Çoğunluk

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Serhat KUŞDOĞAN

Genç yönetmen Seren Yüce’nin, akademik yorumlarla dile getirilmeye çalışılan toplumsal yapının sorunlarını, son derece sade bir anlatımla seyirciye ulaştırmayı başaran “Çoğunluk” filmini izledim.

Filmi izledikten sonra; türban tartışmaları arasında kaynayan terör ile müzakere süreci, yandaşa kıyak özelleştirmeler, kadrolaşmada son nokta Yargının ele geçirilmesi, özgür medya kavramının tarih kitaplarında anlamsızlaşarak yerini alması vs. konularında birçok yorum yazmaya çalıştım. Hepsini sildim.

Okuduğum tüm yorum ve haberlerin anlamsızlaştığı 20 gün geçirdim.

Birinci, ikinci, üçüncü Cumhuriyet veya azınlık cumhuriyeti, çoğunluk cumhuriyeti; artık hiçbir anlam ifade etmiyor. Kafamda sadece “çoğunluk” var. Çoğunluk ne yapıyor, ne yapmak istiyor, nasıl yaşıyor? Kendileri de farkında değil aslında, bir maddi kaynağın rüzgarına kapılmış gidiyor.

Halktan herhangi birinin Cumhuriyetin başına gelmesi, bürokrasi tecrübesi olmayanların Anayasa Mahkemesine seçilmesi, Hukuk adına varlığı olmayanların hukukun üstünlüğü adına makamları işgal etmesi, finans kurallarını ortopedicilerin belirlemesi; hiç önemli değil...

Yapılması gereken sadece bir yerlerden gelen talimatları uygulamak.

İnisiyatif kullanmak, yetkinliğini paylaşmak, beyin fırtınası ile en iyi çözüm modelini ortaya koymak gerekmiyor.

Ne diyorsam onu yap!

Konuşanın kellesini alırım!

Mutlak itaat edeceksin, doğduğun an damgalandın, biat etmezsen kelle gider.

Çoğunluğun resmini, bu kadar güzel çizilebilen, bu kadar basit ve sade bir dille anlatılabilen, toplumun hangi kesiminde olursak olalım ucundan kıyısından gerçeklerle yüzleşme imkanı yaratan bu film, bugünün korkunçluğunun ve esprisinin en mükemmel yorumu...

Genç yönetmen Seren YÜCE, ülkemin demokrasi adına “çoğunluk”unu, basit ve sade bir dille elle tutulur gözle görülür hale getirmiş.

Karşı duruşum, başörtüsüne, çoğunluğun demokrasisine, halkın temsilcisine değil, yaşadığımız günlerde “çoğunluğun” evriminedir.

Değişim dedikleri bu olsa gerek, kendilerinin bile karşı çıktıkları evrim teorisine yenilen çoğunluk...

Evrim teorisi ispatlanmıştır. Hedef; evrime boyun eğmeden, istilacıların ‘güçlü zayıfı yok eder’, özgüvenini yıkmak adına ayakta durmayı başarabilen olmaktır.

İnsanlık evrime karşı durup, evrimi yönetebilir ise varlığını sürdürebilecektir.

Çoğunluğun sesine kulaklarımı tıkamayı tercih ediyorum. Bilginin kılavuzluğu, bilimin önderliğinde “fikri hür, vicdanı hür” birey olarak, Mustafa Kemal’in Türk milletine ait olduğum bilinciyle hareket etmeye devam ediyorum.

NOT: Cumhuriyet; egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olmadığı yönetim şekli.

 

Serhat KUŞDOĞAN

Politikadergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.