Yüzleşmeye Farklı Bir Bakış

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

   Geçtiğimiz günlerde Türkiye Gündemi yine bir siyasi yüzleşmeye sahne oldu. Bildiğiniz üzere bu düello CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaydı. Uğur Dündar’da bu yüzleşmenin yöneticisiydi.

   Yüzleşmenin üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen neden yazımı şimdi yazdığımı sorgulayabilirsiniz. Cevabım hazır.

   “Türkiye Cumhuriyeti’nde bazı olayların akabinde olacakları kolay kolay kestiremediğiniz için bazen beklemeniz gerekebilir.”

   Nitekim benim beklememin de hayırlı olduğu kanaatindeyim. Çünkü beklemeden, o olay günü yazımı yazmış olsaydım;

   1- Melih Gökçek hakkında ortaya çıkan, bir siyasi araştırma için düzenlenen faturayı göremeyecektim.

   2- Melih Gökçek’in kendisini rezil ettiği yüzleşmeden sonra ki balon şovunu ve bu balonların hangi bütçeden karşılandığını sorgulayamayacaktım.

   3- AKP iktidarının hala neden Melih Gökçek’i aday gösterip göstermeme arasında kaldığını yorumlayamayacaktım vs.

   Gerçekten o balonların parası kimin cebinden çıktı? Düşünsenize Melih Gökçek cebinden parasını çıkartıyor ve üstüne baskı yapılmış balon siparişi veriyor. İnanın bana hiç akla, mantığa uygun gelmiyor. Aksini inkâr ediyorsa, yani parasını cebinden verdiyse ben makbuzunu ya da fişini görmek istiyorum.

   Hani kendisi de yaptırdığı söylenen siyasi araştırmanın makbuzunu istiyor ya! O bakımdan vallahi.

   Bana birisi şunun izahını yapsın: Bu ülke de yapılan ticari faaliyet sonrası kaçımız makbuz ya da fiş alıyoruz. Bu iktidar fiş toplama âdetini yok etmedi mi?

   Etti… İşte bu yüzden etti. Başka bir izahı var mı?

   Varsa şöyle var: Dolaylı vergilerle adaletsizleştirdiği maliye sistemini unutturmak istedi. Neyse konuyla çok alakalı değil. Başka bir yazı konusu.

   “Melih Gökçek hâlâ neden aday gösterilmedi.” Herkes bu soruyu soruyor birbirine. AKP’de ne yüzle bu adamı aday gösterme ya da göstermeme konusunda gidip geliyor anlayabilmiş değilim. AKP için iki tehlike var bu konuda.

   1- Melih Gökçek dışında birisini Ankara’da aday göstermesi durumunda seçimi baştan kaybedeceğini düşünme refleksi

   2- Melih Gökçek’i aday gösterme sonrası alacağı tepkilerden çekinme refleksi.

 

   İki ucu kakalı değnek adeta. Ülkesini kaybetmekten korkmayan (ki bunu icraatlarıyla belli ediyorlar) bir iktidar partisi Ankara’yı kaybetmekten korkuyor. İşin garip tezatlığı da burada gizli.

   Melih Gökçek diyor ki, “300 dolara satıyorum ve bunun yarısıyla Ankara’ya doğalgaz yatırımı yapıyorum.” O zaman benim aklıma şu sorular geliyor:

   1- O kadar ucuza aldığını söyledin ki bu sayaçları inan şaşırdık. Peki, yatırım dışı kalan 150 dolardan sayaç parasını çıkarttığımızda kalan para ne oluyor, nereye harcanıyor?

   2- Geriye bu kadar para kalıyorsa neden Ankara Anakent Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin en borçlu belediyesi.

   3- Ankara’da doğalgaz yatırımı ne zamana kadar sürecek, yani halktan daha ne kadar 300 dolar alınacak.

   4- Araştırmalarınız sonucu Ankara dışında 300 dolara sayaç satan başka bir ülke, şehir, ilçe, belde vs. buldunuz mu?

 

   Bu sorular tabii ki uzayıp gider; çünkü her soru yeni bir soruyu doğurmakla meşgul. Yapılan tüm tartışmalar ve daha detaylı bir açıklamayı Politika Dergisi’nin 11. sayısındaki Gündeme Dair adlı köşemde yazmayı planlıyorum.

   Şimdilik bu kadar sanırım.

 

gokhan.dag@politikadergisi.com

Telefon: 0555 5570000

 

Yorumlar

yanlış hesap doğal gaz sayacından döner

Melik bey oturuma doğal gaz sayaçlarıyla geldi ve ne kadar para verdiğini söyledi .Karayalçının 109 ytl ye aldığı sayacı melik bey 38 ytl mal etmiş bunu hiç gündeme getirmediniz .Ya hu başka adam yok mu chp karayalçını aday gösterdi ne kadar kısır bir parti.Balonlara gelince birdbodlara gelince emin olun melik beyin bunlara yetecek kadar parası vardır yoksa balon fiyatlarından haberiniz yok mu?AK parti melik gökçe e her zaman destek verdi ve vermeye devam edecektir ni mi? çünkü Türkiye belediyeciliği melik gökçek den öğrendide .fazla söze ne hacet

Kim Melik Bey mi?

Bahsettiklerinizin hepsi doğru olabilir; ama Melik Bey inanın ki, kim bilmiyorum.
Ben yazımı Melih Gökçek hakkında yazdım çünkü.

Saygılarımla...

ÇİFTETELLİ

BAK GÜZEL KARDEŞİM ÖNCELİKLE SÖYLEMELİYİM Kİ YANLIŞ HESAPLAR PEŞİNDE KOŞUYORSUNUZ. MELİH GÖKÇEK DENİLEN ZATI MUHTERİMİ NE KADAR ÇAMURA BATIRIRSANIZ BATIRIN ANKARA HALKI ONU GÖLBAŞI SEMTİNDE Kİ TEMİZ SULARDA AKLIYACAKTIR. ŞİMDİ KILIÇDAROĞLU NUN DEDİĞİ TUTARSIZ EURO DAN SONRA DOLAR A DÖNMESİNE DEĞİNMEYECEĞİM BİLE. BEN BİLGİSAYAR SEKTÖRÜNDE ÇALIŞAN BİR İNSANIM VE TAKDİR EDERSİNİZ Kİ BÜTÜN PARÇALARIYLA HAYLİ ALAKADARIM. ŞİMDİ FARZEDELİM Kİ SİZE BEN 1995 YILINDA 500 USD DEN BİR İNTEL XXX NOLU BİR İŞLEM Cİ SATIYORUM HATTA YÜKLÜ MİKTARDA 100 TANE SATIYORUM. SİZDEN ALIP YA KULLANIYORSUNUZ YA DA KENDİ MÜŞTERİNİZE SATIYORSUNUZ. ARADAN YILLAR GEÇİYOR SİZ DİYORSUNUZ Kİ ŞU ESKİ HESAPLARI BİR KARIŞTIRAYIM. DEFTERLERE BAKARKEN BİDE NE GÖRESİNİZ AAA ŞİMDİ PİYASA DA NADİR BULUNAN ( GERÇİ BULUNMASI DAHİ ZORDUR ) BULUNDUĞUNDA 10 USD YE ALABİLİYORSUNUZ. KARŞIMA GEÇİP DE NE DİYECEKSİNİZ BENİ KAZIKLADINIZ MI DİYECEKSİNİZ. EĞER BÖYLE YAPARSANIZ BEN HAYLİ GÜLERİM. ANCAK BEN OLMAM BAŞKA Bİ ESNAFA ŞU KRİZ ORTAMINDA ÇATARSANIZ HAFİF TAHRİBAT GÖRECEĞİNİZİN DE GARANTİSİNİ VEREMEM DOĞRUSU. BİR DE İŞİN İLGİNÇ YANI USTA HOKKABAZLIK TAKTİKLERİNİ İYİ KULLANMASINI BİLEN SAYIN KILIÇDAROĞLU ÖYLE BİR BALLANDIRMIŞ Kİ OLAYI SANKİ 1995 DE 10000 CİVARINDA 183 USD DEN ALINAN SAYAÇLAR ŞİMDİYE KADAR HEP AYNI FİYATTAN ALINMIŞ İMAJINI UYANDIRIYOR KAFALARIMIZDA. NE YAZIKKİ FATURA İSTENİLDİĞİN DE GELİCEM EFENDİM BEKLEYİN DEYİP HEMEN SIVIŞIYOR. UUĞUR DÜNDAR A DİYECEK KELİME YOK TEK KELİME İLE TEK YANLI TARAFSIZLIĞINI MUHAFAZA ETMEKTE ÜZERİNE YOK DOĞRUSU. BENCE SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU BIRAKSIN BU SAYAÇ MESELESİNİ DE HAKKINDAKİ PKK SÖYLEMLERİNE AÇIK VE NET ( MAHHALLE AĞZIYLA KONUŞURSAK DELİKANLI GİBİ)BİR AÇIKLAMA GETİRSİN. BİR İNSANA ÇAMUR AT TUTMAZ SA İZİ KALIR POLİTİKASI BİZİ ÇOK GERİLERE GÖTÜRÜR ZAMANINDA NE KADAR MASUM KİŞİNİN CANI YANMIŞTIR BUNDAN SİZ BENDEN DAHA İYİ BİLİRSİNİZ. SON OLARAK AFFINIZA SIĞINARAK MERAKIMDAN BİR SORUYLA BİTİRMEK İSTİYORUM. BÜTÜN YAZILARINIZI İNCELEME FIRSATI BULAMADIM FAZLA DEĞİL 2-3 AY ÖNCESİ BİR ÇANKAYA BELEDİYESİ SKANDALI VARDI BUNLARIDA ABB Sİ GİBİ YAZINIZA TAŞIDINIZ MI? SAYGILARIMLA

AYRICA YAZIDA Kİ YANLIŞLIKLARIMDAN DOLAYI ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLİYORUM BAĞIŞLAYINIZ. İNSAN BEŞERDİR ŞAŞAR BAKARSINIZ H Yİ K YAZIVERİRİZ.

Yorumunuz için teşekkürler.

Yorumunuz için teşekkürler. Gerçekten doğru söylüyor olabilirsiniz bilgisayar parçaları hakkında. Peki o parçaların fiyatları düşerken dolayısıyla sayaçlarında, neden 300 dolarlık fiyatlarda bir düşme yaşanmıyor bana mantığıyla izah eder misiniz?

SÖZÜN ÖZÜ

TABİ Kİ İZAH EDERİM ÖNCELİKLE ŞUNU SORMAK İSTİYORUM SİZE ANKARA DA MI İKAMET ETMEKTESİNİZ. EĞER ANKARA DA OTURUP DA BU SENE VEYA FARZIMİSAL SON 5 SENE İÇİNDE 300 DOLARDAN SAYAÇ ALMIŞSANIZ ÇOK HAKLISINIZ SİZE CANI GÖNÜLDEN DESTEK VERİYORUM. ANCAK İŞİN ASLI BÖYLE DEĞİL 1995 YILINDA 183 USD DEN ALINAN SAYAÇLAR 224 USD DEN SATILMIŞTIR ANCAK 10 000 ADETLE SINIRLIDIR. SİZDE TAKDİR EDERSİNİZ Kİ 10000 ADET SAYAÇ ANKARA ŞEHRİNİN İHTİYACININ %5 İNİ BİLE KARŞILAMAZ. ONDAN SONRA Kİ SENELERDE ALINAN SAYAÇLAR İSE AYNI KAR ORANLARI ÜZEİNDEN BU DA YAKLAŞIK %20 DİR. ŞİMDİ SORABİLİRSİNİZ NEDEN KAR? TAKDİR EDERSİNİZ Kİ BUNLARIN ÇEŞİTLİ TEKNİK ÜCRETLERİNİ VE HİZMETLERİNİ KARŞILAMAK BİR HAYLİ MADDİSEL DİR. SİZE ŞUNU DA HATIRLATMAK İSTERİM KEMAL BEY PROGRAMDA KONUŞURKEN TARİH VERMEKTEN KAÇINIYOR. BÖYLECE KAMUOYUNUN ZİHNİNDE YILLARDIR KAZIKLANIYORUZ İMAJININI UYANDIRIYOR. BAŞARIYOR MU FEVKALADE BAŞARIYOR ÇÜNKÜ SAYIN VEKİLİN İŞİ BU. AMA SİZİ TEMİN EDERİM BUNA BİR ANKARALI İNANMIYOR BU DA MELİH BEY İ AKLAMAYA DEĞER. TŞK

Diyelim ki tüm

Diyelim ki tüm söylediklerinize eyvallah çektim. Peki neden bu bakım, onarım işi sadece bir şirkete yaptırılıyor. Ayrıca 5 senelik bir yolsuzluk olayını ortaya çıkartmak bile bana kalırsa bir başarı. 5 yıldır soyulan insanların, tüyü bitmemiş yetimin hakkının Gökçek tarafından ödenmesi gerekir.

hocam anlaşıldı siz

hocam anlaşıldı siz şartlanmışsınız bir olaya. siz hangi yolsuzluktan bahsediyorsunuz. siz sayın Kemal Bey in ssk kurumunu sıfır borçla alıp 160 küsür milyon dolarla zarara uğratırken kim ödedi tüyün bitmemiş yetimin hakkını. ben size dedim ki sene 1995 den bahsediyorsunuz eğer ki bana o sene içinde daha ucuz sayaç satan bir firma bulun bende size haklısınız diyeyim. sizce teknik servislerin tek bir firmaya yaptırılması suç ise zaten ona diyecek söz bile bulamıyorum ama bir kaç tane sayabilirim.
1. servis sağlayan kurum güven oluşturmuş olabilir.
2. servis sağlayan kurum bu konuda tecrübeli bir kadroya sahip olabilir.
3. belediyenin açtığı ihaleyi bilmem kaç yıllığına kazanmış olabilir. ki doğrun şıkkın bu olduğunu zannederim
en son şıklarda ise tam sizin istediğiniz bir şık var
4. servis sağayan kurum ya da kuruluş belediye başkanının yakın akrabası veya kar sağlıyıcısı olabilir böylece melih gökçek el altaında para kazanıyor olabilir.
siz hiç birini göz önünde bulundurmadan son şıkka odaklanıp kalıyorsunz. çünki niyet üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. kusura bakmayın ama bir deli bir kuyuya bir taş atıyor kırk akıllı çıkartamıyor hatta peşinden atlıyor.
benim derdim neyi savunup savunmadığınız değil sadece bir konu hakkında eğer bir şeyler yazıyorsanız rica edicem biraz araştırın olurmu. Kemal Bey öyle dedi o zaman öyledir demek bence biraz ilkokullu çocuk edebiyatı oluyor. bir de son olarak şunu belirteyim size kartel gazete ve medyasından değilde Ankarayı farklı bir şekilde araştırın. şöyle rastgele bir Ankara kodlu bir teefon çevirip karşınıza çıkana anket yaptığınızı belediye başkanından memnun olup olmadığını ve kazıklanıp kazıklanmadıklarını birde belediye hizmetlerindeki memnuniyetsizliklerinin olup olmadığını sorun bakalım 10 kişidin 8 i ne söylüyor size

sürç i lisan ettikse affola
saygılarımla.

Cevap vereyim.

Değerli Öğrencim Halil;

Ankara'da bulunduğum esnada yorumunu okumuştum; fakat yazına gerekli cevabı İstanbul'da yazacaktım, unutmuşum. Hatırlatman dolayısıyla yazıyorum.

Sana öncelikle şunu söyleyeyim: "Hiçbir zaman bir konuda araştırmadan bir şeyler yazmadım."

İkinci olarak ilkokullu çocuk edebiyatı yapma işiyle ilgili bir şey söyleyeyim. Yazılarımda hiçbir zaman bunu da yapmadım. En azından yapmamaya özen gösterdim. Daha iyisini yapacağını düşünüyorsan Politika Dergisi özgür bir platform. İstediğini yazabilirsin.

Gelelim yorumuna. İşin araştırma kısmına gelince. Aynı şeyi ne yazık ki senin için önermek durumundayım.

Sosyal Güvenlik Kuruluşları'nın işleyişlerinibence bir kez okumalısın. Kemal Kılıçdaroğlu zamanında oluşan açığın nedenlerini ihale sunumu olarak niteliyorsan sana şunu sorayım: "Kemal Kılıçdaroğlu'nun ihaleyi alacak kurumu belirleme yetkisi var mıdır?" Eğer yoksa ve bu bir kurulca alınan bir kararsa, bana söyle lütfen "bu kurulda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sonra gelen şahsiyet bugün AKP Milletvekili mi, yoksa değil mi?
Diğer bir soru da şu: "Bu ihalelerin denetleyen birileri var mı, yoksa yok mu?"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel müdürlük yaptığı yeri sen biraz gözünde fazla büyütmüşsün?
Ayrıca Kamu Maliyesi derslerini anlatırken şunlardan bahsetmiştim.
"Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının borçları şu sebeplerle arttı."
1- Çıkarılan erken emeklilik yasası
2- Sosyal Güvenlik Kuruluşları'ndan yararlananların, yakınlarının da artık bu güvenceden yararlanması
3- Kriz nedeniyle geç ödenen ya da hiç ödenmeyen primler.
4- vb.

Şimdi tüm bunların varlığında sen suçu hala Kemal Kılıçdaroğlu'na atıyorsan bir şey diyemeyeceğim

Gelelim Ankara olayına. İstanbul'da oturan ve senin de İstanbul'da oturduğunu bilen biri olarak, senin bilmediğin birnoktayı açıklayayım. Ben işim ve özel sebeplerim dolayısıyla sürekli Ankara'ya gidiyorum. Bu sebeple Ankara'nın nabzını çok iyi bilirim. Hatta Melih Gökçek Ankara için aday gösterildiği sırada Ankara'daydım. Konuştuğum inan bana birçok kişi Melih GÖkçek'i kötüledi. Tabii ki senin dediğin gibi olumlu konuşanlarda oldu. Ama bu her on kişiden 8'i değildi. Nitekim Melih Bey hiçbir zaman Ankara'da her on kişiden 8'i tarafından tutulmadı. Seçim sonuçları ortada, ilgili internet sitesine gir bak göreceksin.

Diğer durum da şu: Ankara'da hiç kimse doğalgaz yüzünden kazıklanmadım demedi bana. Çünkü Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'nun tutanakları ortada. Melih Gökçek'i destekleyenler sadece "kazıklamış olabilir, bizden taraf helal olsun" dedi. İnanmıyorsan bana, seni Ankara'da birlikte kamuoyu yoklamasına davet ederim. Yol masrafında benden.

Şimdi gelelim sayaş yenileme olayına. Saydığın tüm olasılıklara (4 adet) cevap vereyim.
1- Sana sayacı çok yüksek satan, sattığı birçok sayaçta hesap hatası olan (EPDK tarafından açıklanmış) birisi nasıl güven bırakabilir?
2- Tecrübeli kadrodan kastın nedir? Hangi konuda tecrübe. Kazıklamamı, düzgün sayaç yapma mı? Düzgün sayaç yapma durumu birinci madde de açıkladığım üzere yok.
3- Senin zannettiğin doğru şıkka gelelim. Ortada böyle durumlar varsa gitsin ihaleyi bozsun. Çok mu zor? Neden ihaleyi yüksek yıllı yapıyor? Ayrıca ihaleye başka kaç firma girmiş onlara da bir bak lütfen.
4- Dediğin olasılığı araştır bakalım. Kim çıkacak, görelim.

Senin de istediğin üzere tüm şıklara odaklandım.

Değerli öğrencim, bizim geçmişimize bakmadan bizi yorumlarken bence biraz daha adaletli olman gerekiyor. Biz bu ülkenin gençleri olarak doğru yönetim tarzının bu olmadığını düşünüyoruz. Tabii düşünen varsa tercih onun.

Görüşmek dileğiyle...

Size verdiğim cevap ta da

Size verdiğim cevap ta da altta yorum yazan sahşiyete de verdiğim cevapta ben Melih Gökçek haklıdır veya haksızdır diye bir görüş yürütmedim. sadce atılan çamurların Ankara halkı tarafından aklanıcağını söyledim. Siz bana epdk kararlarından bahsediyorsunuz benim bundan haberim var ancak ortada ki kararı öyle bir gündeme getirior ki Kılıçdaroğlu sanki kimsenin bundan haberi yok izlenimine nail oluyoruz. Siz bi de ego nun ilanlarını da okuyun bu konuyla ilgili. Hatta bir karşılaştrın bakalım epdk mı yok ego mu ilk ilan ve açıklamada bulunmuş.

Kılıçdaroğlu diyor ki EGO açıklama yapmış gelin paralarınızı ödeyelim diye ama bundan milletin haberi yokmuş. Bunu diyen adama da gülerler alkış tutanada gülerler. Size bir ilandan halkın haberi olmamasının inandırıcılığı ne kadar doğru geliyor bilemiyorum ama benim pek inanmadığım muhakkak.

Sizin Ankaraya geliş gidiş trafiğinizin yoğunluğuna pek muktedir değilim ama sizin temin ederim ay da en az 10 defa Anadoluya giden ve bunun en az 3 nü Ankara ya doğrudan yapan en az 2 sinde de yol güzergahım da olan bir şehir için şahsım da gayri ihtiyari biraz bilgileniyor. He tabi sizin gibi siyasi kulislerde olmasak ta halkın arasında ki muhabbetlere vakıf oluşumuz muhakkak. Bakın 2 hafta önce Ankara Yeni Mahallede bir börekçi dükkanında kahvaltı yapıyorum. Televizyon açık hangi kanal olduğu önemli değil sabah haberleri yayınlanıyor. Tesadüfi olarak ( aradan bir hayli zaman geçmesine rağmen) malüm düello dan özet gösteren kanal daha sonra bir kaç kişinin vtr olarak görüşlerine yer veriyor. Yanım daki arkadaşımın bu habere karşı Yediler bu memleketi ne hallere düştük milletin parasını bile çar çur eden devletten ne hayır beklersin gibi sözler söyledi ve sesinin tonundan olsa gerek dükkan sahibi bunu duydu. Ve aralarında ki söz düellosu aynen şu şekildeydi.

_hayırdır hemşerim ne soyası ne çarçuru.
_abi görmüyomusun ya ankaradakilere doğalgazdan üflemişler biraz.
_iyi de bizim bundan neden haberimiz olmamış peki.
_olmaz tabi abi adamlar çaktırmadan faturadan üflüyolar.
_sen Ankaralımısın birader.
_yok abi malatyalıyımda istanbulda oturuyorum iş için geldi öğleden sonra dönecez.
_iyi ozaman bir daha bilmediğin konularda höykürme. burada bütün esnafa 3 sene öncesinde yazılı bildirge geldi. biz gittik o zamanın parası yanlış olmasın 80 küsür lira paramızı aldık.

konuşmalar birebir aynı olmasa da aklımda kaldığı kadarıyla bu kadardı. olayın daha fazla uzamasını istemediğimden hesabı hemen ödeyip çıktık. Aynı zamanda Ankara da ikamet etmekte olan çok yakın akrabalarım ve arkadaşlarım var onlardan da bir kaçı geri ödemesini almış. İsterseniz biraraya geldiğimizde telefonunu veririm ararsınız.

Bunlar işin edebi kısmı benim asıl kızdığım konu devamlı birilerinin siyasi rant elde etmek için suyu bulandırması. Bunu sadece birileri değil zaman zaman hepsi yapıyor. Alıyor eline bir davul buluyor bir açık haydiii başlıyor feryadı figana kimi kandırabilirise veya suyu ne kadar bulandırabilirse kardır. Bişey de söyleyince de efendim hakkımızı araması suçmu deyip işin içinden çıkan fakat işin altında niyeti sadece taban tabana zıt olduğu insanı kabulleneyen yerden yere vurmaya çalışan bir insan olmak bence pek de doğru değil.

Siyasi görüş beni ilgilendirmez. Ama ben gerçekten tarafsızım diyorsanız nasıl ki Kılıçdaroğlu nun ssk maceralarında ki açığının yükünü hafifletmeye çalışıyorsanız biraz olsun bu hoşgörünüzü başkaları üzerindede kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Bu ülkede hakkında pkk yla görüştü İLERİ SÜRÜLEN bir insan hakkında bundan bize birkaç tane daha lazım derken biraz daha insaflı olmanız ne iyi olurdu. Tamam ben kendisine suçlu demiyorum benim böyle bir gafletim kesinlikle olmaz çünkü mahkemece adı konulan bir hükmü yok ama bu iddalara karşı kaçamak cevaplardan öteye gidemeyen biri için bu kadar KEMAL hayranlığı bence biraz fanatikliğe giriyor.

Siz her KEMAL de Mustafa KEMAL ruhunu arıyorsunuz belki ama öyle bir arayış Kılıçdaroğlunda beyhüde arayış olur. çünkü yanından dahi geçmeyen bir zat.

ilgi ve alakanıza teşekkürler. bu konu artık beni yordu artık. iki görüşte bellidir sizde sabaha kadar bana benden size anlatsam değişecek bir şey olduğunu sanmadığımdan dolayır ki ( en azından bu konuda) yorumum sondur. görüşmek üzere

Halil Arkadaşa sormak gerek

Arkadaşım galiba avukatlık yapma merakınızdan olsa gerek ki, olayda ki gerçeklerin farkına varamıyorsunuz:

1- Tek şirkete ihale edilmiş.

2- Haksız yere ankara halkına bu sayaçların belirli bir kısmı fahiş fiyatla alınmasına karşın yine aynı belirli bir kısmı 300 Dolara satılmış. 5000 kişiye yakın bazı sayaç aboneliği sırasında da bundan farklı olarak 5000 aboneye yakın hatta artacağı söyleniyor Başkent Gaz tarafından (EPDK kararı) 123 dolar fazla alınarak montaj ücretide eklenerek alınmış. Bunu ne biz ne başkası söylüyor EGO yeni adıyla başkent gaz kabul etmiş ve (EPDK) söylüyor.

3- Ankarada Doğal Gaz abonesiyim ve devir aldım aboneliği, benden önce devreden kişiye doğal gazı yazılım hatasından dolayı pahalıya satmış görünüyor. Bu sayaç yüzünden ego hatta yine kendi sitelerinde dava açın bu parayı ödeyelim demişler, bu vatandaşın haberi bile yok hak sahibi olduğundan parası gitmiş sadece sayaçtan kaynaklanan belediyenin 300 dolara satma meselesi değil, sayaçta kusurlu olduğu için bu kişilerden fazla doğal gaz parası alınmış.

4- Aynı işlevi gören kartsız mekanik sayaçların yerine neden ankara halkını zarara sokan bu sayaçlar alınmış. Belediyecilik kanununda belediye halkını korur diyor. Korumamış. Hala aynı sayacı dayatıyor ve mekanik 50 YTL ise katlı sayaç 110 YTL olduğundan aynı işi görecek sayacı hiç bir mantıklı gerekçesi olmadan hala halkın zararına satmaya devam ediyor.

5- Doğal gaz sayacı aboneliği devir etmeye kalktığınızda 3 devirden sonra yani ben aldım sana devrettim sen x şahsa devrettin X şahısın elinde kalıyor ve başka kişiye devredemiyor. Bunu bizatihi ben yaşadım ve devir alırken ayrıca sözleşme dayattılar. Ben yer kiralamışım, kartlı doğal gaz sayacı var devir alıyorum kiracıyım çıkıp gidecem o doğal gaz sayacına okadar para vermişim devredemeyeceğim neden çünkü yeni abonelik yaptırırsam o firma kazanacak. (Ben yaşadım)

6- Firmaya ilişkin oalrak aynı fira "pil" değiştirmeden de para alıyormuş bunuda ne ben ne bir başkası söylemiyor EPDK söylüyor ayrıca EGO da bunu kendi web sitesinde kabül etmiş durumda.

7- Geri vereceklerini söyledikleri parayı kendileri zaman tayin ederek ödeme taahüdünde bulunuyor. Yani benim senin onun parasını 6 ay daha kullanacak.

8- Bu sayaçlar mekanik sayaç olsaydı Ankara halkı daha ucuza sayaç alacaktı. Belediyenin ücreti tahsil etme oranı %99 zararı da olmayacaktı. Siz ALLAH aşkına neyi idrak edemiyorsunuzda.
Stoğa kesilmiş ihaleleri alkışlıyorsunuz.
Başka kişide yok ki şart var ihalede şukadar daha önce bu sayaçtan üretmiş olmak, bir sonraki ihalede şukadar+ bukadar üretmiş olmak diye.

9- Zamanında çok karlı olan doğal gaz işletmesi bu şaibeler ve EPDK kararının kar oranlarını kısıtlaması nedeniyle özelleştiriyor ve aynı firma 2. sıradan bu özelleştirmeye talip oluyor.

Ya "Şerefsiz" olunacağını ilan eden belediye başkanı gibidavranıyorsunuz ya gözünüze soksalar anlamamış gibi yapıyorsunuz. Gökçek'in savunulacak bir şeyi yoktur bu konuda. Hala neyi savunmaktasınız?

Kendisi bir TV kanalında kalkıp ben malımın değerini arttırdım ben akıllı adamım onu oradan bunu buradan diye oğlu için edindiği malikanenin açıklamasını yapmıştı bir zaman bir kanalda. Bal tutan parmağını yalar diye açıklayarak genel anlamda bu mealde bir anlatımla.

Bal Ankara halkınınsa parmak Melih Gökçek'in se Ankara halkı parmağını yaladığında bal tadı almıyor kazıklandığını görüyorsa. Siz kimin avukatlığını yapmaktasınız.

Firma ticari bir kurum tabiki ne fiyatla neyi satarsa ne kar bindirirse onun ticari zihniyeti içerisinde (ki ahlaksızlık) kabul edilebilir. Ama Ankarayı yöneten insanın bu ticari zihniyete kar sahlamış olmasını ve bu karı da ankara halkı üzerinden sağlamış olduğunu görmemek için kör olmak lazım.

Yada siz ne tartışmayı izlemişsiniz. Ne EPDK kararlarını okumuşsunuz, ne EGO yEni adıyla Başkent doğal gazın sitesine girmişsiniz, Ne de Melih Gökçek'i neden savunmaya kalktığınızdan bi habersiniz...

Yorum diye saçmalıkalrı doldurmayın buraya ...
Gidip, ( Şayet aday gösterilirse ) oyunuzu yine ona verin
ama burada yalan yazmayın...

"Biliyorsanız yazın faydalanalım, bilmiyorsanız susun da adam sanalım..."

AYIP ya ! Bu milleti, çıkarları için yalan söylemeye bile alıştıran böyle bir düzen kurulur mu? siz utanmıyor musunuz bu yalanlara alet oluyorsunuz?

YALAN SÖYLEYENİ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ !

Amenna kusuru gizlemek erdemdir ama Hakkı gözetmek daha büyük bir erdemdir.

Hiç mi vicdan yoktur?
Sizin Allah'ınız yalana sevap mı yazar?
Sizin Peygamberiniz sahtekarlığı ticaret mi sayar?

Sahtekarlığı bile alkışlar olmuşsunuz var mı böyle birşey?

Halkı savunmak yerine, Yanlış yapan bir insanı savunmak ADALET MİDİR?

"Kul hakkı ile gelmeyin" diyorken Allah...
Size gerçekten "MAAŞ"ALLAH...

Erdinç Bey e cevap vermek gerek.......

Yazınızı okumaya başladığımda bir yerlerden tanıdık geldi. Numaralandırmış olduğunuz cümleleriniz bitip te diğer cümlelere geçince olayın gerçek yüzü anlaşılıyor. Numaralandırılmış cümlelerle diğer yazılanlar arasında bariz bir ebedi farklar olduğunu anlamak için çok da uğraşmaya gerek yok.
Arkadaşımız Kemal KILIÇDAĞOĞLU NUN Melih GÖKÇEK e yönelttiği suçlamaları internetten kopyala yapıştır yapmış. Ondan sonra da sanki bunları kendi araştırmış yazmış gibi veryansın eylemiş bize.
Beni Melih Bey in avukatlığını yapmakla suçlamış. Halbuki kendisi ülkemizde işledikleri suçları klasörlere sığmayan bir örgütlenminin AVUKATIYIM diyen başkana ve yamyamları milyonlarla doyurmakla meşgul olan (siz bence bu paraların nereden geldiğini araştırın) belediye başkanına sahip olan bir partinin milletekili olan şahsın ortaya attığı suçlamaları almış sanki mahkeme kararı gibi savunmaya geçmiş. Aslın da beyzademiz bizi avukatlıkla suçlarken kendisi hem savcı gibi suç duyurusu yapmış diğer taraftanda hakimlik tarafına geçip işi bir güzel karara bağlamış.
Arkadaş belediye başkanını bir bakıma şerefsizlikle suçlamış. Ben Melih Bey hiç yanlış yapmamıştır her ne yaptıysa dört dörtlüktür demiyorum. Ancak ben bir fatura dahi gösterilmeden bilmem kaç kuruş lira halkı dolandırmıştır diye suçlanan bir insana şerefsizdir demeyide sizin seviyinize bırakıyorum.
Dikkat ediniz savunduğunuz şahıs hakkında pkk ya yardım yataklıkdan suçlama var ancak sayın vekilin bu konu hakkında hiç bir açıklaması yok. Siz asıl bu olayın şerefsizlik mi değilmi onu araştırın. Siz bence Çankaya belediyesinin dağıttıkları milyonların nerden geldiğinin hesabını sorun. Sorarmısınız hiç adam dediya o telefon daki ses benim değildi başkasının dı daha ne sorucaz garanti öylediri dimi:)
Beni yüzleşmeyi izlememekle suçlamışsınız bu yalandır ancak EPDK nın açıklamasına da bakmadım. ancak şuna inanıyorum ki sizde bakmadınız eğer baksaydınız siz KILIÇDAROĞLU nun suçlamalarının yanında o kararları da kopyala yapıştır yapardınız.
Ankara halkının kazıklandığını görüyor demişsiniz buna en güzel cevabı Ankara halkı seçimlerde size gösterecektir.
Hatayı gizlemenin erdem olduğunu hakkı gizelemeninde doğru olmadığı gayet doğrudur. Ancak yalan yanlış suçlamalarla bir insanı aşırı derecede hatta hakarete varan seviyede suçlamak hak değil seviyesizliktir.
Dedim ya hiç belge göstermeden yalan yanlış suçluyorsunuz aynı zamanda belediyenin kendi cebini doldurduğunu iddia ediyorsunuz. Siz Ankaranın 10 yıl önce çöplük olan yerleri, düzensiz yerleşimi, daha önce köy halindeki yolu bile olmayan yerleri bi gidip görmenizi tavsiye ederim. Bu adamlar su yok veya sular kirli içmeyin deyip geri çekilenler gibi olmadı gitti suyu buldu boru hattıyla getirdi. Siz gerçi bununla ilgilenmessiniz siz gidin boru hattını getiren şirketin akıbetini, başkana yakınlığını incelyin ve yoksa da bir şekilde kurun
Yorum diye saçmalıkları yazmayın demişsiniz. Bu sitenin hafiyesi sizmisiniz? Sizin ne haddinize dir benim ne yazıp ne yazmıycamı sorgulamak. Sizin gibilerin klasik anlayışı: benim gibi düşünmeyen,konuşmayan,yaşanmayan yazmayan.... düşünmesin,konuşmasın,gitsin başka bir yerde yaşasın...
Bir de Erdinç Bey dine de dayandırıyor işi dayandırmasa şaşarım zaten. Bana diyor ki ayet te varmı sünnet te varmı? Siz eğer ayet ve sünnet le işleri yürütmek istiyorsanız bu sizin hiç de yararınıza olmayacaktır. Dikkat ediniz savunduğunuz miletvekilinin partisi kızların dini inancı yüzünden taktıkları ve aytte de sabit olan başartüsüyle üniversiteye girmelerini engellemiştir. (Başka niyetle de takan var olabilir fakat kütlerden pkk ya katılım var diye bütün kürtler teröristdir diyemiycemize göre bu kızlarada hepsi aynıdır diyemeyiz)
Hee siz şayet Ayet ve sünnet le yönetilmek istiyorsanız bu TC de malesef mümkün olmaz sizin İran veya Afganiztan a doğru gitmeniz gerekecek.
En son yazdığınız cümle tam şahsınıza münhasır olmuş. Evet bilmiyorsanız susun boşuna kopyala yapıştır yapıp ta kendinize güldürmeyin.

Gerçekten ilginç

Aktardığım 9 madde Ankara'da yaşayan biri olarak konuya dair yaşadıklarım, Ego'nun kendi sitesi, Epdk nın karrarları da o konuya dair orada yazıyor gidin okuyun önce.

İkincil olarak ben size yazmış olduğum yanıtta Gökçek harici bir kişi adını kullanmadım siz neden diğer şahısı dahil etme çabasına girdiniz?

üçüncül olarakta benim yazımda "cebini doldurmak" ifadesi konuya dair yoktur benim olmayan lafları benimmiş kılmayın, İFTİRA atıyorsunuz. Yazılan ortadadır. Eğer Yapılırsa bir soruşturma ve açılırsa bir dava direk yada dolaylı olarak Melih Gökçek buna sebebiyet vermişse şayet elbette cezasını çekmelidir. Benim dediğim açıktır yazıyı tekrar okuyun.

Ben halktan yana tavır sergilemenin doğru olduğunu yazan ve söyleyenim. Burada CHP adına, saffına, yararına, tek bir cümlem yoktur. Hangi yazımı okursanız okuyun CHP propagandası bulamazsınız, fakat AKP reddiyemin gerekçesini de Siyasallaşan islamın kapitalizme peşkeş çekilmesinden dolayı olduğunu bulursunuz.

Burada önemli olan konuya dair bakışımızı ortaya koymaktan ibarettir. Ve konu akla kara kadar bir birinden ayrı vicdanı olan herkesin de görebileceği kadar aşikardır.
Yazımı okursanız "Bu konuda Melih Gökçek'in savunulacak bir yanı yoktur" yazmışım. Diğer konularda savunun savunmayın sizin siyasi tercihinizdir.

Oy verin hatta, yazmışım oda sizin siyasi tercihinizdir.

Ama burada "Yalan" yazmayın dedim. Bu ne yazacağınıza irade koymak değil. Yalan söyleyeni savunarak yalancı olduğunuzu ilandan ibarettir.

Halk şayet Gökçek aday gösterilir de gider oyunu ona verir verirse o halkın bileceği bir iş. O iradeyede muhalifte olsam sonuna kadar saygılıyımdır. Ama halk böyle bir irade sergilerse de iradenin halk yararına olmadığını diğer yazılarımda anlatmaya çalıştığım gibi anlatmaya devam edeceğim.

Burada hiç bir Siyasi Parti'nin sözcüsü değilim. Ama Hangi siyasi parti beliri bir konuda halk adına doğru adım atarsa yada doğruyu ortaya koyarsa burada kaleme almasam bile o konuda yanında olacağımı bilmesini isterim. Sade bir vatandaş fikri olarak...

Konu dışı olmasına karşılık şahsım adına ilettiğiniz yaklaşımlara açıklama olsun diye; Çankaya belediye başkanlığını yakinen takip etmekteyim, Partisi ilçe belediye başkanı hakkında suç duyurusunda bulunmuş belli konularda, İnsan olarak bu memleketin Prof.'u olan birinin kendini aklamasını temenni ederim. Eğitimli kişilerin memleket adına hata yapmasını kabullenemediğim için.

Fakat aklayamıyorsa da hakkında açılacak davalardan sorumlu olarak yargılanıp cezasını çekmesi Hukuk devletinin'de olmazsa olmazı, Adalet kavramının da gereğidir diye düşünürüm. Umarım Gökçek için sizin yaklaşımınız da bu olur.

Tekrar ifade ediyorum ki;
Burada sözcülüğünü yaptığım hiç bir siyasi parti yoktur. Anlayışını eleştirdiğim hatta reddettiğim siyasi partiler vardır.

Bunun çıkış noktası da sade bir vatandaş olmam, ülkemi ve milletimi her ülkesini ve milletini seven insan gibi sevmemin ötesinde değildir.

Elbette siyasi düşüncem vardır. Fakat bu siyasi düşüncemi henüz ifade edebileceğim şu an için bir parti kurum yada kuruluş yoktur. O yüzden söyledikleriniz konu dışına çıkarak Melih Gökçek'in taktiği ile saçmalamak olmuş.

Konu Melih Gökçek'in işlediği hatadır. Kasıt varsa savcılar araştırmalı...

Hatta demişsiniz ki savcı yerine koymuş kendisini hayır benim ki sadece suç duyurusu niteliği taşıyabilir ki oda bir vatandaş olarak hakkımdır.

Hakim yerine koymaksa o sizin atfettiğiniz bir yaklaşım ve yanlıştır. Vicdani kanaatimi de kamuoyunun bir ferdi olarak Melih Gökçek'e dair olumsuz kullanmışımdır.
Bu da en doğal hakkımdır.

Onun ötesinde, Söylediklerimi vicdanı olan her insan için tekrar söylerim:
Bir din ki helali emretsin dinin mensubu olduğunu ilan eden siyasi çekarları için haramı alkışlasın

Ozaman Yuh olsun...

Bu vicdanınıza seslenmektir. İç muhasebeniz anlamında yoksa derdim ki "iki kolu kesile" hayır Türk Adaletinde yargılanmalı diyorum.

Bu dini siyasete alet etmek olmadığı gibi vicdanlarınızı sadece uyandırmayı amaç eden bir söylemdir kaldı ki diğer yazılarımda Dinin siyasetle Kapitalizme peşkeş çekilmesini doğru bulmadığımı gerekçeleriyle anlatmışımdır. Bu da kurumsal bakış açım değil kişisel ahlaki tercihimdir.

Ben halkın yararını gözetmeyen bir insanı benim bulunduğum ilin başkanlığını yaptığı için elbette eleştiririm. Fakat sizin çıkarınız nedir?

İçi boş, hangi taraftan tutsak ele avuca gelmez konu dışı çarpıtmalarla yanıt verdiğinizi sanmaktasınız...

Oysa konu dışı bu kadar çarpıtmanızı bir kenara koyarsak ;

Size yapmış olduğum 9 maddelik eleştiriyi görmezden gelmenizi anlayabilmiş değilim hala.

Ve konu dışına çıkarak tanımadığınız birini bir parti mensubu sayıp yada hayranı olarak gösterme merakınız kasıtlıdır.

Söylenen 9 maddeye söyleyecek sözünüz yoktur olamazda ismini verdiğim Başkent doğal gazın sitesine girin orada zaten kararlar açıklamalar var yazmıştım beni okumamakla suçluyorsunuz komik biliyormusunuz...

Okudum sadece duyarlılığımdan değil Aboneyim ve hakkım yenmiş olduğundan. Çünkü benim de alacağımın ilanı orada mevcut, devir aldığım sayactanda fazla para alınmış yazmıştım.

Ve siz konu dışına çıkarak saçmalıyorsunuz hala olancası da budur.

Ben fiili bir durumdan bahsediyorum...
Hakkım yenmiş, 2,5 yaşında ki oğlumun boğazına harcayabileceğim param, birilerine bilgim ve rızam olmadan verilmiş!

Utan da yazma bir daha ayıp ya !

Not: Adım soyadım: Erdinç AYDIN, "BEY" kelimesi yaygın kullanılmasına karşılık hoş bulmuyorum.

Anlaşılan ikimizde farklı türkü söylüyoruz

Ben size diyorum ki hakkında suç duyurusu olan ve hükmü Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri tarafından bir karara bağlanmamış olan bir insanı sanki bir hakim gibi yargılıyorsunuz ve bu insan şerefsizliğin nasıl olunacağını göstermiştir diyorsunuz. Ben buna karşı çıktığımda ise size elbette ki Melih Bey dört dörtlüktür sıfır hatalıdır demiyorum ama siz suç duyurusunda bulunuyorum derken yargılama yaptığınızın farkında bile değilsiniz.

Beni konunun dışına çıkmakla ve başka kişilerden bahsetmekle suçluyorsunuz. Ben kimin nerden geldiğine atıfta bulundum sadece. Bunu yaparken de doğru ya da yanlış yapmıştır demedim gidin araştırın dedim hepsi bu.

Çankaya ile ilgili bir açıklama yapıp kendisi ni aklamasını temenni ederim derken neden 3 dönemdir Ankara da başkan olan yeni dönemde aday olan birisi hakkında aynı görüşleri savunmuyorsunuz.

Bakın eğer vatandaşlık tan bahsediyorsak ozaman en doğal hakkınızı kullanın gidin dava edin Melih Gökçek i neden sadece laf savurganlığı ile çamur atıp geri çekiliyorsunuz. saydığınız maddelere bakmanızı rica edicem birçoğu mış lı miş li cümle neden karara bağlanmış kesin sonuçlar yok arasında. Benimde derdim sadece laf ebeliği yapan insanların bu milletin kafasını karıştırmasına kızmak hepsi bu.

Ben Melih Gökçek in suç lu veya suçsuzluğunu savunurken elimdeki bilgilere ve kesin kararlara göre hareket ediyorum. Siz ise bu böyleymiş o zaman şerefsizdir deyip geçiyorsunuz.

EGO açıklama yapMIŞ gelin verelim demiş alacağınızı. bunun altında neden hafiyelik yapılıyor. Efendim halk bilmiyormuş. ALAH ALLAH işe bak kaç senelik olay tam da seçim zamanı halka bildiriliyor Sy Kılıçdaroğlu tarafından. Peki halk ın haberi yok Kemal Bey nerden öğreniyor EGO nun içinden bilgi ve belge sızdıran adamlar mı var. İlan edilen bir şeyin halk bilmiyor demek başlı başına bir saçmalık. Siz maden Ankara dasınız araştırın bakalım kaç kişiye geri ödeme yapılmış. EGO dan bu bilgiyi elde etmeniz mümkün.

Siz bir insanı alıyorsunuz önünüze geçmiş te ne yapmış sa yapsın hiç önemli değil ufak bir açığından başlıyorsunuz veryansın etmeye. Neden görüşünüze ters bu adam doğruda yapsa yanlıştır yanlış ta yapsa yanlıştır.

9 madde nin kendi görüşünüz olduğunu savunuyorsunuz bende dedim ki birebir ayndır Kılıçdaroğlu nun sözleriyle. Tabiki sizin kendi görüşleriniz olabilir bu da sizin harfi harfine Kılıçdaroğlu na katıldığınızı beyan eder. Bende bu adamın nasıl birisi olduğuna biraz değinince konu dışına çıkmakla suçlanıyorum. Bu dokuz maddeyi görmezden geldiğim de yok. Tekrar yineleyeyim Melih Gökçek in sütten çıkmış ak kaşıktır da demiyorum ( nihayetinde hakkında yargısal bir hüküm olmayan birisi). Ancak bu dokuz maddeden programa çağrılan Melih Gökçek in programın başında üstü ne basa basa konu dışında konuşturtmam demesine rağmen neden konu dışından sözlerle konuşan Kemal Kılıçdaroğlunu suçlamadınız hiç. çünki biliyor Sy Kılıçdaroğlu karşısında ki adamın hazırlıklı geldiğini çalıştığı yerden sorarmı hiç. Melih Gökçek yayının başından sonuna kadar çingene gibi bas bas bağırdı dedi ki: bana şu 183 euro nun faturasını gösterecek miş bizahmet göstersin. O euro dolar a çevrildikten sonra ne yayında ne de yayından sonra resmi hiç bir fatura gösteremeyen adamın maddelerinde ki doğruluk payı bence çok azdır. Varsa da bunun yeri tv ye değil mahkemeye davetten geçer. Ekranlar da şov yapmanın hiç bir gereği yoktur. Siz dersiniz izlemediniz galiba programı kim bağırıp duruyordu. Evet Melih BEY konunun dışına çıkıyorsun diye avaz avaz bağırıyordu.

Halkın yararını gözetmeyen başkan öylemi. Siz Ankarada ikamet ettiğinize emin misiniz? Melih Gökçek in nasıl bir Ankara alıp ne hale getirdiği bilmek için birazcık görme problemli olunması lazım.

Ben Kılıçdaroğlu na pkk ile ilgili atıfta bulunurken yapmıştır buna yuh olsun demedim. Sadece cevap bile vermemiştir dedim. Aynı şey Çankaya içinde geçerli ben o milyonları araştırın dedim kesin yapmıştır demedim. Siz ise hakkında suçlama olan bir kişiyi hakarete varacak seviyece aşağılayıp küçük düşürmekten geri kalmıyorsunuz. Bu na bir nevi mahalle edebiyatı yapıyrsunuz da denilebilir.

Siz kendi yazınızla da çelişiyorsunuz önce Melih Gökçek halkı dolandırmıştır , halkın cebindeki parayla oynamıştır, şerefsizdir... diyorsunuz sonra konu Melih Gökçek in işlediği hatadır. Kasıt varsa savcılar araştırsın diyorsunuz. Erdinç AYDIN bir insanı hatasından dolayı ( ki o da kesin değil ) bu kadar ayıplayıp kötüleyebiliyorsan sen iyi niyetli falan olamazsın sadece dar görüşlü olduğunuzun bir kanıtıdır bu.

Siz bu ülkeye bir kaç tane daha Kılıçdağoğlu lazım derken veya diyeni desteklerken iyi, ben başka birisinin hükmünde hukuki bir karar olmadığğı halde savunurken avukatım öylemi?

Arkadaşım sizin görüşünüz size benimkisi banadır. Ancak bir insanın sırf size uymayan görüşünden dolayı suçlamanız size yakışmaz. Sizi temin ederim koyu AKP li falan olduğumu düşünmeyin hatta ilk ortaya çıktıklarında koyu bir karşı görüşlüydüm. Ancak bunların en son kötülünebilecek yönleri belediyecilikleridir. Konu dışında ama genel olarak konuşursak ben İstanbulda siz ise Ankara dasınız ALLAH aşkına bir tartı yapıp eksilerini artılarını bir tartıvermenizi sizden rica edicem. Siz hala buraya yol yapıldı ama bak şuna ihale edildi şu kadar bizi zarara uğrattılar diyorsunuz. Yahu geçmiş zamanda hem paramızı alıp hemde yolumuzu yapmayan belediyelerle hiç karşılaşmadınızmı Böyle mi olması gerekiyor.

Seçim yasakları

Seçim yasakları başladığı için bu çerçevede yazı yazmayacağımı, Hakkımı yiyenlere hakkımı helal etmediğimi, konu ile ilgili olarak kişiye dava açılmaz kuruma kendi hak gaspınız için dava açabilirsiniz bilgisini verdikten sonra, kamu davasını da savcıların açması gerektiğini belirterek bu kısır ve saçmalığa varan tartışmaya kendi adıma son veriyorum.

Melih Gökçek Aday ilan edilmiş, Gözünüz aydın...

ADALET ise aslolan lakin Ömer adaleti(Ahlaken);
Yalnız yarusunu toprağa gömdükten sonraki...

Evladımın boğazından geçecek lokmayı başkalarına sunan ve benim hakkımı aramayan her kimse hakkım haram olsun...

Hakkımı yediler derken hakkımı yiyenleri savunanlara da yazıklar olsun...

Eyvallah...

UTANDIM

Yazdığınız yazıda ki utanda da yazma artık bir daha yazma lafzı gözümden kaçmış. Arkdaşım sen ilk önce kendine bi gel hele. Sen istediğin gibi yazmakta özgürsün ben değilim ölemi. Asıl bu kelimeyi kullandığın için sen UTAN. Sen kim oluyorsun da kendi doğrularını millete izole etmeye çalışıyorsun. Benim gibi düşünmeyen utansın diyecek kadar cahil bir insanla bu diyolağa girdiğim için hakkiki manada utandım. sen bence bir şeyleri savunurken veya hakkın nı ararken nasıl edepli olunacak onu öğren. Benim doğrum doğrudur gerisi tırıvırı diyen bir zihniyyette olan birisi için bu konuyu tartıştığım için gerçekten utandım.

Ne mutlu ki günümüz Türkiyesinde sizin gibi zihniyetler tükeniyorda ülke biraz olsun hizmet yüzü görüyor.

En son söz olarak siz artık istediğiniz kadar kükreyin biz hakkımızı arıyoruz suç mu demeye. Bence başkasının düşüncelerini ifade etmesine bile tahammülü olmayan ve gerekirse UTAN diyecek kadar düşük seviyelere inebilen siz inanın bana biraz kendinizden utanmanız gerekecek.

Not: istediğiniz kadar kükremek te rahat olabilirsiniz yukarda ki saydıklarımdan ötürü utandığımdan hiç bir yazınıza cvap vermiyeceğim. umarım biraz olsun mideniz rahatlamıştır.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.