Mehmet Akif, Delidir.

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Türk Arapsız yaşayamaz; kim ki yaşar der, delidir
Arabın Türk, hem sağ gözüdür, hem sağ elidir.

Bu dizeler M. Akif Ersoy’a ait. Sayın Başbakan böyle diyor. Bence milyonlarca Türkün adına konuşup karar verme yetkisini kendinde bulduğu için Mehmet Akif delidir. Bir insan ancak bu kadar yabancı hayranı olabilir. O dönemde de vardı, şimdi de var bir yığın batı hayranı. Onlara göre Türk, ikinci sınıf yaratık. İnsanlık, medeniyet, kibarlık, ne ararsan hepsi batıda var. Türkler de ancak onlara hizmetkar olabilir.

Bu Mehmet Akif denen adam da onların Arap hayranı versiyonu. İstiklal Marşımızın yazarı olması dışında ülkeye ne faydası olduğu gerçekten tartışılır. Cumhuriyet ilan edilip devrimler birbiri ardına yapılmaya başlanınca Mısır’a kaçtı ve orada yaşadı. Tam bir devrim karşıtı idi.

Bu adamın dizelerinde bahsettiği şeylerin safsata olduğunu anlamak için uzun uzadıya tarih bilmek de gerekmez.

Türklerin genetik olarak atalarının MÖ 2500 ile M.Ö. 1700 yılları arasındaki Afnassiyevo kültürü ile başlayan ve MÖ 1700 ile MÖ 1200 yılları arasındaki Andronovo kültürü ile devam eden dolikosefal mongolitlerle ortak yönleri bulunmayan Brakifesal ırka dayandığını savunurlar. Bu ırkın savaşçı ve göçebe kültüre sahip olduğu, MÖ 1700 yılları sonrasında kitleler halinde Altay dağları ile Tanrı dağları arasındaki bölgeye yayıldığı bilinmektedir

Türklerin Araplarla tanışması dönemi ise yaklaşık 3000 yıl sonra olmuştur. O dönemde M. Akif Türkleri küçümsemek için belki de kasıtlı olarak bu dizeleri yazmış olabilir. Ancak bu günkü bilgi seviyemiz, Türklerin Arapsız değil ama belki de Arabın Türksüz olamayacağını bilmek için yeterlidir. Günümüzde hiçbir Türkün de bu adamın dizelerini örnek alarak Türk’ü aşağılayabileceğini düşünmüyorum.

Cem.Tamturk@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

ÇOK YAZIK OLMUŞ

Kanımca Politika Dergisi gibi düzeyli bir dergiye uygun düşmeyen bir yazı olmuş. Sadece İstiklal Marşımıza saygı göstermek adına, "deli" ve "adam" gibi ifadelere yer verilmemesi gerekirdi.

MehmetAkif'in düşünceleri ve Türk Devrimine karşı aldığı varsayılan tavır, bilimsel bir üslupla irdelense ve bunun üzerine bir tartışma yapılsa, saygıyla karşılamak mümkün olurdu.

Ben, "hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım,
Yırtarım engelleri bendime sığmam taşarım"
dizeleriyle Türk'ün bağımsızlıkçı karakterini dile getiren M.Akif'i saygı ve rahmetle anıyorum.

Kronikleşmiş Arap düşmanlığını ise, Emperyalizmin oyunu olarak görüyorum.
Tüm vatanseverleri, "içimizdeki Bizans'ın" dolduruşlarına karşı uyanık olmaya davet ediyorum.

Saygılarımla

Abartı

Mehmet Akif'in dizeleri hakkında ben de anti bir tavır sergiledim ancak bu kadar yerden yere vurulacak bir olay yok ortada.İstiklal Marşı, O'nun bu millet hakkındaki düşüncelerini yeterince açıklıyor.İstiklal Marşı'ndan başka faydası var mı tartışılır demişsiniz.Peki bugün herkesi yerden yere vurup vatan,millet diye ahkam kesen bizler bu memleket için ne yapmışız hiç düşündünüz mü?Örneğin siz O'na hiddetle laf söylüyorsunuz hatta hakaret ediyorsunuz peki siz bugüne kadar ne yaptınız bu ülke için,kalıcı bir eseriz,faydanız var mı? 80 yıl sonra millet sizi gururla anacak mı mesela? M.Akif herşeyden önce bir insandır bizim bağımsızlığımızın simgesi marşımızın yazarıdır.Saygı duyulması gerekir sevmemek ayrıdır.Saygı duyup duymamak ta kişinin erdemidir.Son olarakta Nazım Hikmet bile vatan şairi olarak anılırken M.Akif'e bu tepki,bu kin neden?

MEhmet akif denen adam....

arkadaşım bu senin tarifin ile "Mehmet Akif denen adam" şu anda İstiklal marşımızın ve Çanakkale Şehitleri adlı muhteşem eserin mimarı.

Sormak lazım size? Acaba siz bu ülkeye ne verdiniz? Ki Mehmet Akif Ersoy'un verdiklerini küçük görebiliyorsunuz?

Her insan gibi "Mehmet Akif denen adam"ın da hataları olabilir. Ama onu en az onun kadar bu vatana hizmet etmemiş kimseye hiç bir türk evladı ezdirmez.

Sen de bu millete bir istiklal marşı kadar değerli bir miras bırak. sonra kime ne diyosan eywallah. ama Kuru laf edip tarihimizde önemli bir yeri olan adama laf sölersen ben senin türklüğünden şüphe ederim...

Üzüldüm.

Mehmet Akif Ersoy'un Atatürk'ün devrimlerine karşıt olduğu müspettir. Kemal Tahir'in de Atatürk'ün sistemine karşıt olduğu müspettir. Nazım Hikmet'in de...

Tıpkı bugün Recep Tayyip Erdoğan'a pek çok insanın karşı olduğu gibi.

Öyle bazı arkadaşların savunduğu gibi vatan şairi falan değildir. Evet, Mehmet Akif'in başka kavimlere özentiliği olabilir. Hatta aşağıdaki dizeler de ona aittir:

''Değil mi ki anasın sen, değil mi ki Almansın
O halde fikr ile vicdana sahip bir insansın.
O halde ''Asyalıdır, ırkı başkadır...'' diyerek,
Hemcinsin olan anaları inciterek
Yabancı tavrı yakışmaz senin erdemine...
Gel, katılıver şunların felaketine

Bilir misin ki senin Doğu'ya yönelen bakışın
İlk kez doğan güneşidir zavallıların...''

Ben de kendisini çok sevmememe rağmen, bu bana kendisine hakaret etme hakkı vermez diye düşünüyorum. Yani kendi işimize geleni koruyup yüceltip, işimize gelmeyeni bir kalemde silip aşağılarsak, bu onlara değil bize zarar getirir ve tıpkı AKP'lilerin düştükleri hataya düşmüş oluruz şahsıma göre.

Nazım Hikmet Ran'ın da düşünceleri Atatürkçülüğe terstir ancak, ona hakaret edenler, sadece antipati kazanır. Bu çağda bu tür mevzuları tartışmaya pek de ehemmiyet göstermememiz gerekir.

Zaten kaç sene evvelinde vefaat etmiş şair. Üzerine böyle bir yazıyı, açıkçası pek de şık bulmadığımı ifade etmeliyim. Fikirlerini beğenmesek de, sanatçı kişiliğine saygı duymalı, sanat ile ideolojiyi bu bağlamda ayrı değerlendirmeliyiz diye düşünmekteyim. Kimseyi dışlamamalıyız, ''sen kötüsün'' dememeliyiz. Bizden olmayanları da kazanmalı, Atatürkçülüğün neden gerekli olduğunu , güler yüzle izah etmeliyiz.

Bu tip etkiler, sadece tepki doğurur, kanaatimce. O yüzden fikriyatı Atatürkçülüğe pek uymasa da, böyle büyük bir şaire saygısızlık ederek, 80 öncesi sağcı gençliğinin Nazım Hikmet'e yaptığı saygısızlığa benzer bir görüntü sergilememeliyiz.

En azından, İstiklal Marşı hatrına.

öfkeyle yazılmış bir yazı ne

öfkeyle yazılmış bir yazı
ne olursa olsun-hoş olmamış

"Hararetli" olmuş!

"Hararet nardadır sacda değildir,
keramet baştadır tac’da değildir
her ne arar isen, kendinde ara,
kudus’ta mekke’de hac’da değildir"

dediği gibi düşünürün...

İşine gelince Kur-an'dan ayet okuyan, işine gelince Akif'ten şiir okuyan Başbakan'a kızıp, yorgan yakmak olmuş sizinki :)

İşine gelmeyince Akiften şiir, Kur'an dan da ayet okumayanlar yüzünden baş ile tacı karıştırmamak gerektir; bilmez misiniz?

Yorumlara cevaptır.

“Mehmet Akif delidir” isimli yazıma gelen yorumlara tek tek cevap verecektim ama aynı cevabı tekrarlamamak adına toptan bir cevap yazıyorum. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Makalemi okumak zahmetinde bulunduğunuz, hele hele yorumlanmaya değer gördüğünüz için çok teşekkür ederim. Benim Mehmet Akifle kişisel hiçbir hesabım yoktur. Kendisinden “adam” veya “deli” sıfatları ile bahsetmemin de ona bir hakaret oluşturmasını düşünmedim. Öyle algılandığnı üzülerk gördüm. Bu benim kendi düşüncemi doğru ve istediğim gibi anlatamadığımı gösteriyor. Sanırım bu da benim eksikliğim. Mehmet Akif, benim kriterlerime göre vatan şairi falan değildir. Son derece güzel bir istiklal marşı yazmış, bütün meclis oy birliği ile kabul etmiştir. Ama onun ötesinde bence adının önüne “vatan” kelimesini koymak için sıradan bir er, veya çitçi kadar bile nedeni yoktur. Şiirlerini çok dikkatle incelediğimizde önceliğinin din olduğu görülür. Türklük ise, onun için adeta utanç duyulacak bir konudur. (Türkiye Cumhuriyeti için yazdığı koskocaman istiklal marşında bir tek "Türk" sözcüğü yoktur.)İnanıyorum ki onun fikri uzantıları bu gün iktidarda olduğu için bu kadar öne çıkarılmaktadır. Aynı marşı örneğin Nazım hikmet yazmış olsaydı sevgili dönme liberallerimiz kalemi ile malum zihniyet o marşında demode olduğunu değişmesi gerektiğini söylemeye başlarlardı ki, incelendiğinde marşın içinde yeterli malzemenin olduğu da kesindir. Garibime giden bir durum da “sen ne yaptın ki onu eleştiriyorsun” şeklindeki kınamalar. Ben kendimi bildim bileli Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda, ÜLKEMDE çalıştım, aynı doğrultuda yürüyen evlatlar yetiştirdim. Bu gün emekli olmama, istesem bir köşeye çekilip keyif çatma imkanına sahip olmama rağmen, çeşitli platformlarda yazılarımla insanların bilinçlerinin karanlık bölümlerinde bir mum ışığı olmaya çalışıyorum. Mehmet Akif bir sanatçı mıdır, değimlidir bilemem. Ancak emin olduğum şey, bir halkı toptan küçük görmek, aşağılamak ve bu zihniyeti örnek almak en hafifinden deliliktir.

Zamanın Mehmet Akifleri

Merhabalar,

Öncelikle Sayın Tamtürk’ü böyle bir yazı kaleme aldığı için cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. Gördüğüm kadarıyla yapılan eleştirilerden çıkardığım sonuç; yazarın anşılmaya çalışılmadığı oldu. Çünkü bazen doğru diye bilinen gerçekler zaman içinde yanlışlanabiliyor. Bu yazıya bir edebiyat öğrencisi olarak yaklaşmanın farklı bir yeri olduğu düşüncesindeyim. Edebiyat fakültesinde üçüncü senem geride kaldı. Bir çok kimse bilmez belki Türkiye üniversitelerindeki edebiyat fakültelerinin hemen tamamı faşist denecek düzeyde milliyetçi-islamcı çizgidedir. Hocalar kendileri gibi düşünmeyen öğrencileri gerek sözleriyle gerek notlarıyla sindirmeye çalışmaktadır. (Bu kendileri gibi düşünmeyen öğrenciler nedense hep sol kesimden(!) ) Fakülte haddinden fazla Mehmet Akif hayranı olduğundan ben de bölümüm gereği Mehmet Akif’in şiirleriyle ve hayatıyla içli dışlı oldum. Özellikle de bu yıl. Mehmet Akif bir veterinerdir. Yani kendisi aslında bir bilim insanı- ya da öyle olması gerekiyordu.- Bu yüzden onun “yaşam felsefesi” dışında insanı şaşırtan şiirleri vardır. Cehaletle savaşmayı öngören, dini kullanarak insanları düşünce tutsaklığına iten, insanı özgür kılanın bilimle akıl olduğunu söyleyen şiirleri vardır. Bunun da ötesinde savaş yıllarında milletini güdümleyen şiirler yazmıştır. Burası bir gerçek. Gelin görün ki yine aynı kişi Cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürkle yollarını ayırmış, yapılan bir çok devrime sert bir şekilde muhalefet etmiş bir zamanlar eleştirdiği dini kullanma yöntemini kendisi de gerçekleştirmiş ve cehalete saplanmıştır. Bununla da kalmamış o çok sevdiği vatanından (!) sırf bu yüzden kaçıp hayatının sonuna kadar Mısır’da yani Arapların arasında kalmıştır. Fakat bize fakültede bu son kısım anlatılmaz, çünkü bilim insanı(!) muhterem hocaların işine gelmez. Ama tarih bize asla yalan söylemez. Her insanın iyi ve kötü tarafları varsa –ki vardır-bunlar nesnel bir şekilde ele alınmalı ve incelenmelidir. Özellikle de tarihe çentik atmış kişiler için bu daha çok geçerlidir. Kabul etmek gerekir ki Mehmet Akif de Türklük için hiç de iç açıcı şeyler düşünmemiş tam tersine Tamtürk’ün de belirttiği üzere İslamcı tarafı her zaman ağır basmıştır. ( Bunda, o zamanlar, Osmanlı’nın İslamcılık akımıyla kurtulabileceği düşüncesinin etkisi de vardır.)

Yazıcaklarım biraz uzun olacak ama söylemek istediğim başka sözler de var. Yazının başında da belirttiğim gibi herkes belli dönemlerde yaşamış şahsiyetleri nerdeyse kutsiyet yükleyerek sonraki yıllarda da anlatmaya bayılır. Yine fakültden bir başka örnek… Zorunlu ders kitabı olarak bizlere, son zamanlarda adı tv’lerde çok sık duyulan İskender Pala’nın “Divan Edebiyatı Sözlüğü” okutulur. İskender Pala malum kişi… Kendisi Atatürk’ün devrim ve ilkelerine diş bilemiş, cumhuriyeti içine sindirememiş bir şahsiyet. Adı geçen sözlüğünde merak edip araştırmak isteyenler için söylüyorum lütfen “Türk” ve “şii” kelimelerinin karşılıklarına bakın. Orada Türklere ve şiiler üzerinden alevilere nasıl kin kustuğunu göreceksiniz. Türkleri kaba ve barbar, alevileri ise inançlarından dolayı dine uygun düşmeyen fikir ve hareketlere sahip topluluk olarak ilan etmiş. Tıpkı Mehmet Akif’in mükemmel şair olarak tanıtılması gibi bu insan da gelecek nesillere mükemmel edebiyatçı olarak aktarılacak ve zorla da olsa benimsetilecek. (kendi bölümümün gidişatını görerek söylüyorum.) Fakat şu unutulmasın ki bir zamanlar yerlere göklere sığdırılamayan şahsiyetleri en güzel tarih not eder ve zamanı geldiğinde bir tokat gibi yüze çarpar.

Bir zamanlar zorla benimsetilen Mehmet Akif bu gün bizler tarafından eleştirilebiliyorsa bu yüzdendir. Bu gün beyinlerimize zorla kazıtılmaya çalışılan İskender Pala da gelecek nesillerde Mehmet Akifleştirilecek, fakat o da eleştiri oklarından kurtulamayacaktır.

Kemalist birisi olarak ben de Atatürk’ün yaptıklarının hiçbir zaman eleştirilemeyeceğini düşünürdüm fakat eleştiriliyor. Eleştirilmeli de. Kendisi de yaşasa bunu isterdi. Fakat eleştiriler yıkıcı değil yapıcı olmalı. Hiçbir şey eleştirilemeyecek diye bir kanun yok. Ben yine Kemalistim. Bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez. Sizler de yine Mehmet Akif hayranları olacaksınız. Ama bu gün artık ELEŞTİRİYE bakış açınızı lütfen değiştirin.

Saygılarımla…

yapmayın

mehmet akifin şiiri bu şiiri başbakanın okuması.tabii bunlar komik şeyler
hiç klasik 1.dünya savaşı şerif hüseyin falan demiyecegim.başbakanımızın bilinçaltı yıllarca ümmet düşüncesi ile geliştigi için dogal karşılamak lazım.
ancak bir yanlışı başka bir yanlışla savunmakta bize yakışmaz.
saygılarımla

Eleştirimin anlaşılmış olmasını dilerdim...

MTTB, Akıncılar, Akıncı Güç, Ak Güç

Akif'e lafederken söylenen herşeyin altının doldurulması lazımdır.

O denli ki;

Şu günkü Cumhurbaşkanının, Başbakanın feyz aldığı bu şahsiyete laf ederken asıl laf etmeniz gereken onun takipçilerine karşı duramamış olan sizlere ve bizlere olmalıdır.

Onlar cahillikten nemalanırken, Halkı aydınlatamayanlara laf etmek gerekir.

O yüzdendir ki "deli" aramak girişiminizde hedef sapması olmuş...
O yüzdendir ki ;

"Her ne ararsan kendinde ara" denmiştir.

ve yine o yüzdendir ki;

"Kabahat senin demeye de dilim varmıyor ama
Kabahatin çoğu senin canım kardeşim"

Elaleme neden kızıyorsun denmektedir...

Kim Kimdir?

"Hararet nardadır sacda değildir,
keramet baştadır tac’da değildir
her ne arar isen, kendinde ara,
kudus’ta mekke’de hac’da değildir"

Bir düşünür dediğiniz "Hacı Bektaş Veli"dir. Kendisi İran Horasan asıllı bir Rum erenidir. Rum eskiden Anadolu'ya verilen addır. Hacı Bektaş Veli Anadolu'da Türk-alevi aydınlanmasının başta gelen neferidir. Çağına göre savunduğu fikirler bu gün dahi bizleri aydınlatmaktadır. Ünlü ozan Yunus Emre'ye de yaşamında el vermiştir. Kırşehir'de yaşamış olup mezarı şimdiki adıyla Hacı Bektaş ilçesindedir. Atatürk Milli Mücadeleye başlamadan önce burayı ziyaret etmiş ve Hacı Bektaş dergahındakilerin fikirlerini almıştır.

"Eline, diline, beline sahip ol."

"Kadınlarınızı okutunuz."

"İlimden gitmeyen yolu sonu cehalettir."

O'nun söylediği sözlerden bir kaçı.

Türk olduğunu söylemekten çekinen Mehmet Akif savunuculuğu yaparken Anadolu'nun Türkleşmesinde önemli bir yere sahip olan Hacı Bektaş Veli'yi adını dahi anmadan bir düşünür olarak geçiştirmenizi çok yadırgadım.

Uğur Mumcu'nun "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz." sözünü hatırlatmak isterim.

Edebiyat bölümüydü değil mi?

Edebiyat bölümüydü değil mi?

VAHİM!

Merak ettim, öğretim sistemi mi bozuk, siz gibi okuduğunu anlamaktan yoksun öğrencilerin mi kafası bu kadar bulanık?

Ümit ederim ki; Atatürkçü Düşünce Sistemini idrak edip yaşayanlar; "Kemalistim" diyen sen gibi değildir.

Benim yazdıklarımı tekrar okuyunuz...

Ben ne yazmışım, siz ne anlıyorsunuz!!!

"Akif inanmış adam büyük şair
ama ben onun inandıklarının hepsine inanmıyorum
mesela bakın
doğacaktır sana vadettiği günler hakkın
hayır gökten gelecek için ayet inmedi bize biz bunu kendimiz vadettik kendimize" diyor Nazım

Katılıyorum...

Anlayana...

"Cehaletle savaşmayı öngören, dini kullanarak insanları düşünce tutsaklığına iten, insanı özgür kılanın bilimle akıl olduğunu söyleyen şiirleri vardır. Bunun da ötesinde savaş yıllarında milletini güdümleyen şiirler yazmıştır. Burası bir gerçek. Gelin görün ki yine aynı kişi Cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürkle yollarını ayırmış, yapılan bir çok devrime sert bir şekilde muhalefet etmiş bir zamanlar eleştirdiği dini kullanma yöntemini kendisi de gerçekleştirmiş ve cehalete saplanmıştır."

Yukarıda da yazdığım gibi Akif kötü bir şahsiyettir ya da kötü bir şairdir demiyorum. Fakat kafanızda onu öyle bir yere oturtmuşsunuz ki adeta ilahlaştırmışsınız. Bu yüzden de tüm eleştirilere kapanmışsınız. Onun iyi bir şair olması yaptığı hataları görmezlikten gelmemize neden değildir. Bunlarıysa sadece sizin için değil tüm Akifperverler için yazdım. Verdiğiniz örnekten yola çıkarak es geçtiğiniz bir yeri de hatırlattım. Ama siz saldırıya geçtiniz benim hem edebiyatçılığıma he de Kemalist kişiliğime laf söylediniz.

Neyse sizinle ikili diyaloga girmeyeceğim. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna meselesi.

KEMALİZME ZARAR VERMEYİN

"Kemalist kişilik" adı altında, Atatürk'ün yapmadıklarını, siz "Atatürkçülük" adına yapmayın. İrticaya ve yobazlığa karşı çıkmak ayrı birşey, mütedeyyin dindarlara hücüm etmek ayrı birşeydir.

Atatürkçülük yada Kemalizm, anti-emperyalizm temelinde milletin bütün değerlerini, hatta tüm ezilen ulusları birleştirebilme yetisi ve gücüdür. Bunun bilinciyle, "Masonik" Atatürkçülerin, batıcı bir laiklik anlayışıyla milletin değerlerine karşı kışkırtmalar yaptığının, diğer ezilen uluslara örneğin Araplara) karşı düşmanlık kışkırttığının farkındayız. Bari siz bu oyunlara gelmeyin.

En başta söylemiştim. M.Akif elbette tartışılmalıdır. Ancak, vatan yada din sevgisiyle Ankara'da, Mustafa Kemal'in etrafında toplanmış, Kuruluş ve Kurtuluş günlerinin havasını solumuş, ülkesine İstiklal Marşı armağan etmiş ve verilen ödülü o gün yeni doğmakta olan devletine bağışlayacak kadar maddi hayatla bağlarını kesmiş, bir insan sevdalısına, din sevdalısına, toplum sevdalısında hakaret etmek, hiçbir Atatürkçüye yakışmaz.

Ben M.Akif'e hakaret eden ve kendini "Atatürkçü" olarak adlandıran bir kişiyi,
niyeti ne olursa olsun, nesnel anlamda Haçlı Seferinin içimizdeki uzantısı, tertipçisi, kışkırtıcısı olarak değerlendiririm.

Türkiye'nin içine sürüklendiği büyük savaş sürecinde, Haçlı Seferini bozguna uğratmak için, Milli Cephe oluşumuna zarar verecek her türlü sapkın fikir ve davranışın bertaraf edilmesi, Türk Milliyetçi ve Türk Devrimcilerinin güncel hedeflerinden biridir.

Keşke okusanız!

Keşke okusanız!

Anlar mısınız?

"ikili diyalog" tamlamanızı edebiyat hocalarınıza bir sorun, ne diyecekler?

Eğitim hayatınızda başarılar...

Hatırlatma..

“Mısır’da on bir yıl kaldım fakat on bir saat daha kalsaydım artık çıldırırdım.Sana halisane bir fikrimi söyleyeyim mi?İnsanlık da Türkiye’de, milliyetçilik de Türkiye’de, Müslümanlık da Türkiye’de, Hürriyetçilik de Türkiye’de...Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp O’na (Mustafa Kemal'e) versin." M. Akif Ersoy

"Çanakkale Şehitlerine" adlı şiiri de bilirsiniz.Türk ordusuna,milletine bu şekilde övgü dolu dizeleri Türklüğü aşağılayan bir insan nasıl yazabilir? Türk askerini Bedr'in aslanlarıyla bir tutabilen bir insan ne kadar Türkse o kadar da Müslümandır.Sizlerin amacı Akif'in dindarlığına laf etmek.Sosyolog Hakan Yavuz Beğ'in söylediği gibi radikal islamcı gruplarla dindar insanların ayrımını yapamıyorsunuz.Toptan dindar insanlara saldırıyorsunuz.Yoksa Tayyip Bey'in sözüyle,Akif'in görüşüyle Türk Milliyetçiliği damarınız mı kabardı...

Mehmet Akif millet için milli

Mehmet Akif millet için milli mücadele ruhunu onlara aşılamak için dur durak bilmeden çalışmış,mütareke döneminde de Almanya' ya Mısır'a gidişi oradaki vatandaşlarımıza bile hep bir uhuvvet, vatana bağlılık duygularını aşılamak ve isyanları önlemek içindir.Ona göre kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktur. Vatanı, Türk milleti için yaptıklarını bir kez daha gözden geçirin bence.Göreceksiniz ki çok ama çok şeyin gözünüzden kaçmış olduğunu anlarsınız. Ayrıca sadece iki satırlık bir yazıyı cımbızla çekmiş gibi önümüze sürerek bunun üzerinden fikir beyan etmenize şaşırdm. Daha sağlan kesin, net ve altı dolu delillerle gelin lütfen O'nun Türk milleti için yaptıklarını kesin delillerle yazmaya kalksak sayfa yetmez.Zaten bizatihi siz kendiniz görseniz daha güzel olur bence. Arayan bulur...Görmek isteyen görür. Bence siz neyi görmek istiyorsunuz ona karar verin önce...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.