Tatminkâr Açıklama

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Hakkâri-Şemdinli’deki hain saldırı sonrasında hain saldırı ile ilgili konuşan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin "Genelkurmay Başkanlığı'ndan tatmin edici bir açıklama bekliyorum" diye konuştu.

Genelkurmay açıklamasının M. Ali Şahin’i tatmin edip edemeyeceğini biz bilemeyiz ama Genelkurmay’ın nasıl bir açıklama yapması karşısında M. Ali Şahin’in tatmin olacağını tahmin edebiliriz. M. Ali Şahin, büyük ihtimalle hükümete toz kondurmayan, tüm sorumluluğu üzerine alan bir Genelkurmay açıklamasından tatmin olacaktır, fakat biz tatmin olacak mıyız?

Gönül ister ki Genelkurmay; askerin istihbarat yapmasını sağlayan Jandarma İstihbaratını kapatan hükümet kararından bahsetsin. Gönül ister ki, askerin karakollara, kışlalara çekilmesini sağlayan AB’nin dayatması ve liboş yazarların baskısıyla kaldırılan EMASYA protokolünün bunlara sebep olduğundan bahsetsin.

Peki, Genelkurmay bunlardan bahsedebilir mi? Tabii ki bahsedemez. Bahsederse siyasete müdahale etmiş olur. Liboş yazarlar ayağa kalkar. PKK’dan hesap sormak yerine TSK’dan hesap sorarlar. Ama en azından “Terörle mücadelede Hükümet ne istediyse onu yaptık” diyebilir.

TSK’nın terörle mücadelede elinden alınan bu iki argümanı daha iyi anlamak bakımından Jandarma İstihbaratı’nın ve EMASYA’nın önemine bu yazımda vurgu yapmak istiyorum.

Jandarma İstihbaratı bölgede maaşlı haberalma elemanları çalıştırıyordu. Beş kuruşa muhtaç edilen Güneydoğu insanı PKK hakkında haber vererek devletten maaş alıyordu. Bu yüzden Jandarma İstihbaratı’nın bölgede birçok haberalma adamı mevcuttu. Böylelikle Jandarma İstihbaratı kapanmadan öncesine kadar neredeyse PKK’nın akşama ne yemek yiyeceğini bile biliyordu. Ancak Jandarma İstihbaratı kapanıp yerine istihbarat faaliyeti ABD’ye ihale edilince bu duruma düşüldü.

Gelelim AB’nin baskısı, liboşların diretmesi ile kaldırılan EMASYA protokolüne; Bu protokolle TSK, istediği bölgeye istediği zaman, kimseden izin almadan müdahale etme hakkına sahipti. Ancak bu protokol kaldırılınca mecburen kışlasına ve karakoluna kapanmak zorunda kaldı. Böylelikle özellikle sınır karakolları açık hedef haline getirildi. Ne diyor Osman Pamukoğlu mealen; “Teröristle mücadele savunma yaparak değil hücum ederek, yapılır.” Keşke Osman Pamukoğlu bunları söylemeseydi… Osman Pamukoğlu birilerini uyandırmış olmalı ki TSK’nın hücum etmemesi için önlem aldılar. TSK bu protokolün kalkmasıyla operasyon yapacağı zaman bölge valisinden izin almak zorunda kaldı. Ancak TSK bu izinleri alana kadar atı alan Üsküdar’ı çoktan geçiyor…   

Birkaç sözüm de OHAL’in gelmesini isteyen, önüne konulan yazılı kağıtlardan başka bir söylem biçimi bulunmayan Devlet Bahçeli’ye olacak; OHAL isteyeceğinize, EMASYA’nın kaldırılmamasına çalışsaydınız… O zaman aklınız neredeydi? Yoksa bu isteği yazarak önünüze koyan birileri olmadı mı?

Bu yazımı yazarken daha Genelkurmay’dan bir açıklama gelmedi. En azından M. Ali Şahin’e cevap niteliğinde bir açıklama gelmedi ama ben de Genelkurmay’dan yukarıda yazdıklarıma vurgu yapan tatminkâr bir açıklama bekliyorum.

 

Umit.Minel@PolitikaDergisi.com



 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.