Drajeler (2)

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Lûtfen önce  buraya tıklayarak makalemi bir okuyuverin.

Rize Belediye Başkanı AKP’li Halil Bakırcı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk, Lâz, Kürt ayrımı yapılmadan bir bütün olduğunu söyledi ve Kürt sorununun çözümü için “hasımlık yerine hısımlık” formülünü teklif etti: “Zaman zaman ikinci eşler de olmuştur. Bu bizim kültürümüzde vardır. Kanunlarımız buna müsâit değildir ama maâlesef Türkiye’de oluyor. İnsan belli bir yaşa gelmiştir, çocuğu olmuyor veya eşi rahatsızdır. Bunu söylemek istemiyorum ama Türkiye’de görünen bir gerçek vardır. Bu gerçeği kabûllenelim. İnsanlar, evlilik ihtiyaçlarını metres veya benzer şekilde tamamlıyor. Bu tip insanların bunlara girmemesi lâzım… Bu bölgelerden evlilik ve hısımlıkları arttırarak, devletin de teşvikiyle önümüzdeki 30 yıl gibi bir sürede yaşanan sorunların aza ineceğine ve çözüleceğine inanıyorum. Yoksa askerî yöntemle kavga ve dövüşle çok ciddi bir şekilde çözüleceğine ben inanmıyorum. Azalır, tekrar tırmanır”.

“Güneydoğu'da ikinci eş yaygındır. Geçmişte Karadeniz insanı da bunu kabûlleniyordu ama bugün kabûllenmiyor. Bunu biraz da devletin desteklemesi lâzım… Bu teşviklerle birlikte olayların aşağıya ineceğine inanıyorum. Bu tip evlilikleri öncelikle bekârların tercih etmesi gerekir. Bu tür evliliklerin o bölgelerden yapılarak akrabalık bağlarını artırıp hısımlığın hasımlığı kaldırmasına yol açmalıyız. Bizim bölgemizde de eskiden kan davalı âilelerin barışması için iki âile arasında evlilikler yapılırdı. Bu bizim ve Doğu’nun kültüründe vardır. Bunları teşvik ederek artırılmasıyla sorunların daha sorunsuz bir şekilde çözüleceğine inanıyorum”.

Akabinde ortalık ayağa kalkınca ağız değiştirerek “sözlerim yanlış anlaşıldı, özür diliyorum” dedi Rize Belediye Başkanı AKP’li Halil Bakırcı! Yâhu televizyonda gözlerimizle kulaklarımızla, beş duyumuzla idrak ettik; neyi yanlış anlayacağız (bkz. http://www.dailymotion.com/video/xdvj2x_kurt-sorununa-cozum-bulundu-ykinci_news)! Bâri yiğitlik edip de lafının arkasında dur; bunları bir solcu söylese asla tükürdüğünü yalamaz, “iyice pişmek için” hapse bile girerdi! Önceki Drajeler’de yazdığım doğru mu, yanlış mı, varın bir düşünün…

Bu, Atatürk ve arkadaşlarının kurdukları muasır medeniyetlerin üstüne çıkan Türkiye ülküsüne ihânet eden zihniyetin tipik tezâhürüdür.

Bir de ilmî açıdan bakalım:

Meselâ muhafazakâr Yahudiler kız verir ama asla kız almazlar. Bunun birkaç sonucu var:

1.Kültürü anne taşır ve evlâda aşılar.

2.Mitokondriyal DNA anneden çocuğa geçer.

3.Bu sâyede genetik kirlenme (bozuk genlerin havuzu doldurması) önlenir ama memetik genişleme temin ve tesis edilmiş olur.

Yâni, bu çözüm yolu Rize Belediye Başkanı AKP’li Halil Bakırcı’nın sandığının tam aksine, Türklerin Kürtleşmesi ile sona erer.

AKP’nin Rizelisi bile bunun peşinde ise, varın Kürt kökenlilerinin ne olduğuna siz karar verin.

***

Terör olayları filân değil, alenî iç hârp başladı ve senelerdir söylediğimiz acı âkıbete sürükleniyoruz. Araçları kundaklıyorlar, günde beş on şehit verir olduk!

Devletlû panik içerisinde, bir dediği öbürünü tutmuyor.

Bu arada CHP Genel Başkanı Turkish Gandhi, ise Kürt sorununu da üniversitelilerin türban sorununu da CHP iktidarının çözeceğini savundu. Turkish Gandhi, “başörtülüler üniversiteye gidebilecekler mi” sorusuna, “herkesin okumasına olanak sağlayacağız. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Biz bu sorunu çözeceğiz” cevabını verdi ve Avrupa’daki sosyal demokrat partiler gibi “yeni sol” bir çizgi izleyeceği mesajını verdi.

Meşhur atasözüdür: “Zor, oyunu bozar”!

Bu işin Yüce Divanı olur yarın öbür gün…

Bakın, Gülümüz’ün sıhhati pek kötü olduğu için(!) hapis cezasını affettiği kapatılan RP’nin son Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ı kayıp trilyon davasından yasal faiziyle 12.5 milyon TL ödemeye mahkûm eden Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı kesinleşti. Erbakan’ın son umudu olan karar düzeltme başvurusu da Yargıtay 4. Hukuk Dâiresi tarafından reddedildi. Böylece Erbakan için hukuk yolu tamamıyla tükendi. Mâliye Bakanlığı, Erbakan’ın İstanbul, Ankara ve Balıkesir'deki gayrimenkûlleri üzerine haciz koydurmuş, yargı sürecinin tamamlanmasını bekliyordu. Yargıtay’ın son kararıyla Mâliye Bakanlığı 12.5 milyon TL'lik Hazine alacağının tahsili için Erbakan’ın Altınoluk’taki yazlığı, Ankara ve İstanbul’daki 3 evi ile arsalarını icra yoluyla satışa çıkartacak.

Hep dediğim gibi, 17 devlet kuran bu necip millet, ne kadar büyük millet olduğunu yeni yeni müdrik oluyor.

   Bugünün bir de yarını var efendiler…

      Meşhur atasözüdür: “Son gülen, iyi güler”!

         Hepinize ve Politika Dergisi’nin Okurlarına sevgi ve saygı ile…





Kerem.Doksat@PolitikaDergisi.com

www.keremdoksat.com

 

 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.