Terör Konusundaki Gerçekler

   Alışkanlık denilince akla hemen Montaigne’nin o ilginç cümleleri gelir.

   “Bir köylü kadın, bir danayı doğar doğmaz kucağına alıp sevmiş, sonra da bunu adet edinmiş, her gün danayı kucağına alıp taşırmış; sonunda buna o kadar alışmış ki dana büyüyüp koskoca öküz olduğu zaman, onu yine kucağında taşıyabilmiş. Bu hikâyeyi kim uydurduysa, alışkanlığın ne büyük bir güç olduğunu çok iyi anlatmış olacak. Gerçekten alışkanlık pek yaman bir hocadır ve hiç şakası yoktur. Yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar; başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür; ama zamanla, oraya yerleşip kökleşti mi, öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine, gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez...”

   Son günlerde Türk halkı da şehitleri konusunda aynı alışkanlığa düşmüş gözüküyor.

   Güngören’de patlama, şu kadar şehit..

   Şemdinli’de 17 Şehit..

   Helikopter düşürüldü, 5 Şehit..

   Biz, şehit haberlerine alıştırılıyoruz ve bir süre sonra tüm ulusumuzun yüreğini yakan bu haberler sadece düştüğü yeri yakıyor hale geliyor.

   Sonrada bu alışkanlıklar Montaigne’nin dediği gibi içimize kökleşiyor, öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınıyor ki kendisine, gözlerimizi bile kaldırmamıza izin vermiyor.

   Gerçekleri göremiyoruz; çünkü gözlerimizi bile kaldıramıyoruz.

   Türk halkının gerçekleri görüp, silkinme gününün çoktan gelip geçtiğini göremiyoruz.

   Neymiş Barzani ve Talabani terörü destekliyorlarmış.. Evet destekliyorlar. Bunun aksini iddia eden yok ki. Hatta kendileri bile üstü kapalı değil, açık açık bunu dile getiriyorlar.

   Ama her yerde Barzani ve Talabani desteğini öne çıkarıp kendi utanmazlıklarını örten politikacılara ne demeli bunu hiç düşünmüyoruz.

   Açık konuşalım. Barzani ve Talabani’nin bu kadar güçlü konuma gelmesine sebep olan proje hangisi?

   Büyük Ortadoğu Projesi. Diğer bir adıyla BOP.

   Peki, BOP’un mimarı kim? Hepimizin biliyoruz ki Amerika ve İsrail.

   Demek ki Barzani ve Talabani’yi Amerika ve İsrail bu kadar güçlendirdi.

   Gelelim kritik viraja. O yüzden hızlarımızı azaltıp, vites küçültelim.

   Amerika ve İsrail’in maşası olduğunu “Ben BOP’un Eşbaşkanı’yım” söylemleriyle kabul eden kim?

   Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan.

   Bir şeyin eşbaşkanıysanız en az o şeyin başkanı kadar sorumlusunuzdur. Bizim Türk halkı verdiği %47’lik oyun hesabı sorulmasın diye Tayyip Erdoğan’ı hiç mi hiç suçlu görmüyor.

   Bir projenin eşbaşkanı nasıl yarattığı canavardan, güçlendirdiği Talabani ve Barzani’den haberdar olmaz, nasıl olur da onların güçlenip PKK denilen hain topluluğuna destek vereceğini göremez?

   Hiç kusura bakmasın, Tayyip Erdoğan bunların tümünü biliyordu. Çünkü onları güçlendiren Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanı olduğunu ilan etmişti.

   Barzani ve Talabani denilen şerefsizlere yüklenelim, lanet okuyalım; ama onları güçlendiren projenin kurmaylarına ses çıkartmayalım. Yok öyle yağma..

   Siz hiç Aktütün Karakolu’na düşen kurşunları gördünüz mü?

   Orada patlayan bombaların, ana yüreğine düşen acısını tattınız mı?

   Sanırız ki tatmadınız ki hala bu terörü bugün hortlatanları, Başbakanınız olarak orada tutuyorsunuz!

   Son sözüm Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’na.

   Ya bu ülkeyi gel ülkenden yönet ya da direk istifa edip eşbaşkanlığı yaptığın projeye yoğunlaş. Artık eşbaşkanı olduğun projenin çıkarlarının, Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarlarından çok farklı yönde olduğunu gör.

   Benim başbakanımsan çıkıp Türk halkından ben Talabani ve Barzani’yi yarattım onlarda terörü hortlattı diye özür dile.

   Bu şehitlerin en büyük sorumlularından olduğunu çık haykır!

   İçimizdeki bu kötü, amansız alışkanlığı bari sen çıkartıp at, yoksa o alıştığın koltuktan bu halk seni atacak.

   Saygılarımla…

gokhan.dag@politikadergisi.com

Telefon: 0555 557 0000