Filistinli Çocukların Katili Kim?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Ali İhsan Uğuz

 

Başlığı okuyanların pek çoğu hemen yanıt verecekler.Yanıt belli İsrail diyecekler. Elbet İsrail de suçlu ama suçluyu tek bir yerde ararsak sanırım sorunun yanıtını net bir şekilde alamayız.

 

 

1)Türkiye-İsrail arasında son yıllarda görülmemiş oranda bir işbirliği söz konusu. İsrail Türkiye sayesinde Orta Doğuda tek başına kalmaktan kurtuldu. Sadece savunma işbirliği bedeli 1.8 milyar dolar.Gelişen ekonomik ilişkiler hariç.Başbakan Erdoğan İsrail’inde içinde bulunduğu BOP (Büyük Orta doğu Projesi) eşgüdüm başkanı ilan etmedi mi kendisini. Daha bir hafta önce Olmert ile Erdoğan baş başa ne görüştüler bir birlerine ne iltifatlar yaptılar merak ediyorum doğrusu. Başbakan Erdoğan’ın bu kadar ses çıkarması sadece kendinin (Eşgüdüm Başkanı olarak) dikkate alınmaması mı yoksa suçlunun suçüstü yakalanmasının yaygarası mı acaba!

 

2)Hamas : Filistin hareketi ilk mücadele başladığı yıllarda hareketin içinde yer alan siyasi guruplar ağırlıklı olarak solda yer alırdı. Devrimci niteliği olması sebebi ile Dünyada destekçisi oldukça fazlaydı.İsrail bunun zararlarını görmüş ve bu yüzden ABD’nin tıpkı Afganistan da yaptığını yapmış(El Kaidenin Rusya’ya karşı desteklenmesi) Hamas’ı sol guruplara karşı Filistin Hareketi içersinde kurdurmuş ve yıllarca desteklemiştir. Özellikle Sayın Arafat’ın ölümünden sonra Hamas İsrail’in desteği ile güçlenmiş bugün en önemli gurup durumuna gelmiştir. Bugün Hamas Filistin halkı içersinde desteğini artırmak ve aşırı dinci guruplara şirin görünmek için olur olmaz İsrail sivillerine karşı roket saldırısı yapmaktadır. Bir yerde İsrail’in saldırılarına meşru zemin hazırlamıştır.

 

3)ABD ve Avrupa: Yıllarca bizim gibi ülkelerde en ufak bir olayı bile büyüten ve yaygara koparan Avrupa ve ABD nedense söz konusu İsrail oldumu bir anda seslerini kesmektedirler. ABD ise zaten açıkça İsrail’e destek vermekte yapılan katliamları görmezlikten gelmektedir.

 

4)İsrail: Yıllarca Televizyonlarda ve sinemalarda ayrıca yüzlerce kitapta Yahudilerin 2.Dünya savaşında nasıl katliama uğradığını izledik ve okuduk.Tarihte kendisine yapılanları bir başka halka nasıl yapabiliyor anlamak mümkün değil.Bu kin ve nefretin sebebi nedir acaba.Onlarda ABD’nin çıkarları uğruna Orta Doğuyu sürekli sıcak tutmak için böyle bir katliama kalkış- maları en azından kendi tarihlerini inkar etmek değil mi?

 

Biz burada ne yazarsak yazalım. Filistin’de olan çocuklara ve kadınlara oluyor.Bütün dünyanın gözü önünde katliam devam ediyor ve edecek. Din adına kendi halkına ızdırap çektirenlerin ve din adına meydanları doldurup bağıranların bu işte hiç mi suçu yok. Eğer gücün yetiyorsa ve bağırdıklarına inanıyorsan Filistin bir adımlık yer. Bir çok devrimci 1970’li yıllarda Filistin halkının yanında çarpıştılar.

 

Yazımı Nazım Hikmet’in şiirinin bir dörtlüğü ile bitiriyorum.

 

“Saçlarım tutuştu önce,
 

 gözlerim yandı kavruldu.
 

 Bir avuç kül oluverdim,
 

 külüm havaya savruldu”

 

Çocuk gözlerdeki sarı sıcak acıların bir an önce bitmesini diliyor ve bu katliamdan sorumlu herkesi nefretle kınıyorum.

 

Ali İhsan Uğuz

 

Yorumlar

Yerinde Bir Tespit

Yazdıklarınıza yüzde yüz katılmakla birlikte birşeyi de ilave etmek istiyorum:

Irak işgal edildiğinde seslerini çıkarmayan Siyasal İslamcılar, konu Filistin olunca yeri göğü inletiyorlar. Irak "laik" karakterli bir devlet olduğundan işgale seslerini çıkarmadılar ve bugün o bölgede "Çok Eşlilik" yasası çıkartılarak birden çok evliliğe yeşil ışık yakıldı.

Hamas'ın siyasi amacı ise İsrail'i haritadan silmek. Türkiye'de ki Siyasal İslamcıların desteği de bu yüzden.

Bizim bu savaştaki yerimiz "Ne Filistin vatandaşı ne de İsrail vatandaşı tek bir sivil veya insan ölmemelidir" çizgisinde olmalıdır. Biz bunun savaşını vermeliyiz.

Siyonizm ve Siyasal İslam arasındaki kutuplaşmadan çıkmanın yegane yolu ise, Türkiye'nin bu iki anlayışın tam karşıtı olan ve bu anlayışlara karşı yıllardır savaşım veren Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'ni hem politik hem ekonomik manada desteklemesidir.

Saygılarımla

FKÖ, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve bu günü

Evren arkadaşımıza katıldığım konu "olaya insani temelle bakılması"

Ama FKÖ, FHKC'nin 1970'lerin FKÖ'sü olmadığını, Bu günün ilerici düşünceye sahip insanlarının da bunu dikkatle incelemesi gerekliliğini anımsatarak...

Ayrıca bir ülkenin bir başka halkın örgütünün destekçisi olunması çağrısı politik olarak belki ama ekonomik olarak alenen yapılacak birşey değildir kanaatindeyim...

Haklısın

Aleni değil elbette, el altından yapılabilir. Başka türlüsü de düşünülemez zaten ;)

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.