19 Mayıs

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
SADULLAH BAKIRTAŞ
Yazının Yazıldığı Tarih: 
18.05.2012

Bir ülke düşünün üstünde kara bulutlar nöbet tutmakta
Bir ülke düşün kızıl ufuklar yerine karanlıklar yarınları saklamakta
Bir ülke düşünün her şeyi ile bitkin durumda
Ve bir millet düşünün karanlıklardan aydınlığa giden yolları elleriyle kazmakta
Bir gençlik düşünün yaşını bahane etmekte değil canını feda etmekte.

19 Mayıs 1919 Güneşin ilk ışıkları Samsun açıklarında, “Bandırma” vapuruyla pırıl pırıl parıldadı. Akın akın, çoluk çocuk ilerliyor sahil iskelesine doğru. Sarı saçları arkaya doğru sımsıkı taranmış bir arslan yelesini andıran, orta boylu, mavi gözlü adam, toprağa ayak atar atmaz, Mehmetçik’lerini bağrına bastı. Gençlerin buradaki coşkunluğu, Ata’nın mücadele kararlılığını artırdı. Gençlik, ateş gibi bir ülküye bağlıydı; Kurtuluş! Ve kurtuldu da. Ata demişti zaten; “Zafer, benim diyebilenindir. Bu inançlı gençlik, Ata’sına çok şeyler vadediyordu. Azimliydi, cesaretliydi. Buhran geçirdi, karabulutları dağıttı. Harp gücüyle dünyayı titretti. Seneler sonra Atatürk“Gençler, cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Sizler almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbâl sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz…”Ulu önderin hatıraları arasından günümüze yansıyanlardı bunlar. Atatürk gençliğin azminden bahsediyor Cumhuriyeti taşıyacak olanların bizler olduğu vurguluyor çünkü Mustafa Kemal’in gençliğe güveni tamdı. Büyük bir zaferle kurulmuş olan bu ülkeyi gençlere emanet ederken hiç tereddüt etmiyor. Gençliğin, bir ülke geleceği olduğunu çok iyi biliyordu. Özellikle Türk gencinin azminden bahsederdi. Bunun nedenleri araştırıldığın ise çok önemli bir nokta ile karşılaşılıyordu. Ne idi bu önemli nokta? Atatürk hiçbir zaman esareti kabul etmemiş bir milletin gençlerini büyük okyanuslarda oluşan hırçın ve boyu on-on beş metreyi bulan dalgalara benzetiyordu. Çünkü o dalgaların önüne ne kadar engel koyarsanız koyun elbet bir gün şiddetle kıyıya vuracaklar ve o engelleri yıkacaklardır. Yani Türk’e ve Türk gençliğine pranga vursanız dahi bu sadece görünüşte kalır çünkü içinde bir zafer ve bağımsızlık alevleri vardır. İşte bu idi Mustafa Kemal’in övgülerle bahsettiği gençliğe güvenmesinin sebebi. Güveni boşa çıkmadı Atanın, çünkü gençlik el ele verdi. Tarihte “Türk Devrimi’ni” açtı. Atatürk ilkelerine sadık kalarak, her alanda, fikir ve sanat yolunda, millî ve bedeni terbiyede hızla ilerlemeler kaydetti. Atatürk, gençliğin bu çabasının her an anılması için 19 Mayıs 1919 tarihini, “Gençlik ve Spor” bayramı kutlanması için kabul etti. Her zaman bu bayram, gençlerimizin uğraşlarıyla süslendi. Gençlik, bu bayramda takındığı medeni ve millî terbiyesiyle haklı ve mutlak olarak, herkesin beğenisini kazandı ve hâlâ kazanmaktadır.

Zamanın gençliği mücadeleyi sever bir gençliktir. Her zaman Atatürk ilkelerine bağlı kalmış, onları devam ettirmiştir. Bundan sonraki yıllarda ve bayramlarda, gençliğin azim ve cesaretinin daha çok artması umuduyla.

 

Sadullah BAKIRTAŞ

iletisim@politikadergisi.com



 

Yorumlar

Sevgili Sadullah BAKIRTAŞ'IN

Sevgili Sadullah BAKIRTAŞ'IN edebi ve duygusal olarak kaleme alınmış olduğu 19 Mayıs başlıklı bu güzel yazısına ben de başka açıdan bazı katkılar yapmak isterim.

19 Mayıs tarihi bir gündür. Bu tarihin olağanüstü önem taşıyan anlamı; bir büyük devrimin, ulusal kurtuluş hareketinin başlangıcı olmasıdır. Bu anlamda sadece Türkiye Cumhuriyeti için değil, bağımsızlığına kavuşmuş veya kavuşmaya çalışan bütün mazlum uluslar için bir milattır.

19 Mayıs 1919 tarihinde M. Kemal'in Anadolu'ya geçişi ile devrimci bir milli hükümetin kuruluş hazırlığı başlamıştır. Bu devrimci milli hükümet bir yandan kurtuluş savaşını yönetirken öte yandan modern bir cumhuriyetçi devletin kuruluşunu da örgütlemiştir. Anadolu ve Rumeli de yaşayan, Çanakkale'den itibaren kurtuluş savaşına aktif katılan, değişik kökenli ve inançlı insanlar Türk ulusunu da inşa etmeye başlamışlardır. Uluslaşma; değişik inançtan, kökenden ve cinsiyetten insanların ortak kaderde birleşmesi, kaynaşması, bir bayrak ve ideal altında toplanması demektir. Emperyalizmin egemen olduğu bir çağda; esaretten ve bağımlılıktan kurtuluşun ve geleceğin özgürce biçimlenmesinin yegane güvencesi uluslaşmak ve tekil bir ulus devlet altında yaşamaktır.

M. Kemal bu emaneti, yani ulusal birliği ve ulus devletin bağımsızlığını ulusun gençliğine emanet etmiştir. Çünkü gençlik en dinamik güçtür. Gençlik özgürlük ve bağımsızlık tutkunudur. Gençlik bir ülkenin geleceğidir. Gençlik, henüz yaşamın başında olduğundan, tutuculaşmamış devrimci bir öznedir. İlerici, demokrat ve devrimci bir güç olan genliğin ülkenin geleceğini biçimlendirme de büyük payı olacağı muhakkatır.

19 Mayıs 2012'te AKP yönetimindeki karşı devrim 19 Mayıs'ın ruhunu köreltmek niyetiyle biçimsel olarak Gençlik ve Spor Bayramı'nın kutlama usullerine müdahale etmeye kalkışmıştır. Ancak bu müdahalesiyle AKP tam tersi bir tepkiye vesile olmuştur. Yıllardır gerçekten de katı kurallara bağlı, tutuculaşmış 19 Mayıs kutlamaları ve geleneği, bu sene gençliğimizin 19 Mayıs'a sahip çıkmasıyla ve onun girişimiyle esas bağımsızlık ve devrimci ruhuna ve anlamına yeniden kavuşmuştur. İstanbul'da, İzmir'de, Antalya'da, Ankara'da, kısaca yurdun dört bir köşesinde yüzbinlerce gencimiz, özellikle TGB’nin büyük katkılarıyla, dosta ve düşmana Kemalist Cumhuriyetin sahipsiz olmadığını göstermiştir!

Sn. Mcagirici

Yapmış olduğunuz değeri yorumunuzdan dolayı teşekkürlerimi iletirim .Ama  bilmenizi isterim ki yazılarımda her hangi bir SİYASİ PARTİYİ VEYA GRUBU HEDEF ALMAMAKTAYIM .

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.