Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- İnşallah Sosyalizm Gelecek - II
- Örgütü Kim Kurduysa, O Tasfiye Eder
- PKK ve Ermeni Dönmeleri Kim?
- Ah Keşke Ergenekon Olsaydı
- İttihat ve Terakki'yi Anlamak
- Atatürk'ü Anma!
- Osmanlı'da Jön Türk Faaliyetleri
- Siz Hangi Terör Örgütündensiniz?
- Sözde Barış Süreci: Kürtçe İsimler
- Yalandan Kim Ölmüş?!
- Kuşatılmış Türkiye
- Savaş Başladı
- İşçi Sınıfının Türkiye'deki Mücadele Dinamikleri: 1 Mayıs
- Siyasette Kaos ve Yer Altı Örgütler
- Apo'yu Serbest Bıraksan Dahi Bitmez!
İnşallah Sosyalizm Gelecek - I
1 Mayıs kutlamalarında gözüme çarpan, hatta bazı tv. kanallarında haber olan bir pankart vardı; İNŞALLAH SOSYALİZM GELECEK
Kendilerine Devrimci İslam diyen bir grup 1 Mayıs’ta meydanlardaydı. İş kazalarında ölenler için gıyabi cenaze namazı kıldılar. Slogan attılar vs…
Bu grup facebook üzerinden örgütlenip 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmışlar. Her örgütün bir başucu kitabı olduğu gibi bu grubun da başucu kitabı Eren Erdem’in Abdestli Kapitalizm kitabı olduğu söyleniyor.
Peki, böyle bir oluşum İslam tarihinde ilk mi?
Bunun için Sosyalizmin meydana çıktığı sanayi devriminden sonra ki Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşananlara bir bakmak gerek;
Ortaya çıkan ilk örgüt 1894 veya 1895 senesinde, İstanbul'da, Tophane savaş sanayisi fabrikaları işçileri tarafından kuruldu.
Amele-i Osmanlı Cemiyeti (Osmanlı İşçi Birliği) adını alan yapı, gizli bir örgüttü ve işçileri örgütlemeyi hedeflerken aynı zamanda onları II. Abdülhamit'e karşı ayaklanmaya teşvik etmeye çalışıyordu. Bu örgütlenmenin liderleri bir yıllık bir faaliyetin ardından ciddi bir tehdit olarak algılanıp tutuklandılar, yapılanma dağıtıldı. Örgütün kurucuları 1901-1902'de İstanbul'a geri dönerek örgütü yeniden canlandırmaya çalıştılar. Bu çabalar büyük bir ilgiyle karşılaşmış ve örgütün yeniden yapılanması amacıyla pek çok tartışma toplantısı düzenlenmiş olsa da, devlet baskıları örgüt kurucularını tekrar mahpus ederken örgütü yeniden çökertti[1]
Çeşitli kaynaklara göre Amele-i Osmanlı Cemiyeti, Paris Komünü'nden ciddi bir biçimde etkilenmişti ve Marx ve Engels'in Komünist Manifesto'sundaki fikirleri yaymak amacındaydı.
21 Mayıs 1889 tarihinde, İstanbul’daki Askeri Tıbbiye Mektebi’nde beş öğrenci bir araya geldi. Bu öğrenciler, İshak Sükûti, İbrahim Temo, Abdullah Cevdet, Mehmed Reşid ve Hikmet Emin’di. Bu beş tıp öğrencisinin bir araya geldiğinden ne hocalarının haberi vardı ne de sınıf arkadaşlarının. Çok önemli gördükleri bir meseleye dair büyük işler yapmak için, tam bir gizlilik içinde buluşmuşlardı. Bu beş öğrenci adlarını tarihin sayfalarına yazdırmayı belki o gün bir araya geldiklerinde umdukları kadar başaramayacaklardı ama o gün temellerini attıkları gelenek çok uzun yıllar yaşayacaktı. O gün, o toplantıda adı geçen beş öğrenci geleneğin yaratıcısı ve sürdürücüsü İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin temelleri atmışlardı.
Aslında II. Abdülhamit’i devirmek amacıyla kurdukları gizli örgütün ilk adı İttihat ve Terakki Cemiyeti değil, İttihad-ı Osmanlı Cemiyeti’ydi, fakat altı yıl sonra bu gizli örgüt, Abdülhamit karşıtı eski Bursa milli eğitim müdürü Ahmet Rıza adlı Abdülhamit muhalifi aydının grubuyla birleşerek tarihte tanınan adını alacaktı.
Devam edecek...
Ümit MİNEL
umit.minel@politikadergisi.com
- Ümit MİNEL içeriği
- 9705 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder