Haydi, 8 Nisan’da Silivri’yi Altın Harflerle Tarihe Yazalım!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Silivri’de ülkemizin en değerli, en kahraman, en şerefli yiğitleri 4-5 senedir tutsaklar!  Halkımızın iradesini temsil eden değerli milletvekilleri, ordumuzun terörle mücadele eden kahraman subayları, mert ve dürüst gazetecileri, yazarları, ülkenin bağımsızlığı ve özgürlüğü için savaşan siyasetçileri Silivri’de esirdirler. Silivri’de hukuk katledildi. Silivri’de adalet çiğnendi! Aslında, Silivri’de esir edilmeye çalışılan Türk ulusudur! Silivri bunu hak etmiyor!

Bilindiği gibi 5 yıldır süren Ergenekon denen davanın gelecek duruşması 8 Nisan 2013 tarihinde yapılacak. Özel Yetkili Mahkemeler tarafından sürdürülen bu davanın son duruşmasında savcı, mütalaasında önde gelen sanıkların büyük çoğunluğu için akıl almaz müebbet cezaları talep etti.

  • 5 yıldır süren davada neredeyse bütün dijital delillerin sahte olduğu artık bilirkişi raporlarıyla sabittir!
  • Davada dinlenen gizli tanıkların çoğu ya PKK üyesi terörist, ya adi suçlu sapıklardır!
  • Duruşmalarda Özel Yetkili yargıçlar ve savcılar sürekli savunma hakkını yok sayarak, sanık avukatlarına ya söz vermemiş, ya sözünü kesmiş, hatta jandarma şiddetiyle duruşmalardan dışarı attırmışlardır!
  • Ergenekon denen sözüm ona terör örgütünün ne lideri ne de varlığı kanıtlanmış değildir!

 Bizzat davaya bakan Özel Yetkili Mahkemelerin kurumsal varlığı, AKP’nin geçen dönem çıkardığı bir yasal düzenlemesiyle hukuka aykırılık nedeniyle iptal edilmiştir. Buna rağmen bu dava, hukuka aykırı olduğu sabit olan bu mahkeme tarafından sürdürülmekte ve adil olmayan bir yargılamayla insanlara zulüm yapılmaktadır.

Ergenekon davası artık bir zulümdür. Türk milletinin esir edildiğinin bir sembolü haline gelmiştir.

Türk milleti şimdi kesin kararını vermek zorundadır.

Ya keyfilik, despotluk, sahtekârlık kazanacak ya da hak, hukuk ve adalet kazanacak!

Ya özgürlük ya da esaret kazanacak!

Ya emperyalizm ya da bağımsızlık kazanacak!

Efsaneye göre Ergenekon, Türklerin sıkıştırıldığı demir dağların arasından aydınlığa çıkışıdır. Günümüzde bu efsane, Silivri’deki Ergenekon davasından özgürce çıkış olacaktır. Ergenekon’dan çıkış; bağımsız, özgür ve başı dik yaşamak demek olacaktır!

Türk milleti bayrağı altında birleşen halkımız, her zaman ve her şartta çok duyarlı, sabırlı, sağduyulu ve çok akıllı davranmıştır.  Ne zaman nerede nasıl davranacağını çok iyi bilen bir halkımız vardır. Ancak

  • Silivri’deki Ergenekon davanın son duruşmasındaki savcının haksız, hukuksuz mütalaası,
  • AKP iktidarının ile PKK’nın “Açılım” adı altında yaptıkları ortaklık,
  • AKP-PKK/BDP ortaklığının uğursuz amacı olan ülkemizin bölünme sürecini, halkımıza yutturmak için “Akil” adamların ortalığa sürülmesi vs. benzer olaylar artık giderek halkımızın sabrını tükenmekte, öfkesini giderek kabartmaktadır.

Halkımız yüz yıllardır; çeşitli etnik kökenden gelen, çeşitli dini inancı taşıyan, değişik kültür, gelenek ve görenekte olan insanlarla birlikte kardeşçe yaşamasını çok iyi bilen bir halktır! Tarihimiz bu tespitimizin en güçlü tanığıdır. Dünya tarihinin en büyük imparatorluklar geleneğini taşıyan çok kültürlü bir geçmişimiz ve bugünümüz var!

Biz bize düşman olamayız; bizi bize düşürme çabasında olan kahpe emperyalizmdir.

Emperyalizm, Türkiye’den şimdi 90 yıl önce Mustafa Kemal’e olan yenilgisinin intikamını almak istiyor.

Emperyalizm, Türkiye’yi parçalayıp küçültmek için yerli hain işbirlikçileri ile birlikte Türkiye’yi içerden işgal ediyor.

8 Nisan 2013 tarihinde milletimiz, halkımız; Silivri zindanının önünde kendisine yaraşır vakar, disiplin ve kararlılıkla; yüksek bir adalet ve hak duygusuyla coşkuyla esir kahramanlarının yanında olacak, onların kurtuluşu için haykıracaktır!

Bizler, 8 Nisanda halkımızın Silivri’de büyük bir katılımla orada olacağından eminiz. Bu iyimserlik içi boş ve hayalci bir iyimserlik değildir. Çünkü geçtiğimiz 2012 yılında 1 Mayıs’ta işçilerimiz; 19 Mayıs’ta gençlerimiz; 29 Ekim, 10 Kasım ve 13 Aralık’ta halkımız; bu adaletsiz, haksız, hukuksuz, Türk Milletini anayasasından, Ata’sını tarihinden ve toplumsal yaşamından silmek isteyenlere bunun öyle kolay olmayacağını göstermiştir. Artık nihai karar günleri yaklaşmaktadır. 8 Nisan bu anlamda büyük bir önem taşımaktadır.

Yalancı, iftiracı ve bozguncu takımı daha şimdiden halkımızın bu gür sesini kesmek, gözünü korkutmak için eyleme geçmişler, etrafta  “yakıp, yıkacaklar”, “jandarmayla çatışacaklar” vs. benzeri dedi-kodular, yalanlar, uydurma ve maksatlı haberler yayınlanmaktadırlar.

Bu provokasyonlar aslında onların halktan ne denli çok korktuklarının belirtisidir. Haksız, hukuksuz, yasa tanımayanlar ancak rakiplerini hile, oyun ve sahtekârlık ile yenmeyi planlayanlardır.  Onurlu ve hak ve hukuk sever halkımız asla bu oyunlara gelmeyecek; bu tuzaklara düşmeyecektir. Provakason korkusuyla asla Silivri’de tutsak edilen kahramanlarını yalnız bırakmayacaktır.

Halkımız ve yiğit gençlerimiz gerçek provokasyonun artık farkındadır. Bu provokasyon, ABD emperyalizm ile açık işbirliği içinde olan Tayyip Erdoğan’ın şimdi de 29 yıldır bebek katili ve 40 bin insanımızın ölümünden sorumlu A. Öcalan ile ülkeyi bölme ve ortaçağ karanlığına sürüklemek için yaptıkları ortaklıktır.

Halkımız ve gençlerimizin emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı mücadele deneyimi çok güçlüdür. Aradan henüz 90 yıl bile geçmemiş; o şanlı ve büyük antiemperyalist mücadelemiz bir güneş gibi hepimizin bilincini ve yüreğini aydınlatmaktadır.

Türk milletini ayaklar altına alanlar, Türk milletini kendi anayasasından çıkarmaya çalışanlar, bebek katili eşkıya ile bir olup; halkı, “Akil” adamlar aracılığı ile vatanın bölünmesinin halkın yararına olacağı yalanına inandırmaya, onları kandırmaya çalışanlar çok yanıldıklarını yakında anlayacaklardır. Hainler ve işbirlikçiler çaresizlik içindeler. Girdikleri çıkmaz sokakta yıkılarak ve milletin ayakları altında kalarak bozguna uğrayacaklardır!

8 Nisan’da Silivri’de olmak; en meşru, en hukuki, en yasal, en demokratik bir haktır!
8 Nisan’da Silivri’de olmak; vatanseverliğin, hak, hukuk ve adalet severliğin şanındandır!

8 Nisan’da haydi Silivri’ye!

8 Nisan’da Silivri’de esir tutulan kahraman yurtseverlerimiz bizi bekliyorlar; onları yalnız bırakmayalım!

8 Nisan’da Silivri’yi altın harflerle tarihe yazalım!

 

Mehmet ÇAĞIRICI

Mehmet.Cagirici@PolitikaDergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.