Türk Subayları ve Anlayamamak

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Fevzi Moray

  

Emekli olmuş vatanperver ve  kahraman silah arkadaşlarımdan şu sıralar halkı doğrularla buluşturan  çok önemli yazılar almaktayım.. İnternette okunma rekoru kıran  Değerli silah arkadaşım Emekli Tümgeneral “Naci Beştepe’nin  göğsümüzü kabartan  yazısını  (Türk Subayları ve Anlayamamak ) okuyunca  inanın gurur duydum, huzur buldum..Allah, değerli BEŞTEPE’ in  bileğine, yüreğine ve beynine güç  versin. Bu yolda sarf ettiği çabalarını boşa çıkarmasın..Amin...

 

Okumak için lütfen tıklar mısınız:

 

 ( http://www.ilk-kursun.com/2011/04/turk-subaylari-ve-anlayamamak/)

                                                          

Esas konumuza dönecek olursak, Sayın Koşaner’in  06 Nisan 2011 tarihinde yaptığı basın açıklaması  bazı ayarlı basın mensuplarının diline pelesenk oldu. Yargıda geciken kararlardan duyulan  endişeyi anlatan  bildiri,  başta Okyanus ötesini ve  onun,  içimizdeki sadık basın ve yayın temsilcilerini  oldukça rahatsız etmişe benziyor.

 

Hiç güven duyulmayan medyanın  yazar kasaları , avına kilitlenmiş  akbabalar gibi ‘on günü’  aşkındır bu haberle yatıp bu haberle  kalktılar. Bu nedenle  değerli silah arkadaşlarımın aydınlatıcı açıklamalarına bir kaç satırla da olsa  katkı sağlamayı borç biliyorum..                                                                           

                                                                          

Dış düşmanlar; harp vahşetinin  dayanılmaz  görüntüsünü ,  her zaman olduğu gibi, Bizans entrikalarıyla  karartarak  , “hedef ülkenin”  insanını bir birine kırdırıyorlar.  Adı üstünde düşman, arkasında bıraktığı vahşete gözlerini kapatarak  Milli Hedef ve Menfaatleri  doğrultusunda gerekeni yapıyor. (Bunun adı harp tarihinde  ‘katliamdır’) Ancak kanımızdan beslenen  içimizdeki vatansızları terazinin hangi kefesine koyacağımı  şaşırmış durumdayım.

 

İşte , ileriyi gören, doğru okuyan ve  vatanını  canından çok sevdiğine inandığın,  Sayın  KOŞANER, akılcı  bir yaklaşımla Türk milletinin hasretle beklediği  bildiriyi bizlerle paylaşmıştır. ( Akılcı diyorum zira düşman, işini bitirmek istediği  kurumdan(!)  akıl dışı fevri hareketler bekler, bilmem anlatabildim mi?)

 

Genelkurmay Başkanımızın gayesi neydi derseniz eğer? İnsanlıktan çıkmış   doyumsuz  mahlukların (!?)  pençesinden  haksız yere tutuk evlerine sokulan ‘maiyetini’ kurtarmaktı diye cevaplandırabilirim..

 

Sevgili dost ve kahraman silah arkadaşlarım, tam da burada Genelkurmayca yayınlanan bu bildiriye,  kafalardaki soru işaretlerini giderici ve okuma rekoru kıran açıklama , emekli Tuğgeneral Hikmet Yavaş tarafından yapılmıştır.Bana göre aydınlatıcı bu açıklama her  Türk vatandaşı tarafından altı çizilerek okunmalıdır. Bildiriye getirilen açıklamalar  yüreğimize su serpmiştir.

Lütfen üşenmeden okuyunuz:

http://hikmetyavas.wordpress.com/2011/04/11/genelkurmay%e2%80%99a-yoneltilen-ahlaksiz-ve-vicdansiz-suclama/

 

                                                                      

Ey  mertlikten eser kalmamışlar!  Ve ey Türklük  kavramından rahatsız olan  içimizdeki vatansızlar! Bunda şaşılacak , olmadık yere feveran edecek , ekranları işgal ederek insanların ruhunu karartacak  ne vardı? Askerimiz üzerinde oynanan kirli tezgahı bir türlü içine sindiremeyen Türk halkı, zaten uzun zamandır böyle bir açıklamaya hasretti.

Niye bu parlama?  Niye dünya basınıyla TSK üzerine  yüklenme girişimleri ?

                                                              

                                                                    

Bu arada gündemi bir süre işgal edip , bir anda nadasa bırakılan Wikileaks  belgeleri hakkında   bir şeyleri sizlerle paylaşmanın yeridir diye düşünüyorum..

 

Bana göre, Wikileaks dosyaları; dünya Jandarmasının emellerine karşı çıkanların(!)   önüne atılan  şantaj belgeleridir. 

Dikkat ederseniz ülke belirtmeden genelleme yapmaktayım..Hangi ülke ABD’nin  karşısında ise  bu  şantaj belgeleriyle bertaraf edilir, sesi soluğu kesilir.

 

Okyanus ötesinden  homurtular, hırıltılar gelmiş olacak ki,  bizler henüz belgeyi çözmeye çalışırken , iktidar sözcüleri! Küresel Jandarmanın yanında ve günah çıkartıyorlardı biliyorsunuz..

 

Dünya devi,  geçmişte yarattığı Saddam'dan , Taliban'dan  Bin Ladin'den kazık yiyince, doğal olarak AKP ile stratejik ortaklığını masaya yatırma ihtiyacı  duymuştur. 

Yani AKP ile güven sorunu yaşamaktadır..

 

Neticeten ; bu belgelerin (Wikileaks ) gerçek olduğuna(!) , emperyalistlerden bizlere dost olmayacağına inandığım  kadar  inanırım ben.

Ayrıca , benim ve her vatansever Türk insanının kitabında ;  zamanında solculuktan medet umanlara  ,  parayı bulunca bir numaralı sağcı olanlara (!) ve karşımıza geçip  ‘ekran kırdıracak ’ beyanda bulunanlara yer olamaz.

 

Ekranlarımızı işgal eden  malum  zat-ı muhteremler   bildiğimiz ‘kayıkçı dövüşü’ taktiği  ile 'Silahlı kuvvetler artık böyle ikide bir muhtıra vermeyi bıraksın ve kendi işine baksın”  diyebiliyorsa , art niyet ararım ben...

 

NTV de ( istemediğimiz halde) haftanın beş günü yaptıkları “yorum farkı” programında ağız birliği yapmışçasına   yukarıdaki talihsiz  mesajı veren Mehmet Barlas ve  Emre Kongar’ı da  şiddetle kınıyorum..Sayın Kongar ,  gelen tepkilerden rahatsız olmuş ki , 10 Nisan 2011 tarihinde Cumhuriyet Gazetesinde  olayı yumuşatmaya çalışmıştır.. Ama neye yarar, artık mermi namluyu terk etmiş ve hedefine kilitlenmiştir.

Bu nedenledir ki, kirli fikirlerini ekranlardan sesli düşünenlere,  çileden çıkartan yorumlarına bizleri ortak etmeye çalışanlara,  yazıklar olsun diyorum! 

 

Atatürkçülük , Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik , Laiklik, ulusça bütünlük, vatana ve Türk insanına gönülden bağlılık dileklerine  sessiz kalan , hatta karşı duranlardan (!)  nefret ediyorum..

 

Ey gerçeklerden habersiz bırakılan halkım,  ey sevdiklerim, uzun zamandır sesleri çıkmayan  bu kafaların (!) son sekiz yılda kimlerden güç alarak pervasızlaştıklarını umarım biliyoruzdur  artık?

                                                      ***

Uzun zamandır üzerine yüklenilen ve fakat dimdik ayakta durmayı başarmış kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında , mukaddes ocağa 31 yıl hizmet vermiş bir Türk subayı olarak  ben de bir şeyler söylemek istiyorum.

 

Değerli dostlarım, unutmayalım ki bu ordu dıştan gelecek saldırılara karşı topyekun muharebe esaslarına göre  harbe hazırlık yapar..

 

Topyekun muharebede başarı, Milli Güç Unsurlarının  (MGU)  bir bütün olarak kullanılmasıyla gerçekleşir..

 

Hal böyle olunca; Genel Kurmay Başkanımızın  haklı serzenişini , kanımızla  beslenen kalemşorlar amansızca çürütmeye çalışırlarsa,  göz bebeğimiz Türk Silahlı Kuvvetleri  asli görevini yapabilir mi ?

Başka sözüm yoktur benim. Çünkü sözün bittiği yerdeyiz. 20 Nisan 2011 –İZMİR

En derin saygılarımla..

 

iletisim@politikadergisi.com 

 

 

 

 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.