İki Ağaç mı, Demokrasi mi?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Gezi Parkı eylemleri niçin başladı? İki ağaç için mi?

Hayır...

Karadeniz’de binlerce ağaç halen katledilirken, sadece o bölgelerin köylüleri direndi, İstanbul’da kimsenin Karadeniz’de ki ağaçlar için kılı bile kıpırdamadı. Bu yüzden ben bu eylemlerin iki ağaç için, polisin orantısız güç kullandığı için vs. başladığını düşünmedim.

Bu direniş, bu eylemler aslında Hükümetin “ben yaptım oldu” tavrına karşı bir direnişti...

Bu direniş belki içinde Karadeniz ormanlarının katledilişine de içinde barındırıyordu.

Bu direniş uydurma delillerle içeri tıkılan akademisyen ve gazeteciler içindi...

Bu direniş kısaca 11 yıldır iktidarda olan ve muktedir olan iktidarın, arkasına aldığı %50 desteğe güvenerek, diğer %50’nin haklarını ve beklentilerini görmezden gelmesineydi.

Bu direniş, kendisinden olmayanlara ve kendisi gibi düşünmeyenlere “şerefsiz” sözünü hiç çekinmeden söyleyebilen bir Başbakan’a karşıydı.

Şimdi Taksim Gezi Parkı direnişçileri Hükümetle anlaşarak eylemi bitirdiler. Mahkeme kararı bekleninceye kadar vs...

Yani iş yine iki ağaca indirgendi... Kimse çıkıp da “insanlara şerefsiz diyemezsin, Karadeniz ormanlarını yok edemezsin, despotluk yapamazsın, bizi gözardı edemezsin demedi...

Açıkçası bu kadar yaratıcı eylemler yapan bu direnişçilerden fazla şey beklemişim. Hayal kırıklığına uğradım. Aynı zamanda bu direnişçilerin politikadan ve Türk halkının unutkan yapısından bihaber olduklarını farkettim.

CHP güya direnişçileri destekledi ama bunlara politik birşeyler öğretemedi, gerçi kelin ilacı olsa kendi başına sürer...

Mahkemenin Gezi Parkı için aldığı yürütmeyi durdurma kararına, Hükümetin itirazını kabul ederse referandum olacakmış. Belki bir umut referandumdan Hükümetin projesi için “hayır” çıkar diye umutlanıyor çapulcular.

Maalesef öyle değil. Bu referandum sandığı şimdi, hemen halkın önüne konsa olur ama öyle olmayacak. Mahkeme itirazı hemen kabul etse bile referandum sandığı halkın önüne hemen gelmeyecek. Gezi Parkı olaylarının soğuması, unutulması beklenecek. Türk halkının bu olayları unutması sağlanacak ve Gezi Parkı projesine ilgisi azalan halk belki de sandığa bile gitmeyecek...

Bu referandum içindi... Peki seçim olunca AKP gidecek, demokrasi gelecek mi?

Maalesef buna da hayır diyorum. Çünkü sistem başından yanlış. Seçim barajının %10 olduğu bir ülkede demokrasiden bahsedilemez bile...

Dikkat ettiniz mi? Taksim meydanına çıkan tüm siyasi partiler barajı geçemeyen partiler. İP, TKP, ÖDP ve hatta Saadet Partisi... İşte asıl meydana çıkan halk, meclise girememiş partileri destekleyenler. Yani meclis Ankara’da ama halk İstanbul’da...

Eğer seçim olursa ve bu %10 saçmalığı devam ederse seçimin hiçbir anlamı yok.

Çok arkadaşım tanıyorum, “seçimlerde hangi partiye oy verdin?” diye sorduğumda mecliste bulunan üç partiden birini söylüyor. “Ama sen (İP,TKP,ÖDP,SP vs.) sempatizanıydın, niye o partiye verdin oyunu” diye sorduğumda bana verdikleri cevap şu; “O partilerin meclise giremeyecekleri belli, oyum zayi olmasın diye ben de şu partiye attım” diyor.

Hükümetten seçim barajını düşürmeyi teklif dahi etmeyen bir demokrasi direnişi izlediniz, şimdi reklamlar...

 

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.