"12 Eylül" Denince...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
 
Yaşınız varsa; bilirsiniz, darbeler genellikle perşembeyi cumaya bağlayan sabaha karşı yapılır. Adettir.
 
Cuma günü sokağa çıkma yasağı ilan edilir, cumartesi-pazar zaten tatildir. Pazartesi, yani yeni iş gününe dek ortalık yatışır.
 
12 Eylül 1980'de de cuma günü yapılmıştı. 11 Eylül 1980 perşembe günü yine 20 genç sağ/sol çatışmalarında öldürülmüştü. Ama nedense 12 Eylül Cuma'dan sonra bu sağ/sol çatışmaları bir anda kesilmişti. Dönemin devrik başbakanı Süleyman Demirel bile yıllar sonra bu çatışmaların bir günde nasıl bittiğine şaştığını söylemişti. Yıllar içinde bu çatışmaların bir günde kesilmesinin nedeni anlaşılmıştı. Çatışmalar içinde ABD ve CIA vardı.

 
Türkiye gittikçe sola kayıyordu. Bu ABD'nin hiç hoşuna gitmiyordu. Neredeyse sağcı olan öğretmen yoktu. Dönem başbakanı Süleyman Demirel, üç yıllık bir eğitimle öğretmen çıkartan "Eğitim Enstütileri"ne iktidar ortağı MHP militanlarını almış, dahası üç ay içinde öğretmen çıkartarak "sol" un bu eğitimdeki egemenliğini kırmaya çalışmıştı.
 
SOL öğretmenler, SOL öğrenci yetiştiriyordu çünkü.
 
12 Eylül darbesini gerçekleştiren paşalar için ABD; "bizim çocuklar iktidara el koydu" diyordu.
 
Darbe önce partileri kapattı, meclisi fesh etti, parti liderlerini ve ileri gelenlerini tutukladı. İlginçtir, sadece Türkeş kaçmış, ancak sonradan (asılma tehlikesi olmayınca) gelip teslim olmuştu.
 
Darbe, SOL'u temizledi.
 
Çok büyük bir temizlikti bu. Dönemin sol liderleri yanında, şehirlerde sokak aralarında öyle lider falan olmayan ama sola eğilimli kişileri, öğrencileri, öğretmenleri, esnafı, işçiyi de kapsıyordu.
 
Ardından sağ temizlik geldi. Sola uygulanan sağa da uygulandı. Sağcılar, özellikle MHP’liler şaşkındı. Devletin yanında yer aldık ne oluyor ya diye...

Darbe lideri Kenan Evren, "Ayıp olmasın diye, bir sağdan bir soldan asıyoruz" diyordu oysa...
 
Ama ilginçtir... Darbe lideri DİNCİLERE dokunmuyor, hatta onları koruyordu.
 
Türkiye'de en çok imam hatip lisesi darbe lideri Kenan Evren tarafından açılıyordu.
ABD ve CIA, 12 Eylül'de sağı ve solu temizlerken, Türkiye'nin başına gelecek on yıllarda bela olacak başka bir çatışmanın (Laik-İslamcı) tohumlarını darbe liderine ektiriyordu.
Darbe lideri Kenan Evren 1980/82 arası, tüm yetkileri ellerinde tutuyordu. Kenan Evren'in ünvanlarını yazmak satırlar tutuyordu.
 
Genelkurmay başkanı, Orgeneral, Milli Güvenlik Kurulu Başkanı, Devlet Başkanı...
Darbe liderleri 1982’de anayasa hazırlatıyor ve anayasaya bir geçici madde ekleterek 12 Eylül 1980 darbesini yapanlar, ömür boyu yargılanamaz; maddesini anayasa ekletiyordu. (Anayasa geçici 15. madde) Bu madde hâlâ anayasamızda vardır. (7 yıldır iktidar olan ve "sözde" demokrat geçinen AKP, onca anayasa değişikliği yapıyor; ama bu geçici anayasa maddesini değiştirmiyordu. Sabah akşam darbelere karşıyız diyorlardı ama bu anayasa maddesini değiştirmiyorlardı)
 
12 Eylül 1980 darbecilerin anayasaları ve Kenan Evren'in cumhurbaşkanı olması, aynı anda halk oylamasına sunuluyor ve halkım %92 EVET’le, hem anayasayı hem de Kenan Evren'in cumhurbaşkanı olmasını onaylıyordu.
 
Yani AKP'liler ağzıyla söylersem "MİLLİ İRADE" darbeyi % 92 ile onaylıyordu.
 
(Başbakanın avukatıyım diyen bir İslamcı sözde gazeteci var, sabah akşam TV'lerde... %47 için ikide bir "milli irade" der durur. Ardından ekler. Darbeye karşıyız. O %47 mili irade 1982 'de darbeyi %92 ile onaylamıştı haberin ola. Darbeye karşılarmış... Elbet karşı olacaksınız, şu anda darbe olsa kime karşı olacak... SOL' a mı, ortada SOL yok; SAĞ'a mı ortada SAĞ yok... Darbe olursa DİNCİLERE olacak, ondan karşılar darbeye...Demokratlıklarından değil.... İSLAMCI BİR DARBEYE hemen evet derler... Bunlar... Demokratlıkları da bana bir şey olamasın çizgisidir.)
 
Sonra seçim kararı alıyordu darbeciler. Ama seçime katılacak partileri kendileri seçiyorlardı... Kişi kişi inceleyerek...
 
Bu ortamda kurulan SODEP, liderliğine Erdal İnönü’yü getirmişti. Darbeciler, Erdal İnönü'yü veto etmiş seçime katılmasını engellemişti.
 
Ardından bilinen seçim...
 
Darbecilerin gözde adamı, Turgut Özel ANAP'ı kurmuş, fakat darbeciler seçimi almasın diye bir askere, (Turgut Sunalp mi?) kurdurdukları partiyi desteklemiş; ama ANAP tek başına iktidar olmuştu...
 
12 Eylül'ün kısa tarihi bu...
 
Uzun tarihi, kişisel tarihlerdir; hapisler, işkenceler... Hem de suçu muçu yokken, sadece tutukluyken... Daha mahkum olmamışken... Aylarca hapiste... Bir yıl sonra falan mahkeme... Ve çıkılan ilk mahkemede BERAAT...
 
Bakınız...
 
O hapislerin, işkencelerin intikamı değil de...Ama şunu istemek, 12 Eylül zindanlarından geçmişlerin hem de ilk mahkemede, beraat etmişlerin hakları değil mi?
 
Anayasadaki 1980 darbecileri yargılanamaz, maddesi çıkarılarak en azından göstermelik bile olsa KENAN EVREN e bir dava açılması sağlanması...
 
Artık 93'lü yaşlarında olan Kenan Evren'i hapse attırmak değil niyetim.
 
Ama hiç olmazsa elleri kelepçeli üç dört gün gözaltından sonra bir mahkeme karşısına çıksın...
 
Olmamış darbeyi sözde yapacaklar içeride, olan darbeyi yapan dışarda olacak iş mi?
 
Ne yani darbe yapılırsa meşru oluyor da, yapılmamış darbe suç mu oluyor?
 
Kenan Evren "Anayasadaki geçici 15. madde kaldırırlar ya da halk oyuna sunarlar, halk da kabul ederse intihar ederim." dedi...
 
Sanırım en güzel yanıtı Bağımsız Tunceli Milletvekili KAMER GENÇ verdi :
 
"DURMA, İNTİHAR ET KENAN EVREN!"
 
Yok yok, "güzel yanıt" demem Kenan Evren'in intihar etmesini istememden değil...
 
Benimki de Kamer Genç gibi ironi...
 

 

Yorumlar

Tarihimizin yüz karası.

Herşeyden önce kısa ve güzel bir değerlendirme. Tebrikler. Sizinde yazınızda belirttiğiniz üzere 2000 li yıllar daha o zamandan planlanmış. Özellikle sol bitince yerine yeni çelişkiler yeni sorunlar koymak gerekirki kozlar her daim emperyalistlerin elinde olsun. Ben de 45 gün kaldım ve mahkemeye bile çıkarmadan salıverdiler. Ama o 45 gün nasıl geçti hangi acılar yaşadım elbet benim kişiselim. Ama inan bende K.Evrenin hiç olmassa 3-4 gün elleri kelepçeli kalmasını isterdim doğrusu. Saygılar.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.