Korku İçinde Yaşayan Asla Hür Değildir

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 Ne çok şeyle korkutuluyoruz diyecektim ama sonra fark ettim ki sadece darbe ve irtica ile korkutuluyoruz...

 
İktidardakileri aşağı indirmek için irtica ile korkutuluyoruz. İktidarda olanlar da koltuklarını sağlamlaştırmak için bizi darbe ile korkutuyorlar. Ancak eski Roma İmparatoru A.Claudius’un da söylediği gibi başkalarını korkutanın, kendisi de hep bir korku içinde yaşar... Yanibizi darbe ile korkutan kişi aslında darbeden en çok korkan kişidir.
 
Aynı şey irtica korkusu için de söylenebilir. Yaşam biçiminin değişeceğinden (içkinin yasaklanması, meyhanelerin kapatılması vs.) korkanlar, topluma irtica korkusu salmaktadırlar.
 
Ne yazık ki toplumumuzun yarısı irticadan, yarısı darbeden korkmakta, korkutulmaktadır.
 
Peki, bu zamanda bunlar gerçekleşir mi?
 
Hiç sanmıyorum...
 
İrticadan korkanların derinde yatan korkuları, ülkeye İran benzeri şeriat geleceği korkusudur. Sokrates’in dediği gibi “insan bilmediğinden korkar...” İran rejimi kulaktan dolma ve basında yansıyan kadardır. Ancak kimse bu rejim neden kurulmuş, nasıl uygulanır bunu bilmez de; “aman bize gelmesin” diye korkar...
 
Bir kere Osmanlı Döneminde bile tam anlamıyla uygulanamayan şeriat nasıl olacak ta bu zamanda uygulanmaya çalışılacak bunu kimse sorgulamaz. Aynı zamanda halkı şii mezhebiyle yönetilen bir İran rejimini, Hanefi mezhebine mensup Türk halkına nasıl kabul ettirilebileceğini de kimse sorgulamaz... Acaba İran Rejimi gelirse mezhep mi değiştirmek zorunda kalacağız? Yavuz Sultan Selim bile İranlıların mezheplerini değiştiremediğini düşünürsek bu zamanda İran’ın bizim mezhebimizi nasıl değiştireceği merak konusudur.
 
Gelelim darbeye;
 
Biliyorsunuz ki bu ülkede kimse dışarıdan destek almadan darbe yapamaz. Bu Ergenekon sürecinde de gün yüzüne çıktı. Demek ki asıl korkmamız gereken, başka ülkelerin bizim işimize karışmaları olmalıdır. Aynı zamanda artık global olarak Dünya ile entegre olmuş bir Türkiye’de darbe olması darbeyi yapanların ya da yaptıracak olanların bile ekonomisini alt üst eder. Ekonomik olarak işlerine gelmez...
 
Peki, 28 Şubat’ta olduğu gibi bir post-modern darbe yapılamaz mı?
 
28 Şubat’tan sonra görülmüştür ki darbenin yok etmeye çalıştığı ideoloji her zaman daha bir güçlenerek bu ülkede söz sahibi olmuştur. Aslında 28 Şubat’ta, darbe yapmanın hiç bir işe yaramadığı kanıtlanmıştır. Bu yüzden 28 Şubat’tan sonra darbe dönemi bir daha geri gelmeyecek şekilde kapanmıştır diye düşünüyorum.
 
Artık Dünya korku ile yönetilmektedir. Terörizm korkusu, hastalık korkusu, vs... Korku kullanarak savaşlar çıkartılmakta, korku kullanarak bazıları ceplerini doldurmaktadırlar. Mesela ülkeye yapılacak bir kimyasal silah saldırısından korktukları için neredeyse Dünya’dan soyutlanmış bir halk olan ABD’de, her evde hiç kullanmayacakları gaz maskeleri vardır.
 
Son olarak yazımı M.Ö 65-8 yılları arasında yaşamış olan Romalı Şair Horatius’un korku için söylediği sözle bitirmek istiyorum;
 
“Korku içinde yaşayan asla hür değildir.”
 
Umit.Minel@PolitikaDergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.