Türban ve Atatürk-2

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Referans İçerik: 
Türban ve Atatürk-1

Modern Türk-Anadolu kadını, Cumhuriyet’i İslam’a düşman bir olgu gibi göstermek isteyenlerin temel hedeflerinden birisidir. Cumhuriyet’in ‘kadın portresi’ onlara göre batı ahlaksızlığının taklidi, dinin emrine bir karşı geliştir. ‘Modern’ kelimesine bile alerjileri vardır.
 

Bir tek saç telini ahlaksızlık ve tahrik sebebi olarak gören cenaha ne yazsanız, ne anlatsanız boş elbette. Bu yüzden onların ikiyüzlülüğünü-cehaletlerini sergilemekten başka şansımız yok. Taasuplaşmış beyinlerin ilacı da…

 

Onlar Anadolu kadınını erkeğe köle, ikinci,üçüncü,dördüncü eş pardon karı yapmak derdinde iken Atatürk’ün Anadolu kadınına vefası şu sözlerinde gizlidir;

‘Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.’
 

Atatürk’ün kadın portresi de tıpkı diğer devrimleri gibi, o sözde batıya sabah akşam sövüp, din elden gidiyor diyenler tarafından yozlaştırılmıştır. Kapitalizmle birlikte bir meta-reklam-pazarlama aracı haline gelen kadından, üstadlarını dinleyerek ABD-kapitalizm ile işbirliği yapan dinci muhafazakar-sağcı tayfanın hiçbir farkı yoktur. İkisi de kapitalizmin gözünde bağımsızlığa ve kültürel değerlerine önem veren ülkelerin yok edilmesinde bir araçtır.

 

Mustafa Kemal’i birazcık anlamaya çalışsalar, tarihten ders alsalar Batı ile işbirliği yapıp Osmanlı’yı arkadan vuran Araplar gibi Türkiye Cumhuriyeti’ni hem arkadan hem içten vurmaya çalışmazlardı.

 

Konuyu fazla dağıtmadan Atatürk’ün Cumhuriyet kadınının nasıl giyinmesi ile ilgili sözlerini paylaşalım:

 

"Giyim tarzımızı ifrata vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki, her milletin kendine mahsus ananesi, kendine mahsus adetleri, kendine göre millî hususiyetleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin mukallidi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne kendi milliyeti dahilinde kalabilir. Bunun neticesi şüphesiz ki hüsrandır."

(İfrat: Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık)

 

Aslında İslam inancını özünden uzaklaştırıp şekli ön plana çıkaranlarla Cumhuriyet Devrimleri’ni de taklitçiliğe dönüştürenler aynı cenahtır. Emevi zihniyetinin düşün ikizleridir. Emeviler’in İslam’ı yozlaştırdıkları gibi Cumhuriyet’i de yozlaştırarak egemenlik-saltanat kurmak sevdasındadırlar.

 

Oysa ki Mustafa Kemal’in giyim tarzını ifrata-aşırılığa vardırmakla ilgili sözleri Kur’an’ın şu ayeti ile ne kadar uyumludur;

"De ki: Ey kitap ehl-i, haksız yere dininiz konusunda aşırı gitmeyin ve daha önce sapmış ve birçoğunu saptırmış ve dümdüz yoldan kaymış bir topluluğun heva (istek ve tutku)larına uymayın." (Maide Suresi, 77)

 

İslam dünyasında ki huzursuzluklar, savaşlar, patlayan bombalar, geri kalmışlıklar işin özüne bakıldığında her konuda gösterilen aşırılıklardan kaynaklanmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk;


‘Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü bir millet, ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyetçiliği içinde kalabilir. Taklit edenler, başka milletlerin kölesi olmaya mahkumdur.’


sözüyle de taklitçiliğin sonunda başımıza gelecekleri uyarmıştı. Bugün bu milleti ABD’ye köle yapanlara bir bakın, ne demek istediğini çok iyi anlarsınız!

 

(Atatürk’ün kadının kılık-kıyafet ölçüsü hakkında ki sözleri ile devam edecek)

 

Oğuz Kemal ÖZKAN

oguzkemal.ozkan@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.