Seçim Sonuçlarını Okumak

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

"Diyarbakırı önemsemek" başlığı altında yapılan çalışmaların geldiği nokta, seçimlerde kendisini gösterdi. Herkeslerin, özelinde özellikle önemsediği; Diyarbakır halkı da siyasi iradesini sandığa yansıttı.

%65,5 lik bir oran ile Diyarbakır halkı DTP, Osman Baydemir dedi.

Sadece Diyarbakır özelinde bir "hassasiyetin önemsenmesi" alınganlığını gösteren;

Hakkari: %79 / Şırnak: %53,7 / Van: %51,9 / Siirt: %49.4 / Batman: %59,7 / Iğdır: %39,6 ve beyaz eşya yardımlarına rağmen Tunceli: %30'luk bir alınganlık oranıyla da olsa Hükümete, Devletin "önemseme" zihniyetine DTP diyerek yanıtlarını vermiş oldular.

Diyarbakır'ı önemsemek gündemi Sorun ve Devlet ilşkisini daha fazla gün yüzüne çıkardı. Etnik kimlik siyaseti ve bu konu üzerine yapılan önemseme politikaları geçmiş dönemlere göre artan bir oy oranıyla geri bildirimde bulundu ellerinde Devlet erkini bulunduran kişilere.

Bunun yanı sıra; Yükselen bir MHP neredeyse tüm illerde iktidar partisi AKP'nin zorlanmasına kimi illerde (Manisa ve Balıkkesir Adana gibi ) iktidar partisinin belediye başkanlığını MHP'ye teslim etmesi ile tamamlanan bir sürece dönüştü. Seçimlerde gözlenen MHP'nin oy oranlarını yükselttiği kentlerde kıpırdamalar göstermeyi başaran CHP'nin de bu hareketlilikten istifade ettiği. MHP oy oranlarında büyük bir atılım gerçekleştirerek Türkiye'nin Millileşen yönünün uygulanan siyasetler çerçevesinde güçlendiğinin göstergesi olarak karşımızda durmakta.

CHP özelinde ise seçim iki büyük şehirde hazin bir son ile nihayetlense de (Ankara ve İstanbul) İktidar partisi olan AKP hükümetine olmasa da kendine bir mesaj olarak algılanmalı. İstanbul'da "aday" olan Kılıçdaroğlu isminin son 30 yılın rekorunu kırarak belli bir %'ye ulaşması, Antalya'da da aday üzerinden seçimi zaferle nihayetlendiren CHP'nin kendisini kadrosunun tekrar gözden geçirilmesine götürür mü bilinmez ama önemlidir. Halk geçmiş seçimlerden ziyade bu seçimde CHP'ye ciddi bir mesaj vermiştir.
Kadroların yenilenmesi, algıların yenilenmesi, kemikleşmiş siyaset anlayışının özgürlükçü ve halkçı bir politikaya (isminden ziyade) dönüşmesi talebi dillenmiştir.

AKP için ise bu seçimler, iktidarda olan bir siyasal partinin yerel seçimlerde kaybı olduğu kadar niceliksel olarak bir zayıflama da olsa Merkez sağ olarak en azından bir dönem daha "kemikleşen" oylarla iktidara taşınabileceğini göstermiştir şimdilik. Fakat niteliksel olarak AKP ciddi bir çözülmeye gitmiştir bu çözülmede etkin olan 2 büyük olgu ise "gömlek" meselesinde çıkarılan urbanın yerine ne giyildiğinin AKP tabanında tekrar sorgulanması, Etnik kimlik siyasetinin gergin ve "önemseme" politikalarıyla su yüzüne çıkmasıdır. Şayet bu seçim yarışında ciddi bir mücade geçirdiği iki büyük ilde (Ankara ve İstanbul) küçük farkla bile olsa yerel yönetimleri kaybetmiş olsaydı AKP bir tek gerçek karşımıza çıkardı ki AKP ciddi bir çözülmeye girmiş ve ciddi bir güç kaybetmiş olacaktı. Netekim bu illerde ki mücade sonunda önceki oylarına karşılık niceliksel kayıpları olsada yerel yönetimleri elinde tutması sayesinde bu iki ilde AKP prestij kaybetmiş fakat "güç" kaybına gitmemiş olmuştur. Bu iki ilin Türkiye genelinde İktidar tayin edebileceği gerçeği AKP'nin oy kayıpları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz nerede hata yaptık" sorularına kolay çözümler bulması adına önemlidir.

SP'nin gömleğine sahip çıkma girişimleri AKP'nin güç kaybını tetiklerken önümüzde ki genel seçimlerde siyasi iktidarın oluşmasında MHP gibi SP'nin de kilit parti olacağını gözler önüne sermiştir.

Halk ne yapmıştır, ne mesaj vermiştir siyasilere ve siyaset ile ilgisi olan kişilere?

İlginçtir ki ekonomik kriz'in bir kaç konu başlığında yürütülen seçim çalışmaları aslında çok fazla belirleyici olmamıştır bu seçimlerde. Bursa gibi krizden en çok etkilenen bir şehrimizin sandığa yansıttığı siyasi irade incelemeye değerdir:

Bursa krizin en ciddi yaşandığı kenlerden biridir. Fakat iktidar partisi Bursa'da küçük bir oranda güç kaybetse de kriz maduru halkın oyu krizden dolayı renk değiştirmemiş görünüyor. Nilüfer ilçesi gibi CHP'nin kalesi durumunda olan ilçe bütün olumsuz etkilere rağmen Aday ve çalışmaları sayesinde bu ilde AKP'nin umduğunu elde etmesine izin vermemiştir. Ama net bir gerçeklik vardır ki Kriz bu seçimlerde ciddi bir beliryeci değil. Krizin sonuçlarına duyarsızlık Balıkkesir, Uşak, Manisa gibi Tarımın yoğun olduğu illerde MHP alternatif olarak AKP iktidarının tarıma olan tavrı yerel yönetimlerin el değiştirmesine sebep vermiştir.

Halk bir siyasi iradeyi sandığa yansıtmış fakat bu seçimlerin yerel seçimler oluşu halkın kaderine ne denli sahip çıkıp çıkmadığına bir gösterge olmayacaktır. Anadolu merkezi illeri ise iktidar patisi adaylarından yana tercihlerini yansıtmışlar genel seçimlerde ise asıl bu illerde ciddi AKP kayıpları beklemek mümkündür. AKP kırılmaya gitmiştir. Bu kırılma AKP'nin kriz yönetimi algısından çok halkı azarlama ve göz dağı verme politikasının işe yaramadığının göstergesi olmuştur. Örneğin Çanakkale'de Oy vermezseniz Çanakkale daha çok çeker hizmet alamaz denmesine rağmen Çanakkale halkı tehdite pabuç bırakmamış iradesini sandığa anamuhalefet partisinden yana yansıtmıştır. AKP ciddi bir prestij kaybetmiş olarak genel seçimlere yol alacaktır. Yerel yönetimlerde etkin gücünü kaybetmeyen AKP'nin seçim sonrası uygulayacağı politikalar (IMF,Zamlar, Kıbrıs ve doğu illerinde ki ötekileşme siyaseti, ABD ve AB ilşkileri) AKP'yi iktidardan götürebilir.

Halk tüm bunların ötesinde alternatif olmayan bir dönemde kendisine alternatifler yaratmıştır AKP iktidarının yerel yönetimlerdeki ağırlığına karşın iktidara ciddi bir mesaj vermiştir.

Bu seçimlerde kişisel olarak önemsediğim yerler; Güney Doğu illerimizin ortaya koymuş olduğu keskin irade (öteki tercihi), Bursa, Nilüfer ilçesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul mücadeleleri olmuştur. Halkın kriz algıları ve siyasi irade beyanları çerçevesinde değerlendirme yapabilmem için önemsediğim bu illeri gözlemlemem yanı sıra MHP'nin neredeyse tüm illerde gösterdiği yükseliş önemsenecek bir durum olarak karşıma çıkmıştır.

Bana göre halk AKP'ye önemli mesajlar vermiştir. Gözlemlediğim bir önemli husus ise "Toplum Mühendisliği" konusudur. Bu seçimlerde "birilerinin" ciddi bir çalışma yaparak ülkenin geleceğine dair mesajlar ortaya çıkardığı mutlaktır.

Bu arada ÖDP'nin Samandağı ilçesinde belediye başkanlığına ulaşmasını da önemsediğimi belirtmeliyim.

Halk geleceğine genel seçimlerde sahip çıkma azmine girmiş, alternatifsizlikte dahi kendine alternatif yaratmayı seçmiştir.

Yük, seçilerek kendisine sen benim alternatifimsin dediği yerel yönetimlerin omzundadır. Umarım Yerel yönetime gelenler bunun farkında olacaktır.

Erdinç AYDIN

erdinc.aydin@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.