Mısır ve Suriye Nasıl Kurtulur?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Aslında bu soruyu tüm Ortadoğu hatta tüm az gelişmiş ülkeler olarak değiştirmekte yarar var. Şu an Mısır ve Suriye’de kan gövdeyi götürüyor. Her gün onlarca insan öldürülüyor. Peki, ne için? Olayları yansız ve derinden incelediğimizde bütün bu katliamların, işkencelerin, masum insanların katlinin tek bir sebebi var.

“Baştaki diktatörün koltuğunu sağlamlaştırmak”

Hayata dair hiçbir şey doğrudan yazıldığı gibi değildir. Yani işin içinde insan varsa her zaman iki kere iki dört etmez. Mısır’a bakınız. Mübareğin otoriter rejiminden bıkan halk Siyonist zihniyetli küresel çetenin desteği ile onu devirdi. Yerine, verilen beş oydan sadece birini alabilen Mursi geldi. Müslüman kardeşler örgütünün sözcüsü olan Mursi, Müslüman kardeşler hayranı Erdoğan tarafından demokrasi havarisi yapıldı.

İyi de Mursi neler yaptı? Yetkilerini hiçbir kanun gücünün ulaşamayacağı noktaya çıkardı. Kızların evlenme yaşını dokuza indirdi. Ölü seviciliği bile meşru kıldı. Bir yılda yaptıkları, otuz yıldır Mübareğin yaptıklarını aratır oldu ve halk isyan etti. Halkın isyanını bekleyen askerde hemen darbe yaptı. Darbe tabii ki meşru değildir. Peki, seçimle gelen birinin Mursi gibi yapması meşru mudur? Demokrasi denen şekli kitaplardan okumak yeterli değildir. Aslolan onu tüm kuralları ile hayata geçirmektir. Öyle bana şu kadar insan oy verdi artık ister asarım, ister keserim mantığı demokrasi idareleri diktatörlere bir elbise olmaktan başka işe yaramıyor. Bizim iktidar da o kadar demokrat ki, Mursi’nin ismini caddelere bile vermeyi istiyor. Bu demokrasi masalı ile insanlar uyutuluyor. Başbakanımız “Mısır’daki darbede İsrail parmağı var” dedi. ABD parmağını biliyorduk. Şimdi bir de İsrail parmağını öğrendik. Yani başbakanımızın dediğine göre Mısırda darbenin bir sorumlusu da İsrail. O İsrail tüm Arapların düşmanı değil mi? Cevap evetse neden tüm Ortadoğu ülkeleri Mısırın yeni yönetimini destekliyor? Yoksa başbakanımızdan başka bu Müslüman kardeşler örgütünü seven yok mu?

Mısırda Müslüman ordu Müslüman kardeşler örgütünün programladığı gösterileri bastıracak diye Müslümanları öldürüyor. Suriye’de de durum aynı. Hepsi Müslüman olan terör örgütleri birbirini ve arada masum insanları öldürüyor. Hemde cinayetlerinde Allah adını kullanarak. Akılları sıra kendilerine Allah’ı ortak ederek. Daha da vahimi bir kısım tembel ve cahil ve de şark kurnazı insanları kendilerine inandırıyorlar. Suriye’yi istedikleri gibi yıkamayan küresel çete, şimdide mezhep çatışmalarını organize ediyor. Irak’da da durum aynı. Birilerinin dediğine göre oraya ileri demokrasi geldi ama Şiiler, Sünniler, hatta Kürtler habire birilerini öldürüyorlar. Hemde cinayetlerine Allah’ı ortak ederek.

Özellikle Ortadoğu halklarının cahil kalması için yapılan onca çalışma ve baskı boşuna değildir. Bir okusalar başlarında dolaşan bu felaketlerin sebebini öğrenecekler ama ne yazık okumak yasak. Biat kültürünün dayatıldığı, hayatın akli değil nakli olduğu öğretilen toplumların uyanması çok zordur. Oysa aynı sıkıntıları bin yıl evvel Hristiyan toplumu da yaşamıştı. Sonunda laikliği benimsediler, dini devlet işlerinden uzaklaştıdılar ve sömürülmekten kurtuldular.

Ne acıdır ki, bizim anayasamızda laiklik prensibi olmasına rağmen iktidarın belediye başkanlarından biri açıkça şeriat isteyebiliyor. Ortadoğu kültürüne sahip olduğumuz o kadar belli ki, iktidarımızın aklının arkasında bir din devleti kurma fikri yatıyor.

Bütün Ortadoğu ve dünyanın din dayatılan mazlum ülkelerinin kurtulması, refaha ermesi için tek çıkar yol, dinin bir devlet yönetim biçimi değil, kul ile Allah arasındaki kişisel sözleşme olduğunu öğrenmesidir.

 

 

Cem Osman TAMTÜRK

 

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.