Cumhuriyet Muhafızlarını Hatırlayan Var mı?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Ahmet CEYLAN
KIYAMET ALAMETLERİOnlar rejimin bekçileriydi.En iyi eğitimlerden geçirilmiş,en modern silahlarla donatılmış,manevra yeteneği yüksek,psikolojik harp konusunda donanımlı,sayıları az ancak Irak Ordusunun en zinde birlikleriydi..

Evet Irak Cumhuriyet Muhafızlarından bahsediyoruz..Irak Silahlı Kuvvetleri’nin çekirdeğini oluşturmuş olan Cumhuriyet Muhafızları; almış oldukları tüm bu eğitimlerin yanı sıra Rus mühendislik ürünü T-72 tankları ve çok yoğun hava savunma sistemiyle donatılmıştı.Türkiye,İran gibi askeri açıdan sağlam komşuları bulunmasına rağmen bölgenin ‘en elit ‘askeri yapısı olarak değerlendirilen bu birlikler, Batılı askeri uzmanlarca, Amerikan ordusunun düzenli kuvvetlerinden daha üstün olarak analiz ediliyor, Amerikan Donanması’ndaki seçkin birliklere benzetiliyordu.Irak Ordusundan farklı olarak kullandıkları silahların modernizasyonları da her sene düzenli olarak yapılıyordu.

Gönüllülük esasına göre asker alan bu birliklerin personelleri oldukça iyi maaş alıyorlardı.Gündelik hayatlarında hiçbir gereksinimden noksan bırakılmayan Cumhuriyet Muhafızları,Irak enflasyon oranına göre bakıldığında Baas partisi bürokratlarından sonra en rahat geçinen sınıfı oluşturuyordu.Ayrıca araç ve lojman gibi ayrıcalıklardan da yararlanabiliyorlardı. Cumhuriyet Muhafızları sadece Sünni kökenliler arasından seçiliyorlar ve laik bir anlayış ile eğitiliyorlardı.Bu tercihin en önemli sebebi ise kuşkusuz Şii kökenli bir isyan ihtimalinin günün birinde vuku bulmasını engellemekti..Halk bu kuvvetlerden oldukça çekinse de ,olası bir Amerikan işgaline karşı oldukça güveniyordu..

Nisan ayında Irak Savaşının en hareketli günleri yaşanıyordu.ABD kuvvetleri beklenmedik bir biçimde Irak topraklarını hızla ele geçiriyor, herhangi bir mukavemet ile karşılaşmadan sonraki hedeflerine yöneliyordu. Saddam Hüseyin’in Cumhuriyet Muhafızları için o günlerde halk arasında kulaktan kulağa efsaneler yayılıyordu. Iraklılar, onlardan korkuyor, aynı zamanda da Amerikan işgaline karşı onlara güveniyordu. Nitekim Amerikalılar Bağdat yakınlarına gelip Saddam Havaalanı’nı ele geçirdiklerini açıklayınca Irak Enformasyon Bakanı Muhammed Sait El Sahaf tüm dünyayı şaşırtan o ünlü açıklamasını yapmıştı: ‘Sıkı durun! Bu gece düşmanı bir sürpriz bekliyor’
 

Sahaf’ın umduğu sürpriz şuydu; Bir kriz anında Saddam Hüseyin kaçabilsin diye çok önceden saraydan havaalanına döşenmiş tüneller bulunuyordu. Her diktatör gibi Saddam Hüseyin’de olağanüstü şartları değerlendiren bir zihniyete sahipti. Sahaf’ın düşüncesine göre Cumhuriyet Muhafızları bu tünellerden geçecek ve Amerikalılara sert bir baskın yapacaklardı. Amerikan askerleri adım adım Bağdat’a doğru ilerlerken ve ciddi bir direniş olmazken, tüm dünya Saddam’dan gizli bir plan bekliyor ancak o plan bir türlü ortaya çıkmıyordu.

Sonradan anlaşılmıştı ki; Cumhuriyet Muhafızları’nın komutanları ile Amerikan güçleri arasında çok önceden gizli bir pazarlık yapılmıştı. Pazarlığın nerede ve nasıl yapıldığı halen gizemini koruyor olsa da maddelerinin ortaya çıkması uzun sürmemişti; Muhafız komutanları, hiç savaşmamaları karşılığı Irak dışındaki güvenli yerlere nakledilecekler, büyük miktarda para ve yeni Irak yönetiminde görev alacaklardı. İsteyenler, aileleriyle ABD yurttaşlığına geçecek ve Amerika’da oturma izni elde edecekti.Keza vaat edilen bu şartların birçoğu gerçekleşmiş bulunup bazı Cumhuriyet Muhafızları komutanları bugün Irak’ın yeni rejiminde görev almaktadırlar. Irak Ordusunun F-16 olarak tanımlanan savaş uçaklarına sahip olmasını öngören son dönemin en önemli silahlanma antlaşmasının Irak adına takibinin de bu komutanlar tarafından yapıldığı ileri sürülüyor.

Bu dramatik ihanet ile ilgili Saddam Hüseyin’in ne derece haberdar olduğu,bu ihanetin neden önüne geçemediği,savaş şartlarında bu komutanların yerine neden savaşmaya kararlı subayları atayamadığı da bilinmezler arasında yer almaktadır.Stratejlere göre ihanet,Saddam’ın en yakınlarına kadar sıçramış ve yanlış bilgilendirmeler yapılarak zamanın Irak aleyhine işlenmesi,Saddamı’ın karar alamaması sağlanmıştı.

Ancak tüm bunlara karşın Cumhuriyet Muhafızlarını da zihniyet açısından bir bütün ve de olduğu gibi hain olarak değerlendirmek gerçeği yansıtmayacaktır.Keza direnen ve direniş hareketlerini organize eden kuvvetlerin bir bölümü gene Cumhuriyet Muhafızlarının genç subaylarıdır.

Cumhuriyet Muhafızları kurumsal olarak olmasa da uygulamaya koydukları direnmeme kararından dolayı pişman mıdırlar bilinmez lakin sonradan Türk basınına demeç veren o dönemin ‘hain Cumhuriyet Muhafızlarından’ birisinin demeçleri oldukça dikkat çekicidir ; ‘Şimdi devriye gezen Amerikalı askerleri görüyorum. Hem vallahi, hem billahi biz bu adamları yenerdik, ihanet olmasaydı. Hava gücümüz olmamasına karşın.’

Ahmet CEYLAN

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.