Avrupa En Sonunda TEKEL İşçilerini Gördü, ama Nasıl?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Türkiye’deki etnik azınlıklara tüm hak ve özgürlükleri isteyen AB, 1 aydır TEKEL işçileri hakkında bir tek söz söylememiştir. Bundan önceki hükümetler döneminde en ufak bir eylemde, kayıtsız şartsız “eylemcilerin hakkını verin” diyen AB, her nedense bu hükümete TEKEL işçileri için çıt çıkartmıyor. Hatta AB basınında bile ‘TEKEL eylemi’ hakkında tek bir satır yazılmıyor… Bu, AB ile AKP’nin kol kola girdiğinin net kanıtıdır…

Son araştırmalarıma göre Nick Brauns’un 16-17 Ocak 2010 tarihli Junge Welt’te yayınlanan makalesinin başlığı “Ya hep, ya hiç” (Alles oder nichts), alt başlığı ise, “Oturma eylemleri, protesto gösterileri, açlık grevleri: Türkiye’de tütün işçileri aylardır işlerini kaybetmemek için savaşıyorlar” şeklinde bir yazısı yayımlandı ama yazının içeriğini okuyunca şok oldum.

Yazı aynen şöyle;

TEKEL işçilerinin yarısı, ülkenin Kürt bölgesinden geliyor. (…). Halay çeken işçilerin çoğu, özgüven içinde, ‘gerilla’nın dağlarda taktığı geleneksel siyah-beyaz Kürt poşularını takıyor. Son zamanlarda, Batı illerinde, Kürt kimliğini ortaya seren işçilere yönelik linç denemeleri oldu. TekGıda-İş Sendikası’nın başkanı, önceleri milliyetçi bir hareketin üyesiydi; onun yardımcısı ise, Kürdistan’ın gizli başkenti olan Diyarbakır’dan geliyor ve belirgin bir Kürt şivesiyle konuşuyor. O, Meclisteki sol Kürt partisi olan Barış ve Demokrasi Partisi’nin kendilerini ziyaret ettiğini vurguluyor. Kürt bölgesinden gelen bir sendika yetkilisi, ‘Bizim ortak Türk-Kürt mücadelemiz şovenizmi aşıyor’ diyor. Ve Karadeniz Bölgesi’nden gelen ve Laz azınlıktan olan bir işçi, ‘Bizim ortak mücadelemiz, Türkiye’nin gerçek demokratik açılımı olacaktır’ diye açıklamada bulunuyor. Bununla, hükümetin geçen yıl büyük vaatlerle sözünü ettiği ama henüz uygulaması görülmeyen ‘demokratik açılım’ı kastediyor.

Bu yazıyı okuduğumda dehşete kapıldım!

Orada eylemde olan tüm Türk vatandaşları ortak bir amaç için mücadele verirken, Avrupa’nın, oradaki eylemcileri kağıt üzerinde bile bölmesi son derece sinir bozucu bir şey… TEKEL direnişini, oradaki halkların kardeşliğini yok etmeye çalışarak kırmaya çalışıyorlar… Hatta son zamanlarda AB’nin bu bölücü söylemine inanmış kıt akıllı insanlar da “TEKEL direnişi”ne PKK’nın destek verdiğini dair söylentiler çıkarmaya çalışıyorlar.

Baktılar ki bankaya yatırılan paralar direnişi kırmaya yetmedi, şimdi de bel altı vurmaya başladılar. Yakında TEKEL işçilerini, Ergenekoncu diye içeri almaya başlarlarsa hiç şaşırmayacağım…

Oradaki eylemcilerin hepsinin kimliklerinde Türk yazıyor ve AB istese de istemese de Türkiye sınırları içerisinde yaşayan her ırk Türk’tür ve bu kimliğiyle gurur duyuyor. Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı ekmek kavgası için bir yürek olmuş haklarını arıyor, bu soğuklarda mücadele veriyorlar. Aynen Kurtuluş Savaşı’nda bir yürek olarak düşmanla mücadele ettikleri gibi

Nick Brauns, “Gerillanın dağlarda taktığı geleneksel siyah-beyaz Kürt poşularını takıyor.” yazmakla da, Kürt halkının kültürü hakkında hiçbir şey bilmediğini, poşuları sadece teröristlerin taktığını zannediyor…

 

iletisim@PolitikaDergisi.com

 

 

 

Yorumlar

bunlar 100 yıldr böyle de biz

bunlar 100 yıldr böyle de biz neden halen onlardan medet umuyoruz orası garip.
syg

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.