Cumhurbaşkanı'na S.A.N.S.Ü.R. !!!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Tamer Yazar
Yazının Yazıldığı Tarih: 
26-9-2013

BM Genel Kurulu toplantıları nedeniyle New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, finans sektörünün önde gelen temsilcileriyle bir araya geldiği Merrill Lynch’teki sabah kahvaltısında dinleyenler arasında değildik ama, bizleri de onu dinleyenleri de söyledikleri ile şaşırttığı kesin…

Hele ki Taksim Gezi Eylemlerine kaynaklık eden o ilk günkü “ağacıma dokunma” direnişi noktasındaki VURGUSU adına…

Niye mi?

Aslında çok net…

Gül, ABD ziyareti kapsamında finans sektörünün önde gelen temsilcileriyle bir araya geldiği Merrill Lynch’teki sabah kahvaltısında Gezi eylemlerine dair gelen bir soruyu cevaplarken, hiç ama hiç tereddüt etmeden bir şeyin altını çizdi.

Yani gelen soruyu cevaplamakla kalmadı, o ilk güne kaynaklık eden direnişin birlikteliğine ve içeriğine beklenmeyecek kadar güçlü bir destek verdi.

Nasıl mı?

Gezi eylemleriyle ilgili olarak sarf ettiği, “Aslında ben bir açıdan bu olayların başlangıcı ile ilgili açıkçası gurur da duyarım” ifadesiyle…

Bu çok önemli bir ifade.

Ki Ankara’nın hakim siyasi kadroları içinden gelen güçlü bir isim olduğunun altını çizerken hele ki…

Ve yaşananlara eklenenlerin “Ankara” öfkesinde, ama bir başka “Ankara” profilini izlerken hele ki…

Ama bu güçlü vurgu ve bu güçlü destek, Washington’dan Ankara’ya hiç ama hiç yansımadı... !

Washington’da sarf edilen sözler Ankara’ya gelinceye kadar rüzgâra savruldu… !

Peki, omuz verilen destek ve direniş adına söylenenler mi?

Parmakların arasından kayıverdi… !

Öylesine…

Bir anda…

Buna dair ilk işaret, Cumhurbaşkanı Gül'ün “Gezi’nin başlangıcıyla gurur duyarım” sözünün Köşk'ün internet sitesine konulmama anı ile hayat buldu.

Köşk’ün Internet sitesine eklenen buna dair haber metninden o ifadeler “özenle” kaldırıldı.

Hatta buna dair video paylaşımında da o kısım bir o kadar “özenle” kesildi.

Ne mi oldu?

Washington’da, Taksim Gezi Parkı’nın o ilk günkü “ağacıma dokunma” direnişi ile gurur duyduğunu tüm yüreği ile Dünya kamuoyu ile paylaşan Cumhurbaşkanı gitti ve yerine, Ankara’daki “Taksim Gezi Parkı” karşıtlığının baskısı altında kalan ve kelimelerini Washington’da unutan bir Cumhurbaşkanı geldi.

Bu bir eleştiri değil, ama bugünün Türkiye’sine yansıyan bir gerçeklik… !!!

Tasvip etmediğimiz bir gerçeklik… !!!

Korktuğumuz bir gerçeklik… !!!

Köşk’e kadar inen, inebilen sansür ve baskının gerçekliği… !!!

Topluma yansıyanların Ankara’da da soluk alabildiğine işaret eden Türkiye gerçekliği… !!!

Hâlbuki soru da verilen cevap da masumdu.

“Gezi protestolarından nasıl bir ders çıkardı AK Parti Hükümeti? Nasıl, ne şekilde yorumlanmalı bu?” denmişti…

İstenen şey, gelinen noktaydı…

Türkiye demokrasisiydi…

Özgürlüklere ekleneceklerdi…

Gül de onu yaptı aslında!

Demokrasi noktasında olanı anlattı…

Anladığı noktada yaşananlara destek verdiğini söyledi…

Hatta buna dair yaşananların ilk güne yansıyanlarıyla gurur duyduğunu ekledi…

Ama keşke, o destek ve gurur, Taksim Gezi’ye eklediğiniz o cesur yürek, Ankara’dan tüm Türkiye’ye yansıyan Köşk açıklamalarında da olabilseydi Sayın Gül.

Ve bizleri şaşırtan Washington açıklamalarınız, “Ağacıma Dokunma” diyen gençlere nefes vermeye devam edebilseydi…

Bugüne nokta koyarken, Washington’dan yansıyan Abdullah Gül’ün kelimelerini paylaşalım…

Ne demişti, bir kez daha okuyalım…

'Aslında ben bir açıdan bu olayların başlangıcı ile ilgili açıkçası gurur da duyarım, çünkü şundan dolayı; Türkiye’yi bilenler tanıyanlar, 10-15 yıl önce Türkiye hangi gündemler ile dünya kamuoyuna gelirdi veya Türkiye’nin problemleri neydi, bugün ise Türkiye’nin problemleri nedir diye baksınlar? İstanbul’daki olayların başlangıcı aynı Washington’da, Londra’da, New York’ta olduğu gibi çevre bilinci, şehrin yapılmasıyla ilgili, buraya bu bina yakışır yakışmaz kaygıları ile ortaya çıkan bir olay. Bu tip problemler başta demokratik ülkelerin, gelişmiş ülkelerin problemleri. Türkiye’nin problemleri buna benzer problemler haline geldi."

Ve bu cümlelerin geçtiği videoyu da paylaşalım…

http://youtu.be/7_lvusrPBM4

Sizi bilmem ama, ben, Washington’da konuşan Abdullah Gül’ü daha çok sevdim.

Hele ki gösterdiği cesareti…

 

Tamer YAZAR

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.