Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Gazi ve Şehitlerimizi Hor Görenleredir Sözüm
- Durum Çok Ciddidir
- En Büyük Düşman Kim midir?
- Türk Askerini Tanıtmaktır Gayemiz
- 97 Yıl Sonra Şehit ve Gazilerimize Reva Görülenler
- Çuval Öncesini Biliyor musunuz?
- Yeni Yılda Türkiye
- Asker (?) ve Bilinmesi Gerekenler
- Türk Subayları ve Anlayamamak
- Rauf Denktaş Türk Milletinin İkinci Büyük Lideridir
- Kıbrıs- Siyasal Güç ve Günün Savaşına Etkisi!
- Genelkurmay Başkanı ve Hukuksal Çizgi...
- TSK Lağv Edilmedikçe, Bunlar Huzur Bulamayacak
- Sıra Kubilay'ı Yargılayanlara Geldi
- Emir Eri ve Kapı Kulu
Ey Kanla Beslenenler! Bıktırdınız Artık!
Değerli dost ve silah arkadaşlarım, önce Türkiye üzerinde akıl almaz oyunlar oynandığını tekrar tekrar üzerine basarak belirtmeliyim. Aklıselim Türk insanının önüne bir takım abuk-sapık programlar servis edilerek ( Futbol, evlenme programları vs.) hedef kargaşası yaratılıyor.
Etkin zeka gücümüzün ( özellikle genç ve dinamik kesim ile fedakar bayanlarımız) yanlış hedeflere teksif edildiğini artık bilmeyenimiz yoktur sanırım. Bundan dolayıdır ki, emperyalistlerin hayal ettikleri hedeflere ne kadar yaklaştığını da artık görmemiz gerekiyor.
Bakın! Dostlarım aradan 32 yıl geçmiş , zaman aşımına uğramış ,bu süreçte dava arkadaşlarından bir kısmı hakkın rahmetine kavuşmuş. Siz sevgili ve duyarlı dostlarım neden bahsettiğimi şüphesiz anladınız. Siz anladınız da yine anlamayanlara anlatmak farz olmuştur ,1980öncesi ortamı ve boğazımıza kadar batağa batmışken , halkın tepkilerini dikkate alarak geçte olsa yapılan müdahaleyi.
Şimdi özelliklesözüm AB-D’yedir. Bıktırdınız artık . Bu kadar mı Türk Silahlı Kuvvetlerine kin güdülür yahu!.Müdahaleye zorladığınızEvren Paşa ve dava arkadaşlarının üzerine gitmekten kastınız nedir? Gayenizi biz biliyoruz da unutanlar için yazıyorum bu satırları..
Diğer bir dikkate değer konuyu anlatmalıyım şimdi..
Kısa zaman önce ( 06 Ocak 2012 ) Türk Silahlı Kuvvetlerinin Genelkurmay Başkanlığını yapmış Sayın İlker BAŞBUĞ, bilindiği üzere TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası ve Üstün Hizmet Madalyası sahibidir. Yine bu iktidar tarafından Sayın Başbuğ Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile Genelkurmay Başkanlığına layık görülmüştür. O halde ne oldu da liyakatli komutan “Terör Örgütü Yöneticisi – Darbeci” suçlamasıyla tutuklandı.
Bu yazıyı kaleme almama sebep olan bir başka önemli tespiti biraz açmam gerekiyor..
Zamanında arkasında Amerika’nın desteği olan Evren paşanın yapmak durumda bırakıldığı müdahale söz konusu olunca , müdahale öncesi dönem film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
1970-1976 yıllarında İstanbul'da sıkıyönetim hüküm sürüyordu. Vatan ve millet aşkıyla görev yaparken daha henüz temiz olan denize bir gün bile elimi sokamamıştım. Yok Ecevit ,yok Demirel geliyor şeklinde haberler karşısında ,"haydi Fevzi Bölükle Aksaray- Saray burnu arasında emniyeti huzuru sağla”
O zamanlar Boğaz Köprüsü henüz yapılmadığından (1973'te açılmıştı)Saray Burnu intihar etmek için ideal bir adresti. Ben bile insana yakışmayan, Allah'ın verdiği canı sonlandırmayı düşünür hale gelmiştim. İnsanı yıldıran, dehşete sürükleyen, insanlıktan çıkaran o günleri bizler yaşadık, unutmadık ve o günleri yaşamayanlara hatırlatmakta, en önemli görevimizdir.
1976-1980 yıllarında ise görev yaptığım Erzurum kentinde bu kez huzur kalmamıştı. İlin Atatürk Üniversitesi'nde öğrenciler solcu, sağcı olarak düşman gibi ikiye bölünmüş, adeta birbirlerini yok etmenin mücadelesini vermekteydiler.
Bizler ise artık asli görevimizi unuturcasına, zayiat ve hasarı en aza indirmek adına, üniversitenin içinde 24 saat esasına göre münavebeli olarak nöbet tutar hale gelmiştik.
Bilindiği gibi tarih boyunca bu topraklarda kurulmuş olan 16-Türk Devleti, emperyalist güçlerin planları doğrultusunda içte çıkartılan kargaşalar nedeniyle yıkılmıştır. İlerleyen yıllarda, yabancı güçlerce aynı hedefler doğrultusunda gerçekleştirilen üç müdahale , huzurun olduğu bir ülkede askerin müdahalesişeklinde akıllara kazınarak , ülke insanının kafası karıştırılmış ve T.S.K 'ye güvenin azaltılması hedeflenmiştir..
Ancak Silahlı güçlerce ülke yönetimine el koyan , huzur ve emniyeti sağladıktan ve ülkeyi tekrar demokratik ortama kavuşturduktan sonra , yönetmesi gerekenlere teslim edenlere en güzel örnek yine Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur.
Bu uygulamaya acaba başka bir ülke örnek gösterilebilir mi? Malum en yakın komşumuz Yunanistan ile aramızda Kıbrıs Barış Harekatı olmamış ve rahmetli Bülent Ecevit Yunanistan'ı bu nedenle uyandırmamış olsaydı, 1967 yılından itibaren yönetimde olan Askeri Cunta rejimi aynen ülkesini yönetmeye devam edecek, belki de tarihten silinme ile karşı karşıya kalacaktı. ..
Yönetmesi gerekenlerin başta olmadığı bir yerde ,kalkınmak ve başarıya ulaşmak mümkün müdür?
Çıkarcı ve aç gözlü dış mihraklar , bu ülke insanının hiç beklenmedik zamanda topyekun kenetleneceğini , Türk milletinin Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ne kadar bağlı olduğunu çok iyi bilirler. O nedenle diyorum ki, tarihi bu kadar zengin ve muhteşem olan Türklerle densizce, hayasızca ve zalimane baş edeceklerini sananlar elbet akıbetlerini de tayin edeceklerdir.
Dikkat edilirse ,emperyalist güçler, kendi çıkarlarına hizmet etmeyen ülke liderlerini değiştirmede de hüner sahibidirler. İnsanları kaosa sürüklemekte ,ülkeyi yaşanamaz ,nefes alınamaz hale getirmekte çok başarılı olmuşlardır.
Akıllara zarar veren bu esef verici olaylar karşısında Türk insanının feryatlarını dikkate almak en akılcı yoldur diye değerlendiriyorum. Zannetmesinler ki duyarsızız. Kenetlenme ve birlik olma günleri yakındır. Emperyalistler ve onların uşakları bardağın taştığını ve göğsünü can siper etmiş Türk insanının sabrının da zorlandığını iyi bilmelidir.
Neden mi bu kadar emin konuşuyorum? Ben Türk’üm diye haykıran Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK sevdalılarından hiçbir zaman ilişkimi koparmadım da ondan.
Bu nedenle yaşananların unutulmadığı ,öğrenilmesi gerekenlerin genç nesillere hatırlatılması dileklerim ile Silah arkadaşlarıma ve dostlarıma en derin sevgi ve saygılarımı arz ediyorum.
Fevzi MORAY
iletisim@politikadergisi.com
Yorumlar
Yeni yorum gönder