10 Kasım Yazısı: "Bir Siyasal Kişilik Analizi Olarak Atatürkçü-Kemalist Karşılaştırması"

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

Gazi Mustafa Kemal'in ve tüm Bağımsızlık Savaşı kahramanlarının, ve onların bıraktığı mücadele mirasını yüklenmek için ömürlerinin baharında "siperlere dayanan/al kanlara boyanan" kuşakların görkemli-öğretici anıları önünde utançla eğilerek..

***
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Atatürkçü, genellikle kadındır; Kemalist, genellikle erkek.
 
Atatürkçü, genellikle orta yaşın üzerindedir; Kemalist, genç.
 
Atatürkçü genellikle orta gelirlidir; Kemalist dar.
 
Atatürkçü genellikle memurdur; Kemalist, öğrenci.
 
***
 
Atatürkçü cahildir; Kemalist entelektüel.
 
Atatürkçü için kendisi ne ise Atatürkçü O'dur; Kemalist için, Kemalist ne ise kendisi O'dur.
 
Atatürkçü, genellikle müzik, tiyatro gibi güzel sanatlara eğilimlidir; Kemalist ise Tarih, Siyaset, Ekonomi gibi sosyal bilimlere.
 
Atatürkçü için Bedri Baykam'dır; Kemalist için İbrahim Balaban; Nuri İyem
 
Atatürkçü, genellikle modern müzik dinler; Kemalist, özgün müzik ve türkü.
 
Atatürkçü için Suna Kan-İdil Biret'tir; Kemalist için Ruhi Su, Nida Tüfekçi, Mahzuni Şerif.
 
Atatürkçü, arabeskten nefret eder; Kemalist, poptan.
 
Atatürkçü, genellikle televizyon izleyicisidir; Kemalist, radyo dinleyicisi.
 
Atatürkçü internet kullanıcısıdır; Kemalist, okurdur.
 
Atatürkçü, Bekir Coşkun ve Yılmaz Özdil okur; Kemalist, Soner Yalçın, Banu Avar, Nihat Genç.
 
Atatürkçü için “Şu Çılgın Türkler”dir; Kemalist için “Nutuk” ve "Milli Kurtuluş Tarihi".
 
Atatürkçü için Attila İlhan’dır; Kemalist için Nazım Hikmet.
 
Atatürkçü için Müjdat Gezen’dir; Kemalist için Genco Erkal.
 
Atatürkçü için Türkan Saylan ve Ahmet Taner Kışlalı’dır; Kemalist için, İlhan Selçuk ve Uğur Mumcu.
 
***
 
Atatürkçü için “Atatürkçülük”tür; Kemalist için “Kemalizm”.
 
Atatürkçü için “Atatürk ilke ve inkılapları”dır; Kemalist için “Kemalist Devrim”.
 
Atatürkçü için “Atatürk” veya “Atam”dır; Kemalist için “Mustafa Kemal”
 
Atatürkçü, görseldir, resim, rozet, imza gibi Atatürk’ü simgelere takıntılıdır; Kemalist ise yazınsaldır; Mustafa Kemal’in sözlerini ve yazılarını kullanır.
 
Atatürkçü için “29 Ekim” ve “1923”tür; Kemalist için “19 Mayıs” ve “1919”.
 
Atatürkçü için “Savarona”’dır; Kemalist için “Bandırma”.
 
Atatürkçü için “Onuncu yıl söylevi”dir; Kemalist için “Bursa Söylevi”.
 
Atatürkçü için “Dağ başını duman almış” marşıdır; Kemalist için “Gün doğdu marşı”
 
Atatürkçü için “Kubilay”dır; Kemalist için “Deniz Gezmiş”.
 
Atatürkçü için Hasan Ali Yücel’dir; Kemalist için Mahmut Esat Bozkurt.
 
***
 
Atatürkçü için “çağdaş ve laik Cumhuriyet”tir; Kemalist için “Tam Bağımsız ve gerçekten Demokratik Türkiye”
 
Atatürkçü için Atatürkçülükle "Çağdaş uygarlık seviyesi"ne ilerlenir; Kemalist için "Kemalizm ileri götürmez, Kemalizm'den geri gidilmez!"
 
Atatürkçü için “Aydınlanma”dır; Kemalist için “özgürleşme”
 
Atatürkçü için “kalkınma”dır; Kemalist için “sosyal adalet”
 
Atatürkçü için “serbest piyasa ekonomisi”dir; Kemalist için “kapitalizm”
 
Atatürkçü için “batı uygarlığı”dır; Kemalist için “emperyalizm”.
 
Atatürkçü için “geri kalmış ülkeler”dir; Kemalist için “ezilen halklar”.
 
***
 
Atatürkçü için “bölücü”dür; Kemalist için “işbirlikçi”.
 
Atatürkçü için “şeriat” tehdidi vardır; Kemalist için “faşizm”.
 
Atatürkçü için “irtica”dır; Kemalist için “gericilik”.
 
Atatürkçü için irtica, Ortadoğu ve Arap kaynaklı, toplumsal düzenin “din” e dayandırıldığı, zorba bir düzendir; temsilcisi sakallı, cübbeli erkek ve çarşaflı kadın görselleri ile Arap-Taliban imgesidir; Kemalist içinse gericilik, Amerika ve batı kaynaklı, ılımanlaştırılmış, liberal islamdır; temsilcisi Fetullah Gülen ve Nur cemaatidir.
 
Atatürkçü için sorun, türbandır; Kemalist için özelleştirme.
 
Atatürkçü için sorun, “tesettür”dür, Kemalist için “yabancı marka”.
 
***
 
Atatürkçü için kendisi “aydın”, halk ise, “eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gereken, eğitimsiz, cahil insanlar”dır; Kemalist için, “emperyalizm ve işbirlikçileri eliyle sömürülmekte olan yoksul halkımız”.
 
Atatürkçü için “dağdaki çoban”dır; Kemalist için “köylü”.
 
Atatürkçü için “emekçiler”dir; Kemalist için “İşçi sınıfı”
 
Atatürkçü için "Köy Enstitüleri"dir; Kemalist için "Halkevleri"
 
Atatürkçü apolitiktir; belirli ve tutarlı bir siyasal tutumu ve tarafı yoktur, kendini “sosyal demokrat” diye tanımlar; Kemalist ise, “solcu”.
 
Atatürkçü, genellikle örgütsüzdür ve CHP seçmenidir; Kemalist, genellikle ADD’de örgütlü ve İşçi Partisi seçmenidir.
 
Atatürkçü için CHP, “Atatürk’ün partisi”dir; Kemalist için “Mustafa Kemal'in tasfiyesi”.
 
Atatürkçü için “ele geçirme”dir; Kemalist için “sol güç birliği”.
 
Atatürkçü siyasal katılım açısından pasiftir; en fazla Anıtkabir’i ziyaret etmiş veya Cumhuriyet mitinglerine katılmıştır; Kemalist ise eylemcidir; yürüyüşlere ve gösterilere katılır.
 
Atatürkçü için “miting”dir; Kemalist için “eylem”.
 
Atatürkçü için "Bağdat Caddesi"dir; Kemalist için "İstiklâl Caddesi"  
 
Atatürkçü için Ergenekon sanıkları ile dayanışmadır; Kemalist için Tekel işçileri ile dayanışma.
 
***
 
 ..ve her yıl, Ardahan/Damal'da yapılan şey, Atatürkçü için, bir tepenin gölgesindeki "manevi kişilik"te Atatürk'ü anmaktır; Kemalist içinse, "Ben size dogmalar, gökten indiği ileri sürülen ayetler bırakmıyorum, hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir, tekniktir; bunların dışında yol gösterici aramak, şaşkınlıktır, aymazlıktır ve ihanettir!" diyen adamı, Mustafa Kemal'i anlamamaktır.
 
***
 
..ve nihayet, Atatürkçü için bu yazı, “saçma sapan”dır; Kemalist içinse, “hakkaten lan!”dır.
 
 

Yorumlar

Saygıdeğer Vedat

Saygıdeğer Vedat Bey,

Öncelikle bunun gibi önemli bir günde ve Atatürk'ü andığımız şu saatlerde, gönderdiğiniz bu yazı için teşekkür ederim. Birçok değişik açıdan bakmak gereken bir konu olması açısından, gönderdiğiniz yazı anlamlıdır.

Fakat açıkça söylemeliyim ki, yazınızda katıldığım ve katılmadığım noktalar olması bir yana [bu gayet normaldir], yazınızdaki birçok genellemenin kimi zaman doğru olmadığını, kimi zaman ise "siyasal bir kişilik analizinden" bahsettiğimiz için kutuplaşmalara yol alabileceği düşüncesindeyim.

Bugüne kadar, Mustafa Kemal Atatürk'ü anarken, putlaştırmanın zamanla sebep olduğu umursamazlığın çok fazla hükmettiğini görmekteyiz. Bundan ötürü okumak, görmek ve anlamak bugün ihtiyacımız olan şeydir. Çok değişik açılardan bakmadığımız ve Mustafa Kemal'i monolitik açıdan değerlendirmeye başladığımız an, bu putlaştırma süreci başlamaktadır. Sizin de bu yazınızla bu süreci reddeden bir tutumla hareket ettiğinizi düşünüyorum ve yazınızdaki genellemelerin bir bölümüne katılmasam dahi bu noktada size tekrar teşekkür ediyorum..

Son derece gereksiz bir karşılaştırma.

Ve Analiz dediğiniz yazınız ise,birbiri ile alakasız benzetmelerle ve birbiri ile kıyaslanması anlamsız benzerliklerle yazılmış. Sizin deyiminiz ile,yazınızı beğenmediğim için ATATÜRK'çü sınıfına giriyorum öylemi ?

Bu durumda sanırım en iyisi Mustafa Kemal'ci olmak !
Yazınız, insanları birbirinden uzaklaştıracak yakıştırmalarla dolu.
Oysaki gerçek Atatürk'çü,Kemalist,yada Mustafa Kemal tanımlamaları aynı kişilerde de mevcuttur. İnsanların kültürleri,sanata bakışları,eleştirileri,siyasi düşünceleri birbirine benzeyebilirde,benzemeyebilir de.

Yoksa siz Mustafa Kemal ATATÜRK'ün, Türk Milletini, sabit fikirli,aynı görüşte yaşayan,birbiriyle tartışmayan,tek tip insanlar oması için mi çalıştığını,hayatını adadığını düşünüyorsunuz ?

''İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur! ''

Karşılaştırma Yaparken

Sayın Vedat Bey, Yazınızın noktasından virgülüne hiçbir yerine katılmıyorum. Bu tür genellemeler ile bıçakla kesilmiş gibi Atatürkçü ve Kemalist ayrımı gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Örneğin; “Atatürkçü, Bekir Coşkun ve Yılmaz Özdil okur; Kemalist, Soner Yalçın, Banu Avar, Nihat Genç.” Bunların hepsini okuyan biri olarak ben hangi tarafta yer alıyorum o zaman merak ettim doğrusu?

Ya da 19 Mayıs’ı savunurken 29 Ekim’i yadsıdığımı hatırlamıyorum.

“Atatürkçü için “Aydınlanma”dır; Kemalist için “özgürleşme” Aydınlanma ve özgürlük birbiriyle karşıt olmak şöyle dursun iç içedir. Kemalist birisi “ben özgürüm ama aydınlanmayı kabul edemem” gibi çürük bir zihniyete sahip olamaz. Ya da Atatürkçü olduğunu söyleyen birisi kalkıp “ben aydınlanmadan yanayım ama özgürlük istemiyorum” demez.

Bu yazıyı size yazdıran düşüncenizin arkasındaki dinamiği merak ediyorum doğrusu. Amacım sizi kıyasıya eleştirmek değil. Ama bu şekilde çelişkilerle dolu bir yazının al birini vur ötekine mantığından hareketle hiçbir düşünceyi düzlüğe çıkarmayacağını da belirtmek isterim. Her ideolojinin kendi içinde olumlu ya da olumsuz yanları vardır. Ama genelde yapılan bir hata o ideolojinin ortaya çıktığı dönemin şartlarını göz ardı ederek günümüz gözlükleriyle değerlendirmeye kalkmaktır.

Bizim için Ergenekon sanıkları da birdir, Tekel işçileri de. Ezilen, haksızlığa uğrayan kim olursa olsun karşısında var olmaya devam edeceğiz.

Son olarak karşılaştırmalar zıt kavramlar arasında olur. Siyah ve beyazı karşılaştırırsınız ve farklı renkler olduğunu söylersiniz. Siz ise benzer ve neredeyse eş nitelikleri birbiriyle karşılaştırmışsınız daha doğrusu karıştırmışsınız ve kendinizce bir “gri” yaratmışsınız. Oysa gerçekler sizin kafanızda yarattığınız Atatürkçü ve Kemalist tanımlardan çok uzaktadır. Bu arayı kapatmanız dileğiyle…

Toplu

Vedat Bey,kendinizi tanıtarak, biryerlere koyarak başkalarının..

Yanıldığını,yanlış yönde olduğunu,bilgisizliğini,eksikliğini,kusurlarını iddia etmeniz,kendinizi kandırmaktan ibarettir. Çelişkilerle,birbiriyle benzer anlamlar taşıyan kelimelerle, gereksiz karşılaştırmalarla,oluşturduğunuz bir makaleyi ,bir başka makalenizde,kendinizi herkesten farklı ve yüksek yerlere koymanız,toparlayamaz.

Makalenizi eleştiren insanları sınıflandırmanız,kaybolduklarını düşünmeniz,kendinizi bağlar. Mustafa Kemal'den, telgraf memurlarına kadar;kağnı çeken köylülerden,revirdeki hasta bakıcıya kadar;demiryolu işçisinden,Kubilay'a kadar, herkesin emeğinin olduğunu,bu Cumhuriyetin elbirliğiyle inşaa edildiğini iyi biliyoruz.

Sabit fikirlisiniz ve sizin gibi düşünmeyenleri, bir kalıba sokmaya çalışıyorsunuz. Yukarıdaki makalenizi,ya  iyi düşünerek yazmadınız,yada herşeyi siz biliyorsunuz !

Pusulanız içinde teşekkürler;sayenizde yolumuzu bulacağız.

Doğrudur; herşeyi biliyorum;

Doğrudur; herşeyi biliyorum; ve kendinizi değilse de anlamları, onların gerçekliğini bulmanız için pusulalar üretiyorum; bulmak veya bulamamak mı, sizin sorununuzdur.

Siz haklısınız.

Her şeyi bilen birisine, başka ne söylenebilir ki ?

Peki 10 Kasım gibi hassas bir günde, yayınlanan makalesine gelen, eleştirilere tahammül edemeyen, kendi eksiklerini çelişkilerini kabullenmeyip, başkalarını sınıflandıran, onlara kendince yol gösteren birine ne denir?

Bunuda bilmediğim için soruyorum. Cevabınıza teşekkür ederim şimdiden.

 

 

Yanıt

Yanıtınızdır; sorunuza, doğrusu yorumunuza teşekkürle:

http://politikadergisi.com/makale/yiginin-icinde-kaybolanlara-pusula-ii-...

 

 

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.