Türk Solunun Cemil Meriç'e Bir Özür Borcu Vardır...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Sanırım Cemil MERİÇ adını ilk kez Rahmetli Attila İlhan'dan duydum

1980 öncesinin en ağır günleri... Her duvarda aceleyle yazışmış sloganlar yüzümüze kusuyor. Sabahları evden çıkarken, akşam sağ döner miyiz diye ailemizle helallaşıyoruz...

Fena bir genç solcuyum. Cumhuriyet gazetesini "faşist saldırılara karşı dik durmuyor" deyip okumayı bırakmış, "Yeni Ortam" okuyorum. Attila İlhan gazetenin en beğendiğim köşe yazarı...

Bir gün bir yazısında "Cemil MERİÇ" adını geçiriyor. O güne dek adını hiç duymadım, kimdir nedir bilmiyorum. Yazıda da bilgi yok, "Cemil Meriç dostumla konuşurken..." diye bir ifadesi var Rahmetli Attila İlhan'ın.

Attila İlhan anmışsa adını bir de "dostum" demişse vardır bir hikmeti deyip "Cemil MERİÇ" kimdir, nedir araştırmasına başlıyorum...

(Ey gençler, şimdiki gibi bas nete öğren yok, bulup okuyacaksın) "Solcu" bellediğim kim varsa soruyorum. Ya tanımıyorlar, ya da "Bırak şu dinciyi" diyorlar...

Sonunda daha önce söz ettiğim eski TİP'li ilkokul öğretmenime başvuruyorum. Anlatıyor, Cemil Meriç'i... Sonra da bana "Umrandan Uygarlığa" kitabını veriyor...

"Cemil MERİÇ" le tanışmam bu...

...........

Şimdi bizim adı "muhafazakâr" olan siyasi iktidar (AKP-Başbakan), kendisine "kültürel kimlik" arayışına girdi ya birden Cemil MERİÇ'i keşfediyor; kültür salonlarına, okullara Cemil MERİÇ adını vermeye başlıyor... Yani "aklınca" Cemil MERİÇ muhafazakâr...

Sayın okur; Cemil MERİÇ asla muhafazakâr olmamıştır. O bir "SOSYALİST" tir, "MARKSİST" tir...

1916 doğumlu Cemil MERİÇ, 1939 yılında Hatay'da "sosyalist bir devlet kurma" iddiasıyla tutuklanır. Hakkında idam cezası istenmektedir. Mahkemede Marksist olduğunu ifade eder. Üç buçuk hapislik ve yargılama sonucu beraat eder. Çıktığında etrafında "selam verecek" kimse bulamaz. İnönü CHP diktasından korkan arkadaşları, etrafından çil yavrusu gibi dağılmışlardır.

Çok aşık oldu. (Nazım gibi...) İlk aşkı Lübnanlı Linda'ydı. Sonra Reyagan... Sonra Fevziye Hanım. Fevziye Hanım'la 1942'de evlendiler...

Gözlerinden rahatsızdı. 1954 yılında gözlerini tamamen kaybetti. Bundan sonra ya eşi Fevziye Hanım ya öğrencileri (içlerinde Server Taninli ve Yaşar Nuri Öztürk de vardır) ona okumaya başladılar.

Hayranı olduğu Balzac'tan çeviriler yapıyor, makaleler yazıyor, kitaplar çıkartıyordu. Ama ne hikmetse hiçbir sol yayıncı bunları basmıyordu. Makaleleri "sol dergilerde" yayımlanmıyordu. Ona sağcı yayıncılar kapılarını açtılar. "Güya", "Pınar", "Köprü" gibi "sağcı" dergiler yazılarını yayımladı. Sol yayıncılar hem "bu dergilerde yazıları çıkanın yazdıklarını yayımlamayız" diyor; hem de Cemil MERİÇ'i bu dergilerde yazdığı için suçluyorlardı .

Türk solu Cemil MERİÇ' e yanaşmıyor; sağ ise onu büyük saygı ile karşılıyordu. Adete Cemil MERİÇ Türk sağına "armağan" ediliyordu... Edildi de...

Bu nedenle 1987'de ölen Cemil MERİÇ' e Türk solunun büyük bir özür borcu vardır...

Rahmetli Cemil MERİÇ, ta oralardan beni işitiyorsan bu 9 Nisan 2013 günü, Türk solu adına senden ÖZÜR DİLİYORUM.

Ruhun şad olsun...

 

 

Ufuk KESİCİ

 

ufuk.kesici@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.