Hukuk Devleti ve Anlayamadıklarım...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

O yada bu şekilde; 250. madde gereği görevli Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadem alınmak üzere bir zaman çağrılmıştım.
 
Konu devam eden bir soruşturmaymış ifademi verdim, çıktım eve geldim.
 
 
Uygulama nasıl oluyor?
 
Savcılık devam eden bir soruşturma için ifadesine başvuracak kişiye şu gün gelmesi için tebligatta bulunuyor. Gitmezseniz yakalama emri çıkarıyor. Tutup götürüyorlar ifade vermeniz için sizi.
 
(Ben tebligatı alınca direk savcılığa gidenlerdendim.)
 
Araya taraya adliye binasında ilgili savcıyı buluyorsunuz ve doğal olarak önce siz soruyorsunuz merakla ? Bu soruşturmanın içeriği nedir?
 
Dosyaya bakılıyor ifadeniz alınıyor (Tanık yada sanık sıfatıyla). Bir soruşturmada adınız geçtiği için tanık sıfatıyla...
 
 

Savcı sizi ister salıverir ifadeden sonra, ister tutuklanmanız üzere mahkemeye sevk eder vs...

 
Şimdi bahse konu ben değil de muvazzaf bir albay için durum nasıl olur?
 
250. Madde gereği ağır ceza savcıları ifade almak için çağrıda bulunmuş. Muvazzaf subay olduğu için muhtemelen komutanı izin vermiş o da Ankara'dan kalkıp İstanbul ilgili savcıya ifadesini vermiş.
 
 
Şimdi durum ne ?
 
Savcı ya bırakacak ya tutuklanması istemiyle yada şu yada bu istemiyle mahkemeye sevk edecek mahkeme karar verecek 
 
Oysa;
 
 Sivil savcının muvazzaf bir subayı, yargılanması üzere sevk edeceği mahkeme sivil mahkemeler olamazmış. (Yargıtay kararı var!)
 
Zaten gündemde olan 250. maddeye ilişkin " Askere yargı yolunun açılması " meselesi henüz Cumhur başkanının önünde değil mi? Yani yasalaşmamış değil mi?
 
O zaman bahse konu albay Çiçek'i hangi hukuki temelle sivil mahkeme görevi olmadığı halde TUTUKLAMIŞTIR? Sorusu akla geliyor.
 
Ve yine o zaman bahse konu albay Çiçek'i hukuki temelde sivil mahkeme görevi olmadığı halde Nasıl TAHLİYE etmiştir sorusu da akla gelecektir hukuk devletinde ! (çünkü Şemdinli davasında buna ilişkin bir içtihat oluşmuş yargıtayda) Fakat ilgili Savcılık böyle düşünmüyor anlaşılan bazı hakimlerde…
 
Benim çıkardığım sonuç ;
 
Henüz sivil mahkemeler 250. madde gereği muvazzaf subayları yargılayamıyorlar. Yada  bazı hukukçular şemdinli davasında olduğu gibi bu süreç Yargıtay’dan döner diye düşünüyorlar.
 
Peki maddeler CMK 'da açıkken önceki örnekler de sabitken Savcı hangi açıdan sivil mahkemeye bir askeri sevk edebilir?
 
Sivil mahkeme hangi hukuki alt yapıyla tutuklar yada tahliye edebilir görevi olmadığı halde gerekçelendirerek?
 
Hukukçu değilim ama ben maddeleri okuduğumda bunları kendime soruyorum!
 
Lütfen bir hukukçu arkadaş açıklık getirsin.
 
Çünkü muvazzaf albay sivil mahkeme tarafından Tutuklandı / Tahliye edildi haberinin ardından
 
"Askere sivil yargının yolu açılıyor" haberi manşete düşerse
 
Adama gülerler her halde!
 
 
 
 
Not:
 
Bu gün Radikal Gazetesi http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=943401&Date=03.07.2009&CategoryID=77 adresinde yine bu yaklaşımla ilgili olarak bir yazı yayınlanmış okumanızı tavsiye ederim. Yazarın ellerine sağlık aklımdaki soruların bir kısmına yanıt bulmamda yardımcı oldu bir kısım soruların da yanıtsız kaldığı gerçek.
 
 
 
Erdinç AYDIN
 
 
erdinc.aydin@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.