Ayamama'nın Ahı Kime?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
zeynep akal
Yazının Yazıldığı Tarih: 
11 eylül 2009

   Ayamama deresi ah etmiş mi? Ettiyse kime etmiş? Tutmuş mu? Tutmuşsa kimlere karşı tutmuş? Başbakanımız dün halkça hepimizin içine su serpen o güzel açıklamalarından birisini yaptı. 'Derenin intikamı fena olur' dedi.

   O zaman soruyorum şimdi affınıza sığınarak; o hepimizin mahvolduğu, bize felaketin yaşandığı yerdeymişiz hissini verip içimizi boğan görüntülerde; Başbakanımızın koruma kalkanlı, etten duvarlı, pembe pencereli, minicik güzel evi de var mıydı? Ben görmedim de. Ya siz? O zaman kimden intikam aldı dere anlayamadım doğrusu. Oysa onu ıslah edeceğine siz söz vermiştiniz unuttunuz mu? Durduk yere tabiat anayı çağırmayalım adalete… O da ister miydi minicik günahsız bedenleri sürüklemeyi.. O kadar evi o kadar insanı darma duman etmeyi ister miydi hiç? Durup dururken olmadı bunlar.

  Hatırlatayım hemen size 1995 yılında ayamama dersi taştığında 'kalıcı tedbirler alacağız ıslah edeceğiz hemen başlayacağız! 'demiştiniz. Şimdi 14 sene geçti aradan neler değişmedi ki çocuklar büyüdü o zamanın gençleri orta yaşa yaklaştı ama değişmeyen şey yine sözleriniz oldu. Yine tedbir alacağız dediniz yine yapılacak edilecekleri sıraladınız. Oldu mu bu şimdi? Ama bir saniye belki de yeterli bilginiz olmayabilir bu konuda da ıslah çalışmasından anladığımız bu değil çünkü bizim. İmar izni verilmiş o kadar bölge, kocaman alışveriş merkezi, yüzlerce kişinin çalıştığı fabrika. Bunlar olmamalıydı orada. Eğer o binaların varlığı varsa. Helikopterden baktığınız o tablolarda sürpriz değil. Vatandaş şimdi elbette ki kınıyor sizleri...

Keşke diyorlar Veysel Eloğlu’nun gelişi böyle olmasaydı. Şimdi olmasaydı diyorlar. İyi bir karşılama olmadı çünkü böyle çamurlar içerisinde. Yapmayın artık suçu bir şeylere atmayın. Ne olur ki azıcık kenarından tutsanız sizde acıların. Bir tutamını alsanız o yanan yüreklerden. Üstlenin ki biraz güven olsun aramızda.. Bizi buluşturan bağ olaylar, aramızda ki tek diyalog kınamalar bağırışlar olmasın. Buna ihtiyacı var herkesin…

Hele başını sokacak çatısı uçanın… Bunun yanı sıra aynı anlarda evinin direği yıkılanlarında.



Yalnız bir dakika bir dakika? Ben böyle bahsediyorum ama yaşanan felaketlerden gerçekten haberdarsınız değil mi?

 Ceyda’nın annesi size seslendi de baya duymadınız...

 

Zeynep AKAL

 

iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Sorumlu bulundu: vatandaş

Tüm bunlar bir yana, felaket sonrası söylenenler de içler acısı, Kemal Sunal filmleri gibi; trajikomik. Sayın belediye başkanımızın incisi: 'Yaşananların sorumlusu önlem almayan İstanbul halkıdır'. Tabii zaten İstanbul, 'megaköy' olduğu için biz de vatandaş olarak elele verip imece usulü ıslah etmeliydik dereleri. Kanalizasyon kanallarını düzenlemeliydik. Zamanında oy uğruna verilen izinleri kullanmamalıydık. Zaten hepimiz mühendisiz değil mi? Bilmeliydik oralara konut yapılamayacağını. Neden önlem almadık? Allah belamızı versin bizim. Delirmek üzereyim...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.