İktidarlar ve Halklar

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Ahmet Tuna Alp

Bireyler illa bir araya gelip bir konu hakkında uzlaşmak durumunda değildirler. Böyle bir üslubun günümüzde sık sık dillendirildiğini gözlemliyoruz. Uzlaşmak gerek. Evet, nedense bütün sorunların kökenine bu durumu etiketliyoruz. Oysa farklılıklar üzerinden de yol alınabilmelidir. İmkân verilip önleri açılmalıdır derken kısıtlanıyor mu sorunu akla geliyor hemen. Elbette kısıtlanıyor. Süreç nasıl alınacak, o halde azami uzlaşma noktası yakalanana kadar devam edilecek.

   "Azami uzlaşı" çok kolay bir şey değil tabi ki. Değerler üzerinden yapılması elzem olur. İnsanlık için örneğin tarafsız olmak/taraf olmak söz konusu değildir. Bunun en iyi örneklemini "Gazze"de görmekteyiz. Orada şunun hatası bunun hatasını araştırmak yerinde değildir. Gelinen nokta da sorunun çözümü için iki yapılı aşama izlenmelidir. Bunlardan ilki "geçici kısa süreli" alınacak kararlar diğeri de "köklü uzun süreli" kararlar olmalıdır.

   Çok klişe bir kullanımdır; "İnsanlar hak ettikleri gibi yönetilirler." Bunu İsrail'in 3 Ocak 2009 Gazze Saldırısı yalanlıyor neredeyse. Bakıldığı zaman bölge ülkelere; Mısır'a, Ürdün'e, Katar'a, Suudi Arabistan'a, halklar buralarda ayaklanmış biçimde. Bu durumda onların tırnakiçi temsilcileri iktidarlar ise bilinçli bir pasif konum politikasında. Devlet işlerinde duygunun yeri yokmuş. Kapitalizm ruhumuzu bu kadar sindirmiş biçimde.

   Birey bir şeylere güvenmek durumundadır. Burada güven inanç eksenli bir güven değildir. Benim nefes almamın güvencesidir. Birçok noktada alınan kararların uygulanmadığı, insanların üzerinde silahların denendiği bir dünya. Bu korkunun hezeyanı değildir elbet. O noktada tek bir bireyin gücünün yadsınamayacak derecede bilincini verir bu topraklar. Halk iktidarı sahiplenmezse tabii ki un ufak olup kaybolacaktır. Bu bağlamda iktidar(lar) temsilin ne demek olduğunu idrak edip adımlarını ona göre atmalıdırlar.

   Savaşın her ne biçimde olursa olsun kazananı bellidir; silaha, füzeye, mermiye... yatırım yapan bundan rant sağlayan. O halde bunun için bir önlem üretilemez mi? Bunun yolu da insanlara neyin, niçin yapıldığının algılatılmasından geçiyor.

iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.