Özgür Yaşamak İmkansız Değildir

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Fevzi Moray

 

Benim sevgili dostlarım ve kahraman silah arkadaşlarım, duyarlı yaklaşımlarınızdan kuvvet bularak ve daha da önemlisi hoş görünüze sığınarak önemsediğim bir yazımı daha paylaşmak istiyorum…
Bu kavurucu yaz sıcağında, bildiğiniz acıları, üzüntüleri, akıllara zarar gelişmeleri dile getirerek sizleri üzmek istemezdim. Ancak mademki dünyanın kalbi olan Türkiye gibi önemli bir ülkede yaşıyoruz, yaz kış demeden bu acılara göğüs germek mecburiyeti vardır... Karanlık tablolara gebe olduğumuz bu Coğrafyada , ufkumuzu karartan gelişmelerinde üstesinden geleceğimize yürekten inanıyorum…
Sonuç olarak ben biliyorum ki; bu ülke, çocuğunu şehit vermiş ana ve babaların duygularını içinde hisseden ve üzücü olaylar karşısında bir bütün olarak kenetlenmeyi başarabilen fedakar insanların çoğunlukta olduğu mukaddes bir ülkedir...
En içten sevgi ve saygılarımı kabul ediniz efendim…
Fevzi MORAY

 
“Özgür Yaşamak Zordur Ama! İmkânsız Değildir.”
F.MORAY
Sevgili dost ve silah arkadaşlarım yaz sıcaklarının getirdiği rehavetle sizlerden bir süre ayrı kaldım. Umarım benim gibi biraz soluklanmış ve dinlenmişsinizdir.. Şimdi yılmadan “durmak yok yola devam” parolasını uygulama zamanı biz ATATÜRK sevdalılarındadır…
Bu treni kaçırdığımızda başımıza gelecekleri düşünmek dahi istemiyorum.
Hatırlarsanız Referandumun yapılmasına kısa süre kalması nedeniyle en son sizlerle Özgür yaşamak istiyor musunuz başlıklı yazımı paylaşmıştım.
Yazım da ana hatlarıyla,
Ülkenin yaşanamayacak hale gelmesinden, kardeşi kardeşe kırdırmaya kadar varan senaryoların arkasında Küresel Jandarmanın olduğuna işaret etmiş ve bir an önce askerin harekete geçmesini isteyen vatandaşlarıma ise başarının sabırdan geçeceğini naçizane dile getirmeye çalışmıştım.
Okumamış olanlar için yazımın tamamı aşağıdaki linktedir. http://www.kibris1974.com/showthread.php?t=120147&referrerid=26552
Küresel Güç ve onların sözünden çıkmayan içimizdekiler (!?)istismara açık olan zaaflarımızı , heyecanlarımızı, kutsal günlere olan tutkularımızı çok iyi bildiklerinden hedeflerine ulaşmakta zorluk çekmemektedirler.
Siz; Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) referandum tarihini gizli entrikalarla 12 Eylül 2010’a sarkıtmasına ve iktidarın göstermelik tepkilerine bakmayınız.
Küresel gücün ülkemizde sinsice kurguladığı gizli tezgahların içeriği , içimizden satın alınmış kalemşorlarca karartılarak olaylar farklı mecralara taşınmakta ve halkın kafası karıştırılmaktadır. Daha da üzücü olanı ise bu uygulamayla Türk insanının birbirine kırdırılmasına ve ülkenin kaosa sürüklenmesine geçit verilmektedir.
Yine son zamanlarda, dünyanın her tarafında meydana gelen olumsuzlukların arkasında Küresel Gücün olduğu düşünülür hale gelmiştir. En yakın örneği Rusya’dan vererek konuya açıklık getirmeye çalışayım. Dünya, tarihinde görülmemiş iklim değişiklikleriyle karşı karşıyadır. Bu nedenle Rusya’da meydana gelen tabii afetlerin arkasında Küresel Gücün ayak izlerinin olduğu yüksek sesle dile getirilir olmuştur.
O nedenledir ki, cehennem hayatı yaşamaya mahkum edildiğimiz bu evrende olumsuz gelişmeler dikkatle izlenmelidir..
1999 da ülkemizde vuku bulan depremin ardından yazar Aydoğan Vatandaş’ın kaleme aldığı HARP (Kıyamet Teknolojisi) adlı kitabı okumayanların okumasında , okuyanların ise bir kez daha dikkatle gözden geçirmesinde yarar görülmektedir.
Bu kitap okunur ve dünyadaki son gelişmeler bu potada değerlendirilirse Küresel Dev’in dünyayı dize getirmek için daha ne gibi insanlık suçu işleyebileceğini kestirmek hiç de zor olmaz..
Küresel Devin zorda kaldığında ne kadar tehlikeli senaryoları devreye sokacağını anlayabilmek için bir örnek daha vermeliyim.
Amerikalı yazar John Perkins aynı zamanda uluslar arası ekonomik ağda uzun yıllar çalışmış bir uzmanıdır. İnsanlığın kurulan tuzaklardan daha fazla yara almasını önlemek için vicdanının sesine kulak vermiş ve tehlikelerle dolu ekonomik kulvardan istifa etmiştir. Müteakiben de ekonomik gücü bitirilmek istenen ülkelerin üzerinde oynanan oyunları, “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitabında cesaretle dile getirmiştir.
Emperyalistlerin gizli emellerini açığa çıkartan bu kitaba uzun bir süre baskı yasağı konmuştur... Böylesine önemli ve bir o kadar da tehlikeli gelişmeleri ifşa eden bu kitaptan Küresel devin ana hedefini sizlerle paylaşmayı önemsiyorum.
“( ……) Hedeflediğimiz ülkelerin önce Sosyal hizmetlerini, Teknik sistemlerini, Eğitim kurumlarını, Sağlık kurumlarını ve Adli sistemlerini ele geçiririz. Bu, ikili üçlü dörtlü bir darbeler serisidir.”
Yıpratılmış bir ordu yaratma fitilinin 1990’lı yıllardan itibaren ateşlendiğini buna ilave edersek, üzülerek söylemeliyim ki, ülkemizde elle tutulur hiçbir kurumun kalmadığı görülür.
Hal böyle olunca , kontrol altına alınan diğer hayati kurumlarımız gibi YSK’ unun da Okyanus ötesinden yönlendirildiğini kabul etmemiz gerekir diye değerlendirmekteyim..
Ve biliyorum ki, küresel güç tarafından stratejik ülkelerin önemli kurumlarına giydirilmek istenen elbisenin kesimi küresel mühendislerce özenle yapılmaktadır..
Bu tespitlerimi , akil insanların kitaplarını okuyarak, olayları yaşayarak, görerek ve elimi şakağıma koyup düşünerek siz değer verdiğim sevgili dostlarımla paylaşmaktayım..
Zorun başarılacağı , imkansızı başarmanın zaman alacağı prensibi Dünya tarihini bilen uluslara yalnız ve yalnız Türk ulusunu hatırlatır..
Bilmemekte , anlamamakta ısrar edenler ise tekerrür eden tarihinin ağır yükünün altında ezileceklerdir..
Şimdi esas anlatmak istediğime dönebilirim....
29 Temmuz 2010 tarihinde Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul ÖZKÖK , köşesini bir vatandaşın kaleme aldığı mektuba ayırmıştır..
Mektubun başlığı , “Genç subay kardeşim rahatsız mısın”.?
Mektubu sonuna kadar okuduğumda bir çok insanımızın hislerine tercüman olacağını düşünerek ümitlendim, gururlandım..Konuyu uzatarak sizleri sıkmak istemiyorum. Genç ve aklıselim vatandaşımızın mektubunu dikkatle okuduğunuzda kafanızdaki tüm soru işaretlerinin çözüme kavuştuğunu göreceksiniz..
Okumak için lütfen tıklayınız: http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=15447820
(Affınıza sığınarak CTRL’ ye basarken farenin solunu tıklayınız)
Sonuç olarak; Vatansever kardeşimizin dile getirdikleri , düşmanın hafızasından silinen tarih kitaplarına kapak ve yoldan çıkmış mahlukların! kulaklarına küpe olsun.
En derin sevgi ve saygılarım; böyle sıcak günlerde gözünü dört açarak Türkiye üzerinde oynanan oyunları zaman kaybetmeden bizlerle paylaşanlaradır..
Fevzi MORAY
E.P.KD.ALBAY
 
iletisim@PolitikaDergisi.com
 
 
 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.