En Büyük Düşman Kim midir?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Fevzi Moray

Saygı değer  dostlarım ve silah arkadaşlarım ,  artık okuduğunuz gazeteler, üdergiler, seyrettirilen  televizyon programları, bizlere  en yakın gizli düşmanlardır.  Bu böyle biline…

Bilmem farkında mısınız,    küresel devin kontrolünde  olan  Milli Güç Unsurlarımızdan (MGU) biride  Medyamızdır.  Dünya devince bu güce hakimiyet birinci önceliktedir.

Zira  hiç unutmamalıyız ki; Dünya devi,   her geçen  gün kar topu gibi büyüyorsa, bu başarısını , Dünya’daki tüm  medya kuruluşlarını   kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya  ve  stratejik ülkeleri sıcak savaşa sürükleyerek   fahiş fiyatlarla silah satmaya borçludur.

Satın alınan , işgal edilen ve ne derseniz deyin  medya ordumuz maalesef   yazılı ve görsel iğneleriyle  vücudumuzun en önemli organı olan beynimizi   uyuşturmaktadır.

(…….)“Bu gidiş iyiye işaret değildir.”

Bir süredir,  kasıtlı , bilinçli ve hince yapılan yürüyüş ve toplantılarda   düşmanın önümüze  attığı   oltaya şuursuzca  yem olmaktayız. Buna en çarpıcı   örnek  olarak da  “Hepimiz Ermeni’yiz”  pankartı gösterilebilir.

Değerli dostlar  burada  bir parantez  açarak  anılan ülke hakkında bir iki hususu belirtmek isterim.

Ermenistan’a  silahsızlanma  ve hudut hizmetleri  çerçevesinde sıkça denetimlere, protokollere  gittim. Hepinizin ilgisini çekecek bir  olayı burada sizlerle paylaşmamın sayısız yararı vardır. Birkaç gün süreli  denetlemelerin sonunda yapılan kültür gezilerinde bizlere,  denetlenen ülkenin ileri gelenleri;

“ Kıyafet sivildir. Emniyetiniz için sakın Türkçe konuşmayınız, Türk subayı olduğunuzu ise sakın ama sakın hissettirmeyiniz.”

“Hepimiz Ermeni’yiz”  eylemini bir de bu açıdan değerlendirir misiniz?   

Sözün bittiği yerde değil miyiz?

Ha bir de  buradan bir defa daha belirtmeliyim ki,  bizleri  tehlikeli emellerine alet edenleri  sakın dışarıda aramayınız olur mu? En büyük düşman içimizdedir, unutmayınız..

O nedenle aklımızı başımıza devşirip   tarihten ders  almadıkça,  güzel ülkemiz , tıpkı diğer Türk devletleri gibi  tarihin derinliklerinde kaybolup gidecektir.

Olaylara duyarsız kaldığımız takdirde  beş paraya satın alınan içimizdeki  hainler, vatansızlar ,huyu, soyu, sopu bozuk  mahluklar  ‘biz vatanını sevenleri ’  sırtımızdan hançerleye devam  edecektir.   

Şimdi esas konumuza geçebilirim..

Hırant Dink mi, yoksa Türk mü !......

Kutsal vatanımız üzerinde  akıl almaz oyunları sizlerle sıkça paylaşmaktan usanmayacağımın bilinmesini isterim. Zira bu savaşın silahını ( kalem, bilgisayar ,televizyon  vb. . )  kullanmamızı engellemek için içimizdeki kendini bilmezler ellerinden geleni ardına koymamaya kararlı gözüküyorlar.

Bir örnek de bu hususa verelim..

Yakın tarihte Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu bakınız nasıl bir  çalışmanın içinde olduğunu açıklıyor!:

 “BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) ve İnternet Üst Kurulu 'denetleme' başlığı altında bir çok özel çalışma yapmaktadır. Savcılıklar, 'siyasi ve ideolojik içerikli haber paylaşımında bulunmak, yazılı ve resimli  paylaşımlarla devlete ait kurum ve kuruluşları aşağılamak, devlet büyüklerine karşı küçük düşürücü paylaşımlarda bulunmak  gibi suçlamalara dava açabilirler.” Bilmem anlatabildim mi? Şimdi tekrar konumuza dönecek olursak;  

Günümüzün savaşının ( Psikolojik savaş), en etkin silahını  ( propaganda),   beş yıl evvel  ateşleyenler   , bu gün de  daha  bir görkemli  ateşlemeyi sürdürüyorlar.  Ne maksatla? Tabii ki,  Türk devletinin parçalanması, Ermenilerin  yüceltilmesi(!) , Türk insanının, Türk Silahlı Kuvvetlerin  yıpratılması ve görev yapamaz hale getirilmesi adına.

Biliyorlar ki onlar (!)  ,  dünyanın en güçlü ordusu  olan TSK yıpratılmadıkça emellerine ulaşamayacaklar.  “İçimizdekilerin” , on yıldır birlikte çalıştıkları sayın İlker Başbuğ’un tutuklanmasına neden sessiz kaldıklarını  sanıyorsunuz?

2 yıl beraber mesai arkadaşı olduğunu dile getiren başbakanın , 'burada tutuklama yoluyla değil de tutuksuz yargılama yolu benim ve partimin dileğidir’  demesini geçiniz efendim geçiniz!..

Zira  kim olduğu bilinenler (!)  iktidar olabilmek adına  zamanında  küresel  deve , hedefe ulaşmada  Türk Ordusunun  önlerinde tek engel olduğunu  bildirdiklerini henüz unutmadık ve unutturmayacağız..  

Doğal olarak da   Siz onlara hüsran,  biz size hayran  politikası uygulanmaktadır..  

Sevgili dostlarım, o  nedenle birkaç gün önce yazılı ve görsel basında dile getirilen aşağıdaki haber okunduğunda kimlerin hangi  duygular içinde olduklarını açıkçası çok merak ediyorum.  Neden mi? Kafalarımız o kadar karışık ki, iki yıl  evvel Arınç beye suikast düzenleyenlerin  askerler olduğunu  ve  bu nedenle  TSK’daki kozmik odaların arandığını biliyoruz. . Sonuç nedir derseniz kocaman bir sıfırdır..

Yok efendim şurada yapılan kazılarda silah, patlayıcı bulundu arkasında TSK var.

Geçiniz efendim geçiniz!..

Şimdi haberi lütfen  bu saptamalar   ışığında okur musunuz?

 “Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube müdürlüğü ekipleri (!) , Elvan kentte bir binanın bodrumunda yaklaşık 20 kilogram TNT patlayıcı buldu. Olayla ilgili olarak dairenin daha önceki kiracısı olan muvazzaf bir askeri  aradığı bildirildi.”

Dış düşmanlar  hedeflerine   içimizdekilerle  hiç zahmetsiz ulaşıyorsa başka söyleyecek ne olabilir ki. ..Türkiye’de doğmanın bedeli  bu olsa gerek…

Esas düşman belli olduğuna göre,  hepinize sağlıklı, huzurlu ve  en önemlisi çoook uyanık günler diliyorum.

Emekli Pyd Alb. Fevzi MORAY

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

EN BÜYÜK DÜŞMAN SİNSİ DÜŞMANDIR

Basın düşman olabilir, bu doğru. Ama en büyük düşman değil. En büyük düşman BANKALAR ve BAROLAR birlikteliğindeki suç örgütüdür.

Bu suç örgütü, borçlanma tuzağı içindeki insanlarımızı köleleştirerek; ülke sorunlarına  kayıtsız bırakmakla kalmıyor, onların kanını emiyor.

Bu suç örgütleri, borc tuzağına düşürdükleri insanlara öc alma, intikam ve kin pompalamaktalar. Emperyalizmin, PARÇALA, BÖL VE YÖNET politikasına; bunlardan başka hiç bir terörist suç örgütü bu kadar faydalı olmamaktadır.

Suç örgütleri diyorum, çünkü; bankalar ve barolar bu devletin çıkardığı hiç bir yasayı tanımamakta. 

Bunların işlediği suçlar yanında, PKK  suç işlemekte solda sıfır kalır.

Asıl düşman emperyalizm ve onun yerli işbirlikçileridir

 

Asıl düşman "Basın" değildir. Çünkü basın bir bilgilendirme aracıdır. Bir aracı kullanmakta belirleyici olan, o aracı kullananın niyetidir. Örneğin yine bir araç olan mutfak bıcağını ele alalım. Bir kimse niyetine bağlı olarak o bıcağı ekmek veya sebze kesmek için iyi amaçlar için de kullanabilir veya onunla insan da öldürerek kötü amaçla da kullanabilir. Basın ve diğer medya organları da aynı durumdadır. Ülkemizdeki basın da büyük çoğunlukla yerli yabancı holdingci büyük sermayenin tekelindedir. Onlar da basını kendi bencil çıkar amaçlarına kötüye kullanmaktadırlar.
 
Gerçek düşman özü küresel finans sermaye olan emperyalizmdir. Emperyalizmi küresel finans sermaye olarak ülkemiz getiren ise ülkemizdeki bankalara, büyük işletmelere ve basına sahip olan holdingci yerli büyük sermayedir. Yabancı büyük sermaye ile yerli büyük sermaye kuzu sarması ortaktır. Emperyalizm NATO üzerinden Türk ordusunun yüksek subaylarının beyinlerini uzun yıllardır yıkamakta ve onlara zaten 1952 den beri komuta etmektedir.
 
Son on yıldır emperyalizm ülkemize siyasi olarak da AKP politik uygulamaları üzerinden etki etmektedir. AKP'nin emperyalizmle işbirliği yapan politikaları ise şunlardır: 
- Avrupa Birliği üyeliği için verilen tavizler,
- Neoliberalizm adına yapılan, emekçilerin sosyal haklarını gasp eden özelleştirmeler, 
- Halkın kredilerle borçlandırarak üretmeden tüketime zorlanması,
- Ülkenin sratejik finans ve sanayi işletmelerinin yabancılara peşkeş çekilmesi, 
- Türk Lirasının serbest pazara teslim edilmesi, 
- Kendi medyasını ve Özel Yetkili Mahkemelerini kullanarak ordusunu ve muhalif aydınlarını zulüm ederek yıpratması,
- Yine medyayı kullanarak ülkenin ulusal birliğini ve toprak bütünlüğünü tehlikeye atan tartışma ortamı yaratması,
- Komşusu İran, Rusya ve Suriye'ye karşı füze kalkanı sistemi konuşlandırması,
- Emperyalizmi'nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) dahilinde Libya'ya, Suriye'ye aktif müdahalesi,
- T.C.'nin merkezi üniter yapısını tahrip edecek, ülkeyi siyasi olarak bölünmeye müsait duruma getirecek, demokratik hukuk devletini tamamen tasfiye edecek bir Yeni Anayasa'yı hazırlaması vs.
 
Gerçek düşman AKP ve arkasındaki toplumsal destek olan emperyalizm ve yerli işbirlikçileri holdingci sermayedir. AKP emperyalist uzmanlardan sürekli  akıl ve siyasi danışmanlık hizmeti almakta, ülkeyi milli iradeye göre değil, onların iradesine göre yönetmektedir.  Gerçek düşman emperyalizmin ve yerli işbirlikçilerin maskesi düşmeden bu tehlike asla savuşturulamaz.
 

 

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.