Dış Karışıklıklar ve Darbe Riski(!)...

AK Parti hükümeti ama özelde başbakan Erdoğan, Mısır'da yaşanan darbeye, çok büyük tepki gösterdi... Elbette, Mısır'da yaşanan süreç, hiçbir şekilde kabul edilemez...

Mısır meydanları'nda insanlar âdeta kuş avlanırcasına öldürülmekte ve katledilmekte... Televizyon ekranlarından ve internet mecrasındaki fotoğraflardan gördüğüm kareler ve manzaralar, gerçekten de yürek burkan türden... Bir genç kızcağız, ailesinin yanında keskin nişancılar tarafından acımasızca öldürüldü...

Bugün Suriye'de yaşanan durum, Mısır'da da yaşanmakta. Sanki, Mısır'daki tablo da, Suriye'dekine benzeyecek gibi...

* * *

Suriye'de esasında bir iç savaş görüntüsü var... Tabii bunun yanında etnik kökene ve mezhepsel ayrılıklığa bağlı savaşlar ve çatışmalar da sürdürülmekte...

Bu coğrafyada yaşananlara verilen tepkiler temelde insanî olmalıdır... Ama, bakıyorum da değerlendirmeler, daha çok ideolojik ve siyasal mihverden yapılmakta...

Demokrasi mücadelesi verenlerle, sanki diktacılar karşı karşıya algısı pompalanmakta... Esasında burada yaşananlar, cehalet, sorgulayamama, düşünme yetisinin yoksunluğu gibi hasletlerden mahrumiyetten kaynaklanmakta...

* * *

Arap Baharı diye şişirilen sürecin sonunda gelegeldik bir kan gölünün ortasına...

Başbakan Erdoğan ve yakın kurmay çevresinin bu darbe hassasiyeti de, sanırsam Mısır görünümlü Türkiye riskli bir "Darbe Histerisi"...

Türkiye'de "Darbe" olamaz diyemem...

Ülkemizde artık tüm anayasal erkler yasal ayrımlarını biliyor da diyemem...

Türkiye'de her geçen gün "ADALET" tartışmalı duruma sürüklenmekte...

ADALETE olan güven sarsılmakta. Televizyon ekranlarından görüyoruz; en basit adi vakalarda bile "Adalet" tam anlamıyla tesis edilemiyor...

* * *

Türkiye'de yakın vadede darbe tehlikesini ileri sürmek pek akıllıca olmaz...

Artık memleketimizde vesayet ayağının yeri değişmiş durumda.

Tüm azametiyle önümüzde duran realite, devlet aygıtının içinde gittikçe güçlenen ve iktidarını her geçen gün konsolide eden tek parti gerçeğidir...

Bence, bundan sonraki sürece "darbe" merkezli değil de...

Türkiye'nin siyaset kurumu çerçeveli bakmak daha doğru olur...

Mağduriyet ve mağdur olma psikolojisinin yerine, gün geçtikçe iktidar sarhoşluğuna gark olmuş bir "SİYASAL İSLAM" gerçeği yerleşmekte...

* * *

Türkiye'de darbe olur mu tehlikesini konuşmaktan ziyade...

Türkiye'de siyaset kurumunun tekliği saplantısını tartışmak gerekli...

DARBE TEHLİKESİ, pekâlâ belki bizim gibi az gelişmiş toplumlarda toplumsal belleklerden ırak tutulmaması gereken reelpolitik durum olsa da...

Konjontör gereği bunu ısıtıp ısıtıp kamuoyunun önüne getirmenin ancak maksatlı bir gerekçesi olabilir...

Bu da siyasal iktidarın- Ak Parti hükümetinin- insanları; ama özellikle seçmen tabanını, bu tehlike üzerinden tahkim etmesi ve toplumu dingin tutarak, gündem karmaşasına da kapı aralamasıdır...

Erhan SALMAN

erhan.salman@politikadergisi.com