Recep Tayyip Erdoğan'ın Soytarıları

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

Bilirsiniz, eskiden kralların soytarıları olurdu; onları eğlendiren, güldüren, kralın söylediği doğru ya da yanlış farketmez her dediğini herkesden önce kabullenen kısaca kraldan çok kralcı olan. Günümüzde soytarının karşılığını bulan kelime yalakalık, dalkavukluk, şaklaban ve onun boşluğunu dolduran yalakalar.

 
Bilinen bir hikayedir; yalakalık mevzu bahis olduğunda anlatılır, yazılır, çizilir:
 
Eskiden kralın biri patlıcanı çok severmiş. Patlıcandan her bahsettiğinde, soytarısı iç geçirir kralı tasdik edermiş.Kral; ‘’Patlıcan dolma gerçekten mükemmel bir yemek’’ diye konuşsa, soytarı atılır ‘’evet patlıcan dolmanın üzerine yemek tanımam’’ dermiş. Kral patlıcan musakkadan bahsetse ‘’ ah var mı patlıcan musakka gibi bir yemek’’ diye söze başlarmış. Kral ‘’üç öğün patlıcan kızartma olsa yerim’’ dediğinde, ’’bir ömür patlıcan kızartma yiyebilirim’’ dermiş. Gel zaman git zaman kral patlıcandan bıkmış nefret eder olmuş. ’’Bu patlıcan yemeğini nasıl yerler bilmem. Böyle tiksindirici bir yemek daha olamaz’’ demiş. Soytarı. ’’Haklısınız kralım, millette ne mide var. Aslında tüm patlıcan yemeklerini yasaklamak lazım’’ demiş. Soytarının daha önceki söylediklerini bilen biri ‘’Yahu! daha dün sen değil miydin patlıcan yemeğini öve öve göklere çıkaran?’’ diye sorduğunda soytarı atılmış: "Ben kralın soytarısıyım patlıcanın değil."
 
Bugünse soytarılık, yalakalık kişisellikten kurumsallığa geçiş yapmış... Özellikle medyamız araclığıyla... İktidar partisini eleştirmesi adeta yasaklı olan yandaş medya, eleştiri istihkakını tamamen muhalefet partisi eleştirileriyle kullanırken, soytarılıkta da çığır açmaya devam ediyor.
 
Buyrun size bir örnek... Başbakan'ın damadının Genel Müdür olduğu, devlet kredisi verilerek satın almasına izin verilen Çalık Grubu'na ait Sabah Gazetesinin 29,03,2012 tarihli manşeti:
 
'Başkaları Yanmasın'
 
Haberin içeriğine bakmaz ve toz pembe gözlükler takıyorsanız, şu günlerde gündemde olan faillerinin zaman aşımından faydalanarak serbest kaldığı Sivas Katliamı ile ilgili bir başlık sanabilirsiniz..
 
Ama haber, Dershane borcunu ödeyemediği için hapse giren bir annenin AKP Hükümeti'nin 'dershaneler kapatılacak' söylemi üzerine sevinmesi ile ilgili idi. Ayrıca haber  AKP'nin 4+4+4 yasasını Meclis'e getirdiği kamuyounda tepkilerin arttığı bir günde yapılıyordu.
 
Bir annenin yaşadığı sıkıntı üzerinden duygularını sömürerek gidip kendisini bulup böyle bir haber yapmak kurumsalllık açısından baktığımızda herhalde kralın soytarısının poposunu demeyelim ama ağzını bile açıkta bırakırdı!
 
Sanki dershaneler hemen yarın kapatılacak ya da kapatılabilecekmiş gibi,
 
Sanki Dershanecilik AKP İktidarında ortaöğretimde getirdikleri SBS sınavları gibi sistemlerle daha fazla yayılmamış ve sayıları artmamış gibi,
 
Sanki AKP İktidarında dershanecilik  haberde nitelendirildiği gibi daha fazla rant kapısı haline gelmemiş gibi...
 
Tıpkı terör sorununda 'analar ağlamasın' söylemlerinde olduğu gibi, 
 
Anaların gözyaşlarından kendi değirmenlerine su taşıyan bu zihniyete yazıklar olsun !
 
 
Oğuz Kemal ÖZKAN
 
oguzkemal.ozkan@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.