Ermeni Meselesi ve Şeytanın Avukatlığını Yapanlar

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Tarihte bu konu için özür dileyecek ya da özür bekleyecekler, tarihin sayfalarında doğru ve yanlışlarıyla yer alıyorlar.Tarih elbette yapıldığı şekilde yazılmalıdır. Ve elbette doğru algılanmalıdır.

Özür dilemek ve özür beklemek üzerine yeniden yeniden yaşanan acıların gündeme getirilmesi insanlık tarihi açısından üzücüdür. Yine de tarihin ibret alınarak tekrar etmemesi için çıkarılacak dersler vardır tarihten.

Öleni geri getiremediğimiz gibi, öldürenleri de diriltip yargılayamayız. Ayrıca kendisine hukukçu diyen Rum Ortadoks Kilisesi Avukatlığı yapan zat’ın “Şuç varsa dahi Şahsiliği vardır” gerçeğini göz ardı ederek bir kirli oyunun parçası olmasını ve sözde “duyarlılığını” hayretle izliyorum. Bu zat’ın Müslüman olduğunu sık sık gündeme getirmesinden dolayı da kendisine şunları anlatmak isterim:

İslam inanışına göre; Kabil’den Habil’e yani ilk soyda bile yanlışa düşme, hainlik ve katillik ve mazlumluk ve öldürülme söz konusudur. Kur’an’dan ayetler okuyan bu zat Kur’anı okuduğunda bunu zaten görecektir. Fakat yapmak istediği başka yada basireti bağlanmış durumdadır.

Kabil adına özür dilemek ya da Habil adına özür beklemek komedi olacağı gibi inanışa göre bu iki kardeşin arasına giren ve birini aldatan İblis’te pek özür dileyecek gibi durmuyor.

Özür dilese bile İblis, İblis’e kim inanır? Kabil’i elbette aklamayın ama İblis’i gizlemek için Kabil’e yüklenmekte hukuki değildir. Azmettirici biliniyorsa azmettiriciyi gizlemek adına Katil aramak çok eski bir taktiktir. Ki katil sevmediğiniz biri ise direk ona yüklenirsiniz.

Habil amcasına çeken, Katil Kabilin çocukları ve onların soyu babasını masum elbette sayamaz katil olduğunda. Fakat babalarını İblisin oyununa gelen olarak niteleyebilir.

İBLİS hala aramızdayken biz çoktan ölmüş Kabil’i yargılamak istemekteyiz. Katilin hiç mi günahı yok elbette var. Herkesin ceddi olan tek Allah inanışlarına göre Ademin oğlu Kabil’den ürediğimiz ve onun kiminle halvet olduğunu unutmamız gerek herhalde.

Açıkçası bu bir yeniden yeniden tezgahlanan oyun.
Ne özür beklemek ne özür dilemek sorunu çözmez. Sorun tarihsellik içinde soyundan gelse bile atasına katil demekle değil iblisi yani kışkırtıcıyı unutmamakla aşılır.
Tarih insanlık için pek de hoş kayıtlar tutmamıştır, taraflar olarak oyuna gelen hep mazlum halkın bizatihi kendisi olmuş ve maalesef gözlerimizin önüne çekilmek istenen perdelerle de olmaya devam edecektir.

Ne dersiniz? Çağımızın iblisi, bu gün bile yüzlerce can alan Emperyalizm değil midir?

Yada en yakın tarihte Azeri Türklerine yapılan Ermeni zulmünü gizlemek mi gayedir?

Yoksa Ortadoks Kilisesi avukatlığı yapan zat, Şeytanın avukatlığına mı soyunmuştur? Emperyalizmi gizleyerek fakat onun tezgahladığı oyunları tekrar oynamak istediği bir dönemde?

Siz ne dersiniz?

Erdinç AYDIN

erdinc.aydin@politikadergisi.com

Not: Konu ile ilgili olarak resmi kaynaklara http://www.tsk.mil.tr adresinden ulaşılabilir. İlgilenen arkadaşlar http://www.genelkurmay.us sitesinden PDF formatında Ermeni meselesi konusunu kitaplar halinde indirebilirler.

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.