Adaletin Küçüldüğü Ülkelerde Büyüyen Suçlular Olur!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Fevzi MORAY
Yazının Yazıldığı Tarih: 
20 Şubat 2012

Sevgili dostlarım ve kahraman silah arkadaşlarım, kaleme aldığım bu yazının başlığını ne koyayım diye az düşünmedim.  Şimdi hangi gerçek aydından esinlenerek yukarıdaki başlığı koyduğumu merak ediyorsunuz biliyorum..

Benim de içinde bulunmaktan kıvanç duyduğum Edebiyat Galerisi Sitesi’nin  11 Şubat 2012 tarihi  dördüncü yaş günüydü . İşin güzel ve anlamlı yanı ise  bu  yıl  aydınlık İzmir’den doğmasıydı.  Anılan   günde bizzat tanışma imkanı bulduğum  Sayın Emine Pişiren’in ( aynı zamanda anılan sitenin sahibi  ve genel yayın yönetmeni olurlar.) kaleme aldığı “Sahildeki Ceset” hikayesinden  esinlenerek koyduğumu  gururla belirtmek isterim. 

Artık şimdi  adaletin  küçültüldüğü yerde  hapishanelerin  suçlularla   nasıl dolduğunu   görmeye çalışalım..

Son on yılda Ülkemizin en önemli  Milli Güç Unsuru(MGU)   olan “Adalet sistemi”  de maalesef yara aldı ve kan kaybetmeye devam ediyor.

Öncelikle belirtmeliyim ki, bu   cümleye  itirazı olanlar  kör, sağır ve dilsizdirler..

Değerli dostlarım   son  avukatlık ücretlerinden haberdar mısınız?

Bilmeyenler  veya  gözünden kaçanlar için aşağıda kısaca belirteceğim. Ancak önce bazı tespitlerimi sizlerle paylaşmalıyım.

Hiç unutulmasın  ki,  aşağıda  açıklanan avukatların  ücretleri ,  hakkını arayacak olana  korku ve göz dağı verirken  ,  zekasını hince kullanan avukatların ise   arpalıklarını  tuzu kurulardan  karşılayacağı  anlamına geliyor.  Neden derseniz yüklü meblağdan gözü korkan fakir  ve çaresiz vatandaşlar   avukatların yanına bile yaklaşamayacaktır.  Bu da demektir ki,  ya seslerini  kesecekler  ve haklarında verilecek  adil olmayan  kararlara    boyunlarını bükmek zorunda kalacaklar,  yada kendi hukukunu kendi tayin edecek ki,   bunun karşılığı  cinayet  ve   kodes olacaktır.

 Kodestir deyince 18 Şubat 2012 tarihinde Değerli, onurlu   kalem sayın  Yılmaz Özdil’in Hürriyet gazetesinde kaleme aldığı “ Bizim Alkatraz”  yazısının  bir  tümcesi  , olayın vahametini açıklar niteliktedir.

 Bakınız!  Türkiye’de adaletsizliği  ve yaklaşan tehlikeyi sayın Özdil nasıl  ustaca dile getirmiş:

“Dördüncü koğuş deyip geçmemek lazım. Utanç müzesinin simgesi.  Dördüncü koğuş 80 kişi kapasiteli, güya 200 kişiyi tıkmışlar oraya, ranzaları bitiştirip ayaklı başlı yatırmışlar, yer kalmadığı için mecburen nöbetleşe uyumuşlar.”

Adalet  Ordusunda  “bitaraf olan bertaraf olur”  ilkesiyle yapılan  bir seri tuzak değişikliklerin beraberinde ne gibi olumsuzlukları getireceğini  sizlerin takdirlerine sunarım.

Daima güçlüyü , tuzu kuru olanı koruyan değişiklikler  nedeniyle  emrinde çalıştığın  birini   mahkemeye vermeyi bir dene de başına gelecekleri gör bakalım.

Şimdi sizlere suça teşvikin önemli bir adımı  olan  “Avukatlık Ücretlerinin” son durumunu  kısaca belirtebilirim..

 “İstanbul, Ankara ve İzmir barolarına kayıtlı avukatlara danışmak cep yakacak. Barolar tarafından belirlenen ve 2012 Ocak ile Aralık ayları arasında kadar geçerli olacak yeni tarifelerde, avukata sözlü danışma 500 ile 750 TL'den başlayacak. Buna göre İstanbul ve Ankara'da boşanmak için mahkemeye gidecek bir çift, avukat tutmaları halinde en az 4 bin TL ödemek durumunda kalırken bu rakam İzmir'de 3 bin 270 TL olarak belirlendi. Eğer çiftler anlaşmalı olarak boşanmaz, dava çekişmeli sürerse rakam daha da yükseliyor. Nafaka davalarına İzmir'de 2 bin 730 TL'ye, İstanbul'da 3 bin 750, Ankara'da ise 2 bin 750 TL'ye bakılacak.”

Bir zamanların Başbakanı  olan Mesut Yılmaz’ın   2004 tarihinde TBMM tarafından, Güneş Taner ile birlikte "Türkbank ihalesi sürecinde malın satımında ve değerinde fesat oluşturacak ilişki ve görüşmelere girdikleri ve bu eylemlerinin Türk Ceza Kanunu'nun 205. maddesine uyduğu iddiasıyla" hakkında Yüce Divan'a sevk kararı alınmıştı hatırladınız mı?

Ama netice ne oldu derseniz müteakip maddeleri okumanız yeterli olur sanırım..

Yüce Divan, 23 Haziran 2006 tarihinde davanın kesin hükme bağlanmasını 4616 sayılı Şartla Salıverilme Yasası uyarınca erteledi. Üç üyenin sanıkların beraatını  istemesine karşın oy çokluğuyla verilen karar sonucunda, dava normal zaman aşımı süresine kadar muhafaza edildikten sonra  düşecektir .

Ne mi olacak duyamadım?

Dava düşecektir  , düşecektir!!!!!! Maalesef ülkemiz bu gibi  hukuksuzluklara ve çarpıklıklara verilecek örneklerle doludur. Biz  ilginç bir örnekle  yetinelim dedik..

Dostlarım  yine sözün bittiği yerdeyiz..

Allah fakirlere   ve çaresizlere önce sabır, daha sonra da metanet  ve kuvvet versin.

AMİN..

Adalet ordusu  ancak doğru  yörüngeye oturtulduğunda  cinayetler azalır ve hapishaneler boşalır..

Hepinize sağlıklı, huzurlu ve en önemlisi de uyanık olmanız dileğiyle en derin sevgi ve saygılarımı sunarım..

 

Fevzi MORAY

fevzi.moray@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.