Dindarların CHP Alerjisi Nedir, Giderilmesi İçin Ne/Neler Yapılmalı?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

KONSENSÜS araştırma şirketi, HaberTürk gazetesi için, bir alan çalışması yapmış.

“Türkiye Gündemi Araştırması Eylül 2012-Suriye’de İç Savaş/PKK Terörü” başlıklı...

81 ilde, 1500 kişiyle, “Telefon Yöntemiyle” bu anket gerçekleştirilmiş...

- “Hangi lideri beğeniyorsunuz?” sorusuna, gelen cevaplar şu şekilde oluşmuş...

Recep Tayyip Erdoğan              (%44,5)

Mustafa Sarıgül                         (%29,3)

Kemal Kılıçdaroğlu                   (%23,4)

Bülent Arınç                              (%21,9)

Devlet Bahçeli                           (%12,1)

- “Türk solunun lideri kim olsun?” sorusuna, gelen cevaplar şu şekilde oluşmuş?

Türk solu ile ilgilenmiyorum         (%33,8)

Mustafa Sarıgül                             (%28,3)

Kemal Kılıçdaroğlu                        (%24,5)

Deniz Baykal                                  (%5,6)

Muharrem İnce                              (%2,9)

Fikri Sağlar                                    (%1,1)

Haluk Koç                                      (%1,1)

Diğer                                              (%2,7)

- “Bugün seçim olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna, gelen cevaplar şu şekilde oluşmuş... (Kararsızlar dağıtıldıktan sonra.)

Eylül 2012 dönemi için;

AK Parti (%53,7)

Cumhuriyet Halk Partisi (%23,8)

Milliyetçi Hareket Partisi (%13,1)

BDP (%4,6)

DİĞER (%4,8)

Haziran 2012 döneminde bu oranlar şu şekilde imiş

AK Parti (%51,6)

Cumhuriyet Halk Partisi (%26,8)

Milliyetçi Hareket Partisi (%12,7)

BDP (%5,0)

DİĞER (%3,9)

- “Erdoğan AK Parti Genel Başkanlığını bıraksa bile AK Parti’ye oy verir misiniz?” sorusuna, gelen cevap dağılımları şöyle olmuş...

EVET (%87,9), HAYIR (%12,1)

Bölgelere göre oy dağılımları da şöyle...

Batı bölgelerinde, AK Partinin Haziranda aldığı oy, (%47,6) iken, Eylülde aldığı oy, (%49,8) olmuş.

Batı bölgelerinde, Cumhuriyet Halk Partisinin Haziranda aldığı oy, (%34,4) iken, Eylülde aldığı oy, (%31,7) olmuş.

Batı bölgelerinde, Milliyetçi Hareket Partisinin Haziranda aldığı oy, (%12,7) iken, Eylülde aldığı oy, (%12,6) olmuş.

Orta bölgelerimizde, AK Partinin Haziranda aldığı oy, (%54,3) iken, Eylülde aldığı oy, (%54,6) olmuş.

Orta bölgelerimizde, Cumhuriyet Halk Partisinin Haziranda aldığı oy, (%23,7) iken, Eylülde aldığı oy, (%24,4) olmuş.

Orta bölgelerimizde, Milliyetçi Hareket Partisinin Haziranda aldığı oy, (%15,2) iken, Eylülde aldığı oy, (%16,7) olmuş.

Doğu bölgelerimizde, AK Partinin Haziranda aldığı oy, (%57,7) iken, Eylülde aldığı oy, (%55,9) olmuş.

Doğu bölgelerimizde, Cumhuriyet Halk Partisinin Haziranda aldığı oy, (%11,5) iken, Eylülde aldığı oy, (%11,8) olmuş.

Doğu bölgelerimizde, Milliyetçi Hareket Partisinin Haziranda aldığı oy, (%7,8) iken, Eylülde aldığı oy, (%7,0) olmuş.

- “Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa yerine kim geçsin?” sorusuna, gelen cevap oranları şu şekilde tezahür etmiş...

Bülent Arınç         (%30,5)

Abdullah Gül        (%20,1)

Ali Babacan          (%19,5)

- “Bu Pazar bir yerel seçim olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna, gelen cevaplar şöyle sıralanmış...

AK Parti                 (%53,2)

CHP                       (%25,8)

MHP                      (%12,3)

- “En beğenilen belediye başkanı kim?” sorusunun cevabı da, aşağıdaki gibi hâsıl olmuş...

Mustafa Sarıgül      (%28,9)

Kadir Topbaş          (%13,2)

Melih Gökçek          (%11,7)

KAYNAK: HaberTürk gazetesi/internet mecrası

(Anket çalışmasının tüm verilerine burada yer vermedim, yine sorular içinde, bazı maddelerde, bazı partilerin sonuçlarına da yer vermedim, yine sorulara verilen cevaplar da, cevap satırlarının da hepsine yer vermedim... Sonuç olarak, anket çalışmasının tüm ayrıntılı sonucuna, bahsi geçen gazetenin web sitesinden ulaşılabilir.)

* * *

Anket sonuçlarına göz attıktan sonra, ankete yapılan yorumları da okudum, okuyabildiğim kadarıyla... Her şeyden önce, bir şeyin altını çizmek istiyorum; haber altına yapılan yorumlarda, en çok göze batan, bunun bir “Yandaş Anket” olduğu idi. Yani, AK Parti, parayı basmış ve dilediği yönde bir alan çalışmasının bulgularını, kamuoyunun dikkatine sunmuştu. Şahsen ben, bu tür değerlendirmelere katılmıyorum. Ak Parti, iktidarda olduğundan beri, bu şekilde siyasi amaçlı alan çalışmaları yapılmakta. Ve, yapılan bu anket çalışmaları, nedense, hep “Yandaş Anket” olarak dillendirilmekte. Bir kere, anketi yaptıran HaberTürk gazetesi. Ee, bu durumda, HaberTürk gazetesi de, yandaş oluyor. Bu durumda da, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni de, “manipülatif” bir yayın veya alan çalışmasını yaparak/yaptırarak, halkı, “Algılar” yönünde etkiliyor.

Hayır efendim, ben, bunlara katılmıyorum.

Gazeteyi veya anket yapıcılarını suçlamak yerine, çıkan tabloyu, “Neden Böyle Oluyor” diye irdelemek gerekiyor. Bir kere, Adalet ve Kalkınma Partisi, Türkiye’nin her yerinde var ve birinci parti. Sadece, Doğu bölgelerimizde oyunu arttıramamış. Diğer yerlerde oyunu, Haziran ayından Eylül ayına arttırmış. Yine, en beğenilen lider, başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmuş. İşin ilginç tarafı, ankete iştirak edenlerin %33,8’lik kısmının, Türk Solu ile ilgilenmediği... Yine, Sayın Mustafa Sarıgül’ün, ankete katılanlar tarafından, Türk Solunda görülmek istenen birinci aktör olarak oylanması da, önemlidir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sarıgül’ün arkasında kalmış durumda.

Bu anket sonuçlarını suçlamak veya bu ankete “çamur atmak”, en kolayı. Neden?

Neden olacak... Daha önceki anket sonuçlarında da böyle yapıldı; ama üç aşağı, beş yukarı, siyasi iktidar, girdiği seçimlerden hep muzaffer olarak çıktı. Tabii ki, seçimlere yönelik, seçimlerde hile yapıldı hususları da, ayrıca siyasetbilimciler tarafından değerlendirilmeli. Bence, yapılan bu seçim anketleri, muhalefet partileri adına fırsat olmalı. Ya da, muhalefet partileri de, kendileri, ara sıra seçim anketleri yaptırıp, kendi güvendikleri şirketlere tabii ki, bu araştırma sonuçlarının bulgularını da, kamuoyuna sunmalı. Lütfen bana, ama bu anket çalışmaları çok maliyetli, muhalefet partilerinin siyasi iktidar kadar mali gücü yok gibi, basit argüman veya sığınmalarla gelmeyin. Görünen o ki, yakın zamanda bir seçim olsa, dedikleri gibi %50 veya yukarı bile olmasa; ona yakın bir oy oranıyla cari iktidar, yine işbaşına gelecek gibi...

* * *

Gerçekten de ülkemizde siyaset kurumu, kilitlenmiş gibi. Yaşadığımız sorunlara, adam akıllı çözümler üretilemiyor. Ben, daha çok Cumhuriyet Halk Partisinin üzerinde durmak istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisinin, toplumun değişen yüzünü anladığında, bir fark yaratabileceğine inanıyorum. Tabii ki, ben de, şuan ki Cumhuriyet Halk Partisinden memnun değilim. Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanlığına, daha yüksek profilli birisinin gelmesi gerektiğine inanıyorum. Daha inandırıcı, daha fazla siyaset dilinden anlayan...

Gerçekten de, Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanının, sosyal medyada, bu kadar alay konusu hâline getirilmesi, üzücü bir durum. Bence, CHP’Sİ, değişim yaşamaktan korkmamalı. Dönüşüm yaşama hususunda, çekinceleri neyse yüzleşmeli. Toplumda karşılık bulan sol tandanslı aktörlerin, Cumhuriyet Halk Partisi çatısının içinde olamaması, sanırım iktidar partisine yaramakta.

Bu anket haberinin altına yapılan yorumlarda en çok dikkatimi çeken, insanların edindikleri yargı hususunda, neredeyse fanatik olmaları. Mesela biri demiş ki, “Müslüman biri olarak CHP’sine oy vermem”, bir başkası geçmişte yaşanan şeylerden dem vurarak, CHP’ye oy vereyim de camileri ahıra mı çevirsinler, belki de bu kendilerini muhafazakâr olarak addeden insanların çoğunluğunda, bir Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, kendilerinin Müslümanlık kimliklerini yaşayamayacakları hissi uyanmakta.

Cumhuriyet Halk Partisi siyaset yapmalı. Cumhuriyet Halk partisi, iktidar partisinin her sözüne cevabı, siyaset olarak addedmemeli. CHP’Sİ, bence, bu sosyal yapı üzerinde yoğunlaşmalı.

Neden, Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gelirse, hayat mütedeyyinlere zindan olsun ki?

Cumhuriyet Halk Partisi, neden, yaşamı Müslümanlara zehir etsin ki? CHP iktidarında, neden, camiler ahıra dönüştürülsün ki? Bu hususta, sizlere, Sayın Yılmaz Özdil’in yazdığı makaleyi, tavsiye ederim...

Cumhuriyet Halk Partisi, sadece iftar yemeğine muhafazakâr düşünce hayatının önde gelenlerini veya tarikat liderlerini çağırarak dindar kitleyi anlayamaz.

Dindar insanlarda uyanmış olan/uyandırılmış olan, bu CHP alerjisinin nedenlerini, yine Cumhuriyet Halk Partisinin kendisi bulmalı.

Ve gerçekten de, bizim sol bir geleneğe, ihtiyacımız yok mu? Adalet ve Kalkınma Partisi, hedefine dörtnala giderken...

Ülkemizde yeterince yetkin bir muhalefet partisinin/partilerinin olmaması da, aynen “Yandaş Anket” eleştirisinde olduğu gibi, eleştirilmesi gereken bir “vakîa” değil mi?

Biliyorsunuz; bu artan PKK terör örgütü saldırılarından sonra, kapatılması tartışılan BDP için, birçok aydın, bu partinin siyaset kurumu içinde barındırılarak kapatılmaması gerektiğini savunmuş ve “Siyaset Yapılmasının” önemine değinmişlerdi...

Bana göre...

Asıl ihtiyacımız olan, Cumhuriyet Halk Partisidir.

Her şeye rağmen, Türk Milletinin siyaset kurumu içinde ikinci tercihi, CHP’sidir. CHP’sinin, daha güçlü olması için ne gibi engeller var. Haa(!), parti kendisini dizginlerse/dizginliyorsa, o da başka bir “vakîa”dır!! 

 

Erhan SALMAN

erhan.salman@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.