtürk, zamanımızın çok önemli kavramlarından biri olan Demokrasi'nin emperyalizm tarafından nasıl kötüye kullanıldığını çarpıcı bir yazıyla ortaya koymuş. Demokrasinin içinin boşaltılarak emperyalizm tarafından özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan uluslara karşı bir silah olarak kullanılması; demokrasinin SSCB ve Doğu Avrupa'da reel sosyalist sistemin iflasında başarıyla denenmesinden sonra yoğunlaşmıştır. Çünkü bu ülkelerde gerçek anlamda bir işçi veya halk demokrasisi hiç olmamıştır ve orada yaşayanların en büyük özlemi de demokrasi olmuştur.
 
Reel sosyalizmin çöküşünde "demokrasi" silahını başarıyla deneyen emperyalizm, şimdi aynı silahı egemenlik kurmak istediği halklara ve uluslara karşı da kullanmaktadır. Emperyalizm sadece demokrasiyi değil, aynı zamanda dini değerleri istismar eden siyasi hareketleri de desteklemektedir. Ayrıca "Küreselleşme" kavramı ile de emperyalizm; ulusları kendisine daha bağımlı yapmayı gerekli ve zorunlu bir süreç olarak satmaktadır.
 
İlericiler, yurtseverler ve demokratlar uyanık olmalı; demokrasi kavramını göz bebeği gibi korumalıdırlar. Bunun için emperyalist propagandanın demokrasi ve din istismarını deşifre ederek, gerçek demokrasiyi savunmalıdırlar.
 

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.