Evet mi Hayır mı?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

AKP hükümeti bir anayasa değişikliği hazırladı. Malumunuz üzere 12 Eylülde referandumda oylanacak. Bizce bu değişiklik paketi sıradan, normal bir istek değil. Eğer hükümet olarak bir teklif verdinizse, sonucu sessizce beklersiniz. Başka partilerin ne yapacağı veya ne söyleyeceği sizi çok da ilgilendirmez. Nedeni ise siz yönetimdesiniz. Eğer yaptığınız teklif halkın iyiliği içinse, halka hizmet içinse halk, düşünür “evet” oyu verir. “Evet” demez, değişiklik gerçekleşmezse, çıkarsınız halkın karşısına, “kabul etseydiniz şunu, bunu kazanacaktınız, siz istemediniz” der geçersiniz. Üstelik herkes biliyor ki AKP mağduriyet politikalarına bayılır. Bu da istismar edilecek harika bir mağduriyet sebebi olur.

Oysa görüyoruz, Başbakan devlet imkânlarını sonuna kadar kullanarak, yani benim vergimi, çocuklarımın, torunlarımın rızıklarını harcayarak mitingler tertip ediyor, her türlü yolu mubah görüp “evet” çıksın diye uğraşıyor. Bu arada ülkenin çözüm bekleyen sorunları beklesin, umurunda değil. Demek ki işin içinde bizim bilmediğimiz veya bilmemiz istenilmeyen başka sebepler var. Yoksa neden sıradan bir referandum ölüm - kalım meselesine dönüştürülsün ki?
Kendisinin siyaseten rakibi olan MHP lideri sayın Bahçeli PKK ya taviz verdin, anlaştın deyince kızıp sinirleniyor, şerefsizlikle itham ediyor, Demirtaş, “özerkliğimiz yakın” diyor, ona bir söz edemiyor. Bebek katilini “hayır” cephesinde ilan ediyor, adam İmralı’dan evet çağrısı yapıyor, ses yok. Böyle garip bir ruh hali içinde olan birine nasıl inanacağız?
Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim diye bir deyiş vardır. Şöyle hafızamızı yokladığımızda, 200 000 kişinin katlinden sorumlu Sudan lideri El Beşir. Bütün dünyanın terör örgütü lideri olarak kabul ettiği Hamas lideri Halid Meşal. Kökten şeriatçı lider Ahmedi Necat hemen aklımıza geliveren yakın dostları. Peki, biz bu kişiye nasıl güvenelim?
Ülke içinde yapılanlar ise başka bir soru işareti.
İktidarı devraldıklarında 220 milyar dolar olan toplam borç, bu gün 600 milyar dolar civarında. Gelen bu para nerede, ne yapıldı, ses yok. Kaldır kondur maliyeti dişin kovuğunda kalacak duble yollar. (Onlar da ayrı bir inceleme konusu) Babalar gibi satılan Cumhuriyetin kazanımlarından gelen paralar nerede? Uçtu uçtu kuş uçtu hepsi buharlaştı. Semiren, birden zenginleşiveren yandaş takımını saymıyorum. Her halde ülkenin paralarını yandaşlara aktaracak değiller. İşsizliği, açlığı çoğalttılar. Bunlara nasıl güvenelim?
Devletin vali ve kaymakamları maaşını benden alıp AKP il başkanları gibi çalışıyor ise, herkesin bildiği havuzlu villaları Hükümetin en tepesindekiler çıkıp “yok efendim başbakan orada kiracı” diyerek benimle dalga geçiyor, zekâmla alay ediyorsa ben bunlara nasıl güveneyim?
Yok, sevgili okur ben bunların teklifi ne olursa olsun “hayır” deyip kendimi güvenceye almak istiyorum.
Cem.Tamturk@PolitikaDergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.