Emperyalizmin Yeni Stratejisi ve BOP ’un Son Durumu

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

1990’lı yılların başından itibaren SSCB ve Doğu Avrupa’da sosyalist sistem çökünce, emperyalizm, bunu “Tarihin sonu” olarak ilan etti. 1980’li yılların başından itibaren devreye soktuğu Neo liberal ekonomi politikalar temelinde “Yeni muhafazakâr” bir siyasi ve ideolojik konseptle emperyalist/kapitalist sistemi bütün dünyaya egemen olması stratejisini uygulamaya koyuldu.

Emperyalizmin dünya egemenliği stratejisinin birinci hedefi, dünya fosil ve nükleer enerji kaynak ve güzergâhını kendi kontrolü altına almaktı. Dünya fosil ve uranyum enerji kaynak ve güzergâhı daha çok İslam ülkeleridir ve merkezi ise Ortadoğu’dur. Bu amaçla emperyalizm, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve benzeri bir dizi plan geliştirmiştir.

Dünya hegemonya stratejisinin 1991-2007 arasındaki zamanda ve Bush döneminde emperyalizm; öncelikle kendi askeri gücüyle, olabildiği ölçüde müttefiklerinin askeri gücüyle ve NATO askeri gücüyle gerçekleştirmeye çalıştı. 1991 Irak işgali, Afrika’ya değişik zamanlardaki çeşitli fiili müdahaleler, 2001 Afganistan ve nihayet 2003 Irak’ın ikinci defa işgali bu dönem rast gelmektedir.

Ancak bu strateji, 2007/2008 dünya mali ve ekonomik krize neden olarak iflas etti. Çünkü emperyalizm bu eylemleriyle 4-5 trilyon dolar masraf etmiş, bütçe açığı vererek epeyce borçlanmıştı. Bütçe açığı ve yüksek borç kaçınılmaz olarak krize neden oldu ve bu kriz de ABD’ye yeniden 5-6 trilyon dolara patladı. ABD’nin borç yükü daha da arttı.

Emperyalizm bunun üzerine yönetim ve strateji değişikliğine gitti. Obama “Change” sloganıyla emperyalizmin yeni yönetimini ve yeni stratejisini temsil ediyordu.

2008 yılı başında göreve gelen Obama, borç batağında yüzen ABD’ için bazı kararlar aldı. Bu kararlar; bütçe açığını kapatmak için mümkün olduğunca az krediye başvurulacak, dünya parası olan dolar kalpazanlığı üzerinden özellikle gelişmekte olan ülkelere sermaye ihracatı yapılarak rant ve faiz gelirleri artırılacak ve en önemlisi ise ABD, askeri harcamalarda büyük çapta tasarruf edilecektir.

Obama doktrini olarak geçen bu stratejide en önemli olan husus; askeri alanda büyük tasarruf yapılmasına rağmen,  emperyalizmin dünya hegemonya amacından ve özellikle de BOP ’tan asla vaz geçilmeyeceğidir.

Emperyalizmin yeni stratejisi olarak nitelediğimiz Obama doktrini, ABD ordusunda on yıl için 487 milyar dolar kesintiye giderken, özellikle dünyada stratejik önemli bölgelere artık doğrudan kendi ordularıyla müdahale yerine “Operasyonlar” düzenlenecek. (26.01.2012 Vatan Gazetesi)

Afganistan’da, Pakistan’da, Somali, de, Sudan da vs. bu operasyonlar, son 5-6 yıldır sık sık uygulanmaktadır. Hatta bu operasyon, benim düşünceme göre, ülkemizin sınırlarında Kuzey Irak’ta 28.Dezember 2011 tarihinde Uludere’de de uygulanmış; sırf TSK’nın o dönemde PKK’ya karşı giriştiği operasyonları durdurmak için 34 vatandaşımız, ABD’nin insansız hava aracından yapılan bombalarla katledilmişlerdir.

Obama doktrini olarak adlandırılan emperyalizmin yeni stratejisinin amacı, hâlâ emperyalizmin dünya egemenliğidir.  Fakat Bush döneminin stratejisine göre Obama’nın yeni stratejisinde değişen temel unsurlar; araç ve yöntemlerdir! Yeni stratejide; ABD, emperyalist planlarını, kendi düzenli orduları yerine “özel timleri” ve belli bazı “teröristleri”, istihbarat ve ajan örgütlerini ve nihayet uzay teknolojisine dayanan “insansız” uçakları kullanılacaklardır.

Obama’nın doktrini olan ve emperyalizmin yeni stratejisinin temel karakteristiği; çok ucuz, yani maliyeti çok düşük olmasına rağmen çok etkili sonuç almasıdır.

***

Emperyalizm dünya kamuoyu karşısına “terörle mücadele” konsepti ile çıkmaktadır. ABD ve AB’nin önde gelen politikacıları; her fırsatta “teröre karşı” açıklamalar yapmakta, dünyaca tanınmış terör örgütlerini, örneğin PKK’yı, El Kaide’yi Taliban’ı vs. “Terör listesine” almaktadırlar.

Gerçekte ise bizzat emperyalist CIA ve diğer ajanları bu terör örgütlerini örgütleyen, finanse eden, donatan, silahlandıranlardır. Terör konusundaki emperyalizmin taktiği ise “Tavşana Kaç, Tazıya Tut!” taktiğidir.

Özellikle son zamanlarda bütün vahşet ve dehşetiyle isim yapan, terör estiren örgütlerden Nijerya’daki “Boko Haram” ve Suriye’deki El Nusra ve Irak’taki IŞİD olağanüstü dikkat çekicidir.

1970 yıllarında teröristler daha çok uçak, politikacı ve diplomat kaçırma eylem türlerini tercih ederlerken hedeflerinde hep emperyalist ülkeler ve onları temsil eden kişiler vardı.

Şimdiki teröristlerde dikkat çeken en önemli lokasyon unsuru; bu terörist örgütlerin özellikle Ortadoğu, Kuzey ve Batı Afrika ve Doğu Asya gibi emperyalizmin enerji politikası ile ilgili olarak geliştirdiği projelerin uygulandığı bölge ve ülkelerde faal olmalarıdır. Örneğin Ortadoğu’da Suriye ve Irak’ta savaşan bu teröristler, Arap dünyasının bir numaralı düşmanı İsrail dururken, İsrail’in Gazza’da Filistin halkını haftalardır katlettiği bir süreçte bile, illa da bu ülkelerdeki Müslüman olan ve olmayan halkı vahşice katletmeleri hiç te normal ve mantıklı bir durum değildir.

Ayrıca bu terör örgütleri; adeta bir düzenli ordu gibi, top ve havan gibi ağır silahlarla donatılmış bir savaş şeklini seçmekteler; kent, kasaba, bölgeler ve hatta ülkeler işgal etmektedirler.

Bir başka ilginç olan yön ise; bu terörist gruplarının elemanlarının savaşırken yüzlerini tanınmamak için maskelemeleridir. Ayrıca bu akıllı teröristler; bilinçli olarak bazı insanlık dışı vahşi katliamlarını video ’ya çekip internette yayınlamakta, böylece etrafa dehşet ve korku salmaktadırlar. Bu da onlara işgal edilen bölgede psikolojik avantaj sağlamaktadır. İşgal eylemleri kolaylaşmaktadır.

Bu terör gruplarının teşkilatlandırılmaları, finanse edilmeleri ve silahlandırılmaları ile ilgili olarak medyada çeşitli haberler var. Ancak dünyaya “terörle mücadele ediyorum” diye çıkan hiçbir devletin bu işleri açıkça yapmayacağı gibi, yaparken de geride hiçbir iz, delil ve kanıt bırakmayacağı kendiliğinden anlaşılır bir durumdur. Bu nedenle bu olayları değerlendirirken, elimizdeki tek ölçü; kanıt değil, bu işler kimin çıkarına olabilir sorusuna verilen akılcı ve mantıki yanıttır.

Kaldı ki 4 sene önce Libya’da Kaddafi rejimi aynı gruplar tarafından aynı yöntemlerle devrilirken, olayları örgütlemekten sorumlu olduğu anlaşılan Amerikalı senatör McCain'in bu defa internette IŞİD  lideri Ebu Bekir Bağdadi ile çekilmiş bir grup fotoğrafı da yayınlandı. Bu da bir kanıttır.

Amerikalı senatör McCain'in “Arap Baharı” olarak bilinen Genişletilmiş Kuzey Afrika projesinde aktif rol aldığı bilinmektedir. Aynı politikacının, üç yıldan fazla iç savaş yaşayan Suriye’de ÖSO ’yu ziyaret ederek BOP ’ta da aktif rol aldığı, artık saklanmamaktadır.

Bir taraftan ABD Dışişleri Bakanlığının El-Bağdadi ve El-Kaide lideri El Zevahiri'yi küresel terörist ilan etmesi, yakalanmaları için başlarına ödül koyması, diğer taraftan gizli gizli onlarla işbirliği yapması, bu dünya kamuoyunu aldatan ikiyüzlü alçak politika, işte emperyalizmin Obama dönemindeki son stratejisinin temel özelliğidir.

***

Son haftalarda komşumuz Irak’ta çok dramatik olaylar yaşanmaktadır. Terör örgütü IŞİD, Suriye’deki Esad güçlerine karşı savaşmayı bırakarak Irak’ta bölge işgal etmeye başlamıştır. İşgal ettiği bölgelerde kafa kesip, suçsuz günahsız insanları diri diri toprağa gömmektedir. Üstüne üstlük bu terör örgütü bu vahşi ve barbar eylemlerini video üzerinden internetle dünyaya göstermektedir.

Her ne kadar halifelik ilan edip, işgal ettiği bölgede şeriatçı bir Sünni İslam devleti kurmayı amaçladığını söylese de IŞİD ’in bu vahşi ve barbarca eyleminin arka planında hemen göze çarpmayan fakat emperyalizmin çıkarına olan üç amacı olduğunu iddia etmek; akla ve mantığa aykırı olmayacaktır:

· IŞİD terörüyle bölge halkını bölgeden göçe ve Özerk Kürt Yönetimine sığınmaya zorlayarak Musul ve Kerkük gibi Petrol bölgelerinin Barzani yönetimindeki Özerk Kürt yönetimine geçmesini sağlayarak, bu yönetimi ekonomik olarak güçlendirmek

· IŞİD işgali bahanesiyle Barzani’nin Peşmerge ordularını modern silahlarla donatarak güçlendirmek ve

· Seçimi kazanmış olan, fakat İran ve Rusya ile işbirliği yapan Maliki’ye merkezi Irak hükümetini kurdurmamak. (Nitekim yeni hükümetin kurulma görevi, yeni seçilen Kürt asıllı Irak Cumhurbaşkanı Fuat Masum tarafından Haydar el-Abadi ’ye verildi.)

Bütün bu saydığımız unsurlar, emperyalizmin bölgede gerçekleştirmeye çalıştığı Büyük Ortadoğu Projesine çok uygun düşen hedeflerdir.

***

Başlangıçta emperyalizmin BOP politikalarını doğru değerlendirip, bu bağlamda doğru siyaset yapan bazı sol ve ulusalcı gruplar, son zamanlarda artık bocalamaya başlamışlardır. Bunlar arasında Doğu Perinçek’in Genel Başkanı olduğu İşçi Partisi özellikle dikkat çekmektedir. Doğu Perinçek, emperyalizmin Suriye’de yenildiğini, böylece Doğu Akdeniz’e açılan bir Kürdistan koridorunun artık imkânsız olduğu görüşüyle, adeta BOP ’un iflas ettiğini iddia etmektedir. Bu tespitten hareketle Perinçek, Türkiye’de artık bölünmenin anlamsızlaştığını söylemekte, emperyalizmi ve BOP ’u küçümseyici bir duruş sergilemektedir.

Kitlesel muhalefet partileri olarak Türkiye’de son zamanlarda CHP, aptalca bir demokratikleşme gerekçesiyle “Açılım” politikasını aktif desteklemekte, MHP ise adeta bu konuda olup bitenleri seyretmektedir. Diğer sol ve sosyalist partiler ise ya bölücü Kürtçülerin kuyruğuna takılmışlar, ya da dünyadan habersiz kendi dertleriyle uğraşmaktadırlar.

Sonuçta emperyalizmin BOP stratejisi son zamanlarda epeyce yol almıştır. Kuzey Irak’taki Özerk Kürt yönetimi, ekonomik ve askeri olarak güçlendirilerek iyice bağımsızlığa hazırlanmaktadır. Öte yandan Türkiye’de de 12 yıllık Başbakan RT Erdoğan 1. Turda (Cumhur) başkan(ı) olmuş; Kürtçü aday Selahattin Demirtaş ise % 10 varan bir destek görmüştür.

Şimdi sıra, Türkiye Cumhuriyeti devletinin özerkliğe izin veren federasyon şeklinde yeniden yapılanmasının hukuki alt yapısını oluşturacak olan Yeni Anayasa’nın hazırlanmasına, gelmiştir. Bu yeni anayasayı yazacak olan siyasi güç te artık bellidir: AKP ile “Açılım” ı artık aktif destekleyen Atatürk’ün partisi CHP’nin işbirliğidir.

Önümüzdeki dönem önce AKP’de Genel Başkan ve Başbakan sorunları çözülecek, arkasından muhtemelen bir erken seçim gündeme gelecektir. Son yapılan seçimlerin de gösterdiği gibi, ülkenin siyasi güçler dengesi ve siyasi rotası artık iyice dinci diktaya ve bölünmenin birinci aşamasının temelinin atılmasına doğru yönelmiştir. Önümüzdeki parlamento seçiminden çıkacak sonuç da hemen hemen şimdiden bellidir.

Yaşasın tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye!

 

Mehmet ÇAĞIRICI

mehmet.cagirici@politikadergisi.com

Yorumlar

IŞİD İle İlgili İki İlginç LİNK

IŞİD'i ABD dış istihbarat örgütü CIA'nın örgütlediğini ve İsrail'in dış istihbarat servisi MOSSAD ile birlikte bu terör örgütü yönettiğini kanıtlayan, iki internet WEB sayfasının adresi elime geçti.

1) Ortadoğu uzmanı bir Rus olan Wjatscheslaw Matuzov, IŞİD lideri Ebu Bekir Bagdadi'nin 2004-2009 arası Amerikan hapishanesinde yattığını, bu sürede CIA tarafından eğitildiğini ve bu görev için seçildiğini söylüyor. Ayrıntı, aşağıdaki İngilizce WEB Sayfasında:

Link = http://www.globalresearch.ca/isis-leader-abu-bakr-al-baghdadi-trained-by...

2) ABD'den kaçıp Rusya'ya sığınan eski NSA ajanı Edward Snowden Matuzov’un IŞİD ile ilgili bu iddialarını doğruladığı gibi, ayrıca Snowden, İsrail istihbarat örgütü MOSSAD'ın da IŞİD 'te büyük rol oynadığını söylüyor. Ayrıntı, aşağıdaki İngilizce WEB Sayfasında:

Link = http://www.globalresearch.ca/isil-leader-closely-cooperating-with-cia/53...

Altı ay önce durdurulup aranan MIT TIR’larıyla da IŞİD 'e Suriye'de silah ve mühimmat sevk edildiği biliniyor. AKP hükümetinin ve Başbakan Erdoğan’ın bir kez olsun IŞİD’i terör örgütü olarak nitelemediği de bilinen bir başka gerçek.

Bir kez daha düşünelim: Zaten her şey belli değil mi? Bir Müslüman örgüt olduğunu iddia eden bu vahşi ve gaddar terör ve ölüm makinesi, İsrail dururken Müslüman kafası kesip, bölge insanlarını diri diri toprağa gömüyor. Açıkça IŞİD, BOP için kurulmuş bir araçtır.

Bunu ancak Amerikan emperyalistleri ve İsrail Siyonistleri yapabilir.

Bir de NATO; Türkiye’yi ABD, İsrail ve MIT 'in 'in gizliden gizliye silahlandırdığı ve yönettiği, emperyalizmin bu kendi maşası olduğu terör örgütüne karşı bizi koruyacakmış!

Kargalar güler bu komediye!

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.